"Sosyalizm, hepimizin özgürce gelişmesinin koşulunun her birimizin özgürce gelişmesi olduğunun bilincinde olan bir ortaklık... Sosyalist toplum, bireyin tam ve özgür gelişmesinin yönlendirici kural olduğu bir toplum... Sosyalizm, ancak, ‘insan kendi ‘forces propres,’ ‘özgün güçlerini’ tanıyıp, onları toplumsal güçler halinde örgütledikten, bu güçleri siyasi güce dönüştürdükten sonra’ oluşabilecektir." (Marks)
Alfa YayınlarıKitabı okudu
Sıradan zenginlikler insanlardan çalınabilir. Gerçek zenginlik ise çalınamaz. Ruhundaki hazinelerde senden alınamayacak, çok değerli şeyler vardır.
demokrasi, insanların, insanlık adına, insanlar tarafından baskına altına alınmasıdır.
"İnsana kendisinden başka kimse zarar verememeli. Bir insanın gerçekten sahip olduğu tek şey ruhunda barındırdıklarıdır."
Sayfa 18Kitabı okudu
"İlerleme itaatsizlik yolu ile gerçekleşir, itaatsizlik ve isyan yoluyla."
Sayfa 12Kitabı okudu
Üzüntü veren nokta ise toplumun yapısı nedeniyle insanın, içindeki şahane, büyüleyici ve güzel nitelikleri özgürce geliştiremediği -hatta hayatın içerisindeyken, onun hakiki keyfi ve zevkine özlem duyduğu- bir bataklığa düşmüş olmasıdır.
Marksizm, komünizm, hattâ sahte adıyla sosyalizm ve nihayet faşizm… Bunların hiç birisi aklın yolu değildir. Yeryüzünde hiçbir millete bunlardan huzur, saâdet, refah ve hürriyet gelmemiştir. Ve azıcık okuryazar her insan çok iyi bilir ki bunların hepsinin modası da geçmiştir. Hepsi, iflas etmiş, bayat sahteliklerdir.
Sayfa 176 - Kubbealtı NeşriyatKitabı okudu
İnsana kendisinden başka kimse zarar verememeli. Kimse bir insanı sömürüp soyamamalıdır.
" Kırmızı bir gül, kırmızı bir gül olmak istediği için bencil değildir..."
İnsanın düşünceye kıyasla acıya sempati duyması çok daha kolaydır.
Görgüsüzlük ve aptallık modern hayatın iki can alıcı gerçeğidir.
Sayfa 39
Kırmızı bir gül, kırmızı bir gül olmak istediği için bencil değildir. Eğer bahçedeki bütün öbür çiçeklerin hem kırmızı hem de gül olmalarını isteseydi, o zaman bu korkunç bir bencillik olurdu.
Gün Ortasında Karanlık İncelemesi
2023 yılında okuduğum kitapların neredeyse hepsini beğendim. 
Gün Ortasında Karanlık da beğendiğim kitaplar listesine girdi. Gerçekten de çok iyi bir hapishane romanı veya politik bir roman da diyebiliriz.
Öncelikle kitabın yazarı 
Arthur Koestler ’den bahsetmek istiyorum. Yahudi bir ailenin çocuğu olarak Macaristan’da doğdu. Alman Komünist Partisine üye oldu daha
