Eğer insan çocukluğundan itibaren caniler ve cahiller arasında yaşarsa, bir cani veya bir cahil olur. İnsan muhitinden ancak soyutlanarak veya kaçarak kurtulabilir.
Anlam ve Kapsam: Müslüman Ülkelerde Hayırseverlik
ꕥ ꕤ ꕥ ꕤ
İslam’ın sosyal hayatın farklı veçheleriyle ilgili yasal hükümleri; insanın dünyevi davranışlarına rehberlik eder ve diğerleriyle nasıl ilişkiler kurması noktasında yol göstericidir. Bu yönüyle insanın aile ilişkisi, ekonomik ve finansal ilişkisi, mülkiyet ilişkisi, idarî
Her ferdin şuur tezahürlerindeki sayıyı kaliteyi ve yoğunluğu büyük ölçüde psikolojik çevrenin karakteri tayin eder. Eğer bu çevre çok fakir ise zeka ve ahlak duygusu gelişmez. Eğer çevre fena ise bu faaliyetler kusurlu olur. Hücrelerin vücutta iç çevreye gömüldükleri gibi biz de sosyal çevre içinde gömülmüş bulunuyoruz. Onlar gibi biz de bizi kuşatan şeylerin tesirine karşı savunma gücünden yoksunuz.
Geleneğin Yansıması
❅ ❅ ❅
Yaratıcısını arayan insan, kendi varoluş karakterini tanıma ve bilme hâli, fıtratın birer derin serzenişidir. Ruhsal ve bedensel işlevlerle her katman ve işleve anlam yükleme çabası, bunun bariz örneği... Güven ve huzur doyumunu yakalamak anlam arayışının bir sebebi iken Yaratıcı’sını tanıma ve bilme
İsrail ve Büyük Satrançta Son Hamleler
Şah / Mat mı?
Satranç en sevdiğim oyun ve yedi yaşından bu yana oynarım. Oyunu bana öğreten babam dışında birçok iddialı ismi yendim. Bazen de kaybettiğim oldu doğal olarak. Fakat genel olarak fena bir oyuncu sayılmam.
Satrançta meşhur açılışlar vardır; İspanyol açılışı, Hint açılışı gibi. Aynı zamanda
_Schopenhauer: Fizyonomi bilimi, yüzden kişiliği okuma sanatıdır. Bir insanın çehresinin şekli şemali, ikiyüzlülüğün hakim olamadığı yegâne sahadır. Her insanının çehresi bir haritadır. Bir insanın çehresi, dilinden daha ilginç şeyler ele verir çünkü onun yüzü, söyleyip söyleyebileceği her şeyin özetidir. Dil bir insanın sadece düşüncelerini ele
Sosyal Çevre Ve Şuur
Eğer insan çocukluğundan itibaren caniler ve cahiller arasında yaşarsa, bir cani veya bir cahil olur. İnsan muhitinden ancak soyutlanarak veya kaçarak kurtulabilir.
İnsan Denen Meçhul, Alexis Carrel
Sayfa 114 - Hayat Yayıncılık
Ahmet Ağaoğlu bizleri ütopik bir dünya alemine sürüklerken hür olmanın da bazı sorumlulukları olduğunu hatırlatarak ilerliyor. Hür olmak mı istiyorsunuz tabi olmak mı seçim sizin fakat bu tercihinizden sonra hürriyetin de gerekliliklerini yerine getirmeniz gerektiğini ütopik bir şekilde gözler önüne yalın ve net bir şekilde eserinde anlatmaktadır. Emek vermeden yemek olmaz nasıl ki bir çiçeği tohumundan alarak su ile gübre ile besliyorsanız hürriyet de vatandaşların haklarını savunmasından, haklarını bilmesinden ülkesi için üstüne düşen görevleri layıkıyla yerine getirmesiyle beslenecek ve küçük bir tohumken büyük bir meyve ağacına dönüşüp yeşerecektir. Bu küçük tohumu yeşertirken ilk önce aile daha sonra çevre ve sosyal hayatta şekillenecektir.
İnsanlara küçük yaşlarda korku tohumunun ekilmesi çocuklara küçük yaşlarda perilerle, cinlerle, devlerle başlayan ve sonunda hayata karışan bu küçük çocuk babasının yumruğuyla , polisin değneğiyle korkutularak pasif ve uysal bir hal alır. İşte bu yüzden insanlar korkak doğmazlar onları korkak yapan bizleriz.
‘’Aile ve mekteptir ki çocukların ilk ruhi temellerini atarlar. Çocuk, anne ve babasını ve ilk muallimini taklit eden bir mahluktur .’’Sy.21
‘‘Hürriyet, şuurun cevheridir, şuur da insanındır.’’Sy.19
İslam'da evlilik öncesi kadın erkek ilişkileri
Sakarya Alifuatpaşa İlhan Tan Tesisleri Camii İmam-Hatibi Hüseyin Çelik Hoca tarafından hazırlanan “İslam'da Evlilik Öncesi İlişkiler ve İyi Bir Aile Olmak” konulu vaaz .
İslam'da evlilik öncesi kadın erkek ilişkileri
Nikahın Tanımı.
Nikah sözlükte iç içe girmek bir araya gelmek evlenmek cinsi
- Edebi metni oluşturan unsurları, bu unsurların birbirleriyle ve anafikirle olan münasebetlerini incelemek.
- Her edebi eser kendi içinde organik bir bütün olmalıdır. Güzelliği buradan gelir. (Anafikir-ayrıntı münasebeti)
- Sanatçı çeşitli kaynaklardan (ırsiyet, aile, çevre, gelenek, hayat ve kitap) aldığı malzemeyi, kurgu sürecinde o anın şuur ve şuuraltı kuvvetlerinin tesiri ile birleştirir. Eser, yapısına karışan malzemeden farklı bir varlık olur.
- Eserdeki bazı telmihler yazarın biyografisi, çevresi veya yaşadığı devir ile çözülebilir.
- Hikayeci kendi 'ben'inden çok 'başkaları'ndan bahseder. Özellikle insanlar arasındaki anlaşmazlık ve çatışmadan. Yazarın kendine has bir takım ameliyeleri vardır. Kelime ve sembollerin telkin gücü hikaye sanatında önemlidir.
-Tahlilin gayesi hikayede tasvir edilen insanların içinde yaşadıkları zamanı, mekanı, sosyal çevreyi, duygu ve düşüncelerini ortaya koymaktır.
-Tahlil, bir bakıma insan hayatına karışan, ona şekil veren/ bozan, mesut/bedbaht eden unsurları incelemektir.
- Güzel hikayelerin hemen hepsinde bilinmeyen bir gerçeğin ifşası vardır.
-Birinci okuyuş = genel bir fikir edinme
İkinci okuyuş = eserin yapısını sezme
Üçüncü okuyuş = ayrıntıları fark etme.
Bismillâhirrâhmânirrahîm
Esirgeyen, bağışlayan, eşi, ortağı, benzeri ve dengi olmayan; her şeye kuvvet ve hayat veren; din gününün sahibi âlemlerin rabbi olan Allah’ü Teâlâ’ya hamdü senalar olsun! O’nun seçtiği, sevdiği Muahmmed Aleyhisselâma âline ve ashabına salât-ü selâm olsun!
Allah’ü Teâlâ Enbiya suresi 1. Ayeti kerimesinde:
Muazzam bir eseri geride bıraktık ve en başta söylemem gerekiyor ki uzun bir inceleme olacak. Ömer Seyfettin adına sitemizde belki de en uzun inceleme olacak. Bunun 2 temel sebebi var. Birisi yazarı tanıtmak ve onun eserlerine olan saygıyı göstermek, diğeri de eklenen kitapların çok fazla olması hasebiyle bilgi kirliliğini engellemek. Bu yüzden
ESERİ OLMAYAN EŞSİZ PROFESÖRLER
Üniversiteler, milletlerin beyni olmalıdır. Çünkü orası en seçkin bilginlerin, araştırıcıların toplandığı yerdir. Türkiye’de böyle düşünüldüğü için üniversitelere muhtariyet verilmiş, öğretmeni ve öğrencisiyle üniversite seçkin bir çevre olarak tanınmıştır.
Fakat gerçek hiç de böyle değildir. Üniversitelerde gerçek
Herkes mukadder olarak, birlikte yaşadığı insanların tesiri altında kalıyor. Eğer insan çocukluğundan itibaren, caniler ve cahiller arasında yaşarsa, bir cani veya bir cahil ollur. Bazı insanlar kendilerine sığınırlar ve böylece kalabalığın ortasında yalnız kalırlar.