Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
O basit vedalaşmanın ardında sonsuz ayrılık vardı.
Sayfa 60
Yani derinde derinden...
“Şimdi dünya herkesten yapılmış bir gönül yorgunluğu. Şimdi dünya soğuk. İnsan büyüdükçe bir bir ayrılıyormuş sevdiklerinden. İnsan güzellikten önce korkuyu görüyormuş. Şimdi dünya eşiklerde bir salkım gözyaşı. Kimse odalara sığmıyor. Yollar bir yalnızlık ıslığı. Herkes topuklarında bir tomurcuk arzusuyla uyuyor. Şimdi dünya başsız sonsuz bir alın çizgisi. İçinde bütün kadınlardan bir anne. İçinde bütün babalar sigara dumanı. Sen bir basma entarisin ki gittiğin her yer eteklerinde çiçekleniyor. Gülmüyorsun da gökyüzü yıldızlarını döküyor üstümüze. Kömür kokularını sevdiğim kadın, sen ne zaman büyüdün. Ne zaman bütün şarkıların kederi oldun. O yoksulluk içinde bizi ne zaman doğurdun. Nasıl sevdin bu kadar yalan insanı. Köpükler, gamzeler, menevişler… ölümü nerende sakladın. Şimdi dünya evlerde bir ayrılık ayini.”
Şükrü Erbaş
Şükrü Erbaş
Reklam
"Buluşma ve ayrılık, tüm vahşiliğiyle, aşk acılarında olağandır. Çünkü bir kalp sıradan akıl çelmelere direnerek kaderinde ısrar ederse acı büyüktür; tehlike de öyle."
Özgür bırakıldı sevgi, Ve ayrılık da yok bundan böyle. Yaşam, tüm gücüyle, Dalgalanmakta sonsuz bir deniz gibi.
Ölüm, en mutlak ayrılık, en sonsuz yalnızlık ve en kesin dışlanmadır.
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.