Kitap Yorumu//Mars Yıllıkları-Ray Bradbury
.
Kitabın kapağının pembe olmasına aldanmayın, zira kitap fazlasıyla kasvetli. O zaman yorumlamaya şu söz ile başlayayım. Bu sözü inanılmaz seviyorum;
“Yağmurlu bir Pazar günü öğleden sonra ne yapacaklarını bilmeyen milyonlar, bir de ölümsüzlük isterler.” Susan Ertz.
.
2030'lu yıllar. İnsanlık atom savaşlarının ortasındaki Dünya'dan kaçmak için Mars'ta koloni kurmaya karar verir. Marsa düzenlenen ilk keşif seferi ekipleri kızıl gezegene indiğinde hiç beklemedikleri sorunlarla karşılaşır. Her seferde mürettebat bir şekilde kaybolur. Bu kayboluş nedenlerini biz okuyanlar biliriz. Çünkü anlatılanlar Mars gezegeninden aktarılmaktadır. Telepati, hipnoz, hayalgücünü kullanabilen Marslılar, elinde Atom bombası olan dünyalıları yenebilecekler mi? İnsanoğlunun yıkıcılığı, elini değdiği her şeyi kendi makus talihine benzetmesi, elini attığı her şeyi kirletmesi.. insanoğluna olan inançsızlığım ve sevgisizliğim bu kitabın sayfalarında yazılı..
.
Ray Bradbury dehasının 1950'de yazdığı inanılmaz bilimkurgu eseri. Kitapta bir Fahrenheit 451 kitabına gönderme de mevcut. Kitaba resmen aşık oldum. Akıcılığına diyecek kelime yok. Okurken elimden, zihnimden aktı gitti kitap. Bradbury zekasına bir kez daha hayran kaldım. Tam 80 yıl sonrasını yazan dahi. Bu adamı boşa sevmiyorum. Şu teknoloji az daha gelişseymiş de Ray'in ömrünü az daha uzatsaymışız. 92 değil de 192 yıl yaşasaymış diyorum bazen. Böyle adamlar uzun yaşamalı. Gaddar, hain, kötüler değil.. kitap için @ithakiyayinlari 'na teşekkürler ️️
