Kitap hiç hitap etmedi bana. Kierkegaard inançlı bir insan. Babasının dindarlığından dolayı rahip olacakmış yazarımız neredeyse, ama felsefeye merak salmış. Felsefeci ama monoteist, veya hadi adını koyalım; Hıristiyan. Felsefe hocası Ahmet Arslan'a göre gayet mümkün bir kombinasyon, fakat islamcılıktan felsefeciliğe evrilen Dücane Cündioğlu'na göre büyük bir sıkıntı bu. Çünkü felsefede şüphe esastır, dinde ise iman.
Kitabı okurken sık sık "Ne diyorsun abi?" veya "Ne demek istedin burada ya eyyuhel mütercim" dedim. Birçok sav bana göre havada kaldı, birçok yerde ne anlatılmak istediğini anlamadım. Konu itibarı ile de ilgi alanıma girmedi. Bana sorarsanız da pek okunması gereken bir kitap değil. İsmi Kierkegaard diye "harika kitap" diyerek 8, 9, 10 puan verenleri pek anlamadım doğrusu. Ama herkesin su kabı da, ağız tadı da farklı azizim.
Neyse, okumaya devam. Kitapla kalın...