Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
440 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
#arzununokudukları #okudumbitti #yorum @aysegulcicekoglu
Bermal Aydın
Bermal Aydın
#pembebegonvilliev "Insan vatanından ayrı kalıp çocuklarından daha uzun yaşamamalı" #alinti "Biz iflah olmaz aşk kadınlarıyız galiba. Birçok yanlış yapsak da bu uğurda çok şeyden vazgeçsek de sevmekten ve aşktan vazgeçmemişiz." #alinti "Sevdiğin
Pembe Begonvilli Ev - Ege'de Kuşaktan Kuşağa Aşk
Pembe Begonvilli Ev - Ege'de Kuşaktan Kuşağa AşkAyşegül Çiçekoğlu · Müptela Yayınları · 095 okunma
Aç gözlerini. Kıyamet kıyâm olsun. Ölmek dediğin dirilmeye eş değil mi? Kıyam uyanmaksa, son dediğin o fazladan iki harf mi yani? Âh o iki harf.. Âh o yaramaz küçüldükçe büyüyen et. Ruhum Yaradanınsa sen al etimi. Etine şifâ et. Yeter ki uyan bu kan uykulardan. Uyan ki yaradana şahitlik et. Sevmedim bu denizi, tuzu derimi kavurdu geçti. Sevmedim bu karanlığı gözümün ferini aldı gitti. Sevmedim ben gitmeleri senden, sevmedim kaybetmeyi ben. Sevmedim bu vêdayı. Canımdan öte cân yanı başımdayken. Aç gözlerini, ziyadır göreceğin kamaştırır ama geçer.
Reklam
64 syf.
8/10 puan verdi
·
2 saatte okudu
Mükemmelliği Aramak
Mükemmelliği arayan bir sanatçının hayatını konu alan eşsiz bir yapıt. Resim sanatının teknik konuları hakkında bilgi sahibi olmasak bile tuvale eklenen küçük dokunuşların usta ellerle resme nasıl bir ruh kazandırdığı etkileyici bir şekilde tasvir edilmiş. Hayatın içinde de birçok çok kişinin güzel ama eksik bişeyler var dediği bir durum olmuştur. İşte böyle bir durumda eksik olan son dokunuşların ustalık ve yilların bilgi birikimi ile nasıl bir değişime neden olduğuna da şahitlik etmişizdir. Sanatçımızın görülmeyeni görüp nasıl bizlerin gözleri önüne serdiğini bazen de mükemmelliğe ulaşamamış olma düşüncesiyle kıskançlıkla eserini saklamasını etkileyici bir şekilde anlatıldığı, okumaya değer kısa bir öykü.
Gizli Başyapıt
Gizli BaşyapıtHonore de Balzac · Can Yayınları · 20173,753 okunma
"Ölüm fikrini taşımak ya da bir ölüme şahitlik etmek ölümle yüzleşmek midir?"
Timaş yayınları
376 syf.
·
Puan vermedi
size kitaplar hediye eden insanlar olsun hayatınızda..
Osmancık'ın Osman Gazi Hân'a dönüşümünü, asırlar boyu kıtalara hakimiyet kuracak bir devleti kuruşunu, bu yolda kendi içinde yaşadığı arayışları müthiş bir edebi üslup ile anlatan bir eser. Osmancık, Tarık Buğra'dan okuduğum ilk eser oldu. Kitabı hediye eden arkadaşım olmasaydı acaba ne kadar süre daha tanışamamış olacaktım diye düşünüyorum.. Umuyorum ki, Tarık Buğra'dan okuduğum son eser olmayacak. Bambaşka hazlar yaşatan eseri çok keyif alarak okudum. Osmancık'ın kendi kendine yaşadığı arayışları, sorgulamalarına şahitlik ederken bu yolda ona rehberlik eden Ede Balı'nın kıymetli öğütlerini de dinliyoruz. Adeta kült bir film sahnesinden çıkan replikler var. ''Osmancık - Cihân devletini kuran irâde, şuûr ve karakter'' başlığı ile yazılan kitapta Dünya'da en uzun süre hüküm süren imparatorluklardan birinin bunu nasıl başardığını, bu saltanatın ardında nelerin yattığını, hangi zihniyetin, ilkelerin, ülkülerin olduğunu çok güzel bir kalemle yazılan kurgunun içinde okuyoruz. Bu türde kitap okumayalı uzun süre olmuştu. Osmancık, bana bu türü ihmal etmemem gerektiğini hatırlattı. Bu kadar seveceğimi bilmiyordum.. Her karakterin ayrı bir yeri oldu, zira her birinin ayrı bir anlamı vardı hikâyede. Tarık Buğra, tarihi harika bir üslupla yeniden kaleme alarak gerçeklikle kurmacayı çok güzel harmanlamış. İyi ki...
Osmancık
OsmancıkTarık Buğra · Ötüken Neşriyat · 201816bin okunma
360 syf.
7/10 puan verdi
·
9 günde okudu
🛏Aşk, sosyal medya, astroloji, pişmanlık, şans, kader olgusu gibi bir sürü konuya değinen kitaptan kısaca bahsedeceğim: Yedi adet novelladan, yani uzun hikaye veya kısa romandan oluşan kitabımızda, yedi farklı kişinin aynı dönemde başlayan hayat hikayesine şahitlik ediyoruz. Hepsinin ortak noktası kitaba ismini veren, hepsinin yüreğinde o veya bu sebepten yer eden ‘kor sancıları.’ Diğer bir ortak noktada, tüm hikayelerin bir şekilde covid-19 pandemisine bağlanmasıydı. Tüm karakterlerin hissettiği acı, mutsuzluk, umutsuzluk, sevinç,umut, kırgınlık gibi duygularını okurken hissedebiliyorsunuz. ‘Peki Sonra Ne Oldu?’ bölümlerini ise merakla bekliyorsunuz. Ben tüm hikayeleri eşit miktarda sevdiğimi iddia edemem. Beni en çok etkileyen 3 hikaye oldu. İlki kızlarının canını korumak için büyük fedakarlıklar yapan anne-babanın anlatıldığı ‘Soğan Kokusu’ oldu. İkincisi, en çok üzüldüğüm karakter olan Şahika’nın umutsuzluğu ve sonunu anlatan ‘Vermut Şisesi’ idi. Son olarak, hakkında çok az şey bildiğimi fark ettiğim İsrail ve oradaki hayat hakkında bilgi veren, ailesini ve kendisini çok takdir ettiğim Ekin’in hikayesi ‘Kum Saati’ oldu. Farklı farklı görüşleri, yaşam şartlarını, ihtiyaçları anlattığı için, her okuyanın farklı sebeplerle farklı hikayeler seveceği türde bir kitaptı. Her kitabın ayracının farklı olmasını ve bana da en sevdiklerimden olan 4. Hikayenin ayracı gelmesini çok sevdim.
Kor Sancısı
Kor SancısıLüset Kohen Fins · Gate Yayınları · 2020206 okunma
Reklam
"Son derece büyük öneme haiz olan öğrenim ve öğretimi kısıtlamak toplumsal bir suçtur. Böyle bir suçu işleyenler dünyevi cezayı hak ederler. Tarih ne Hz. Peygamber 'den önce ne de ondan sonra ilme bu derece ehemmiyet verip onu yücelten bir başka kimseye şahitlik etmemistir."
108 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Söz konusu Abdülkerim Hoca’nın kitabı olunca insan bi duraksıyor açıkçası:d Hoca’nın “Mevlana Celalettin Rumi, ‘öz ne kadar ince ise, kabuk o kadar kalın olur’ demektedir. Umarım hacmi oldukça küçük olan bu çalışmanın kabuğu fazla kalın olmamıştır.” diye bizlere sunduğu yapıtı daha çok öğrencilerini hedef almaktadır. Abdülkerim Hoca bu yapıtını
Sosyolojik Düşüncede Kuramlaştırmanın Doğası ve Klasiklerin Konumu
Sosyolojik Düşüncede Kuramlaştırmanın Doğası ve Klasiklerin KonumuAbdulkerim Sönmez · Lykeion Yayınevi · 201811 okunma
218 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
BİR YAZARIN YÜKSELİŞİNE ŞAHİTLİK ETMEK.
Dostoyevski'nin eserlerini kronolojik sırayla okuma serüvenime Ev sahibesi'nden sonra beyaz geceler ile devam ettiğimi belirterek hemen konuya giriş yapayım. İçindeki bütün hikayelere kusursuzdu diyemem lâkin eserdeki ilk ve son kısımlara yerleşmiş olan Beyaz geceler ve yufka yürekli hikayelerinin tadında, hatta beklentilerin üstüne çıktığını düşünmekteyim. Özellikle benim gibi kronolojik gidenler varsa daha iyi anlayacaktır, benim tabirimle "edebi vites"i, her eserinde ileri taşıması, kendini devridaim geliştirme sürecini bizlere hissettirmesi ve her şeyden önemlisi psikoanaliz marifetini her eserde daha çok gözler önüne sürmesi muazzam bir keyif ve heyecan aşılıyor. Sanki adeta uçuşa geçecek olan uçağın ivmelenme kısmına şahit oluyorsunuz "Ev sahibesi" ile "Beyaz geceler" eserlerinde. Yani yazar sanki diyor ki sıkı tutunun, sürecin keyfini çıkarmaya bakın. Birnevi unutulmaz yapıtların geleceğinin habercisi niteliğinde eserlerle ilerlemekte ve heyecanla beklemekteyiz.
Beyaz Geceler
Beyaz GecelerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202074,4bin okunma
Barnaba İncili, bazı mezheplere göre Hz. Îsâ’nın havârilerinden Aziz Barnaba’ya aittir. Bu İncil, konsillerde oluşturulan ve daha çok Pavlus’un etkisinde kalan resmî Hıristiyanlığa aykırı düştüğü için yasaklanmış, uzun müddet bazı yüksek seviyeli din adamlarının elinde gizli kaldıktan sonra 1738’de Viyana Kütüphanesi’ne konmuş ve böylece ortaya
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.