-Sarılmak sevme sanatıdır.-
Sarılmanın hası, bilekçe değil yürekçedir.
Sarılacaksanız yürekçe sarılın…!
.
İlk ve son defa görüyormuş gibi
Sık sık, sıkı sıkı sarılın sevdiklerinize.
Sarılmak ayakları yerden kesmek,
nefesi nefese vurmaktır.
Gönlü fethetmek, sağ yana da bir kalp koymaktır.
Sarılmak, yarayı sarmak, hasreti orta yerinden
Sen benim kim olduğumu bilmezsin. Ateş gibi yere yakınım ama yakmam. Su gibi berrağım ama ıslatmam. Bazen havaidir ruhum, yerimde durmam. Ben bazen buradayım, bazen görünmem. Parçalanırım az biraz, ufalanırım kum gibi. Her bir tanem parlar ama güneşte cam gibi. Ben bir kayayım çarparsan düşersin, ben bir yamacım sendelersen kayarsın. Güneşin doğduğu yerdir evim, iklimlere göredir yerim. Ben kıymet bilene yurt olurum, bilmeyene ömür emanet edemem. Ben diyorum ya ne yerdeyim ne gökteyim. Sadece garip bir seherde asılı ruhum.
BAŞKA BİR HAYAT
Gözlerini açtığında başka bir dünyada uyanmanın hissiyle şaşkın şakın etrafına bakınıyordu Gerardo. Hemen kalkamadı ayağa. Sonra kablolarla bir yere bağlı olduğunu anladı. Önce nerde olduğunu ve neden bağlı olduğunu çözmeye çalıştı. Etrafı boş araziydi ve bulunduğu tepenin aşağısında birkaç evden duman tütüyordu. Aslında önceden burada yaşamış da sonradan yabancılaşmış gibi bir histi onunki. Yanına gelen giden biri de yoktu. Farklı hissediyordu ve nedense hemen aklına gelmişti; vücuduna bakmak. Ayakuçlarından süzmeye başladı kendini. Neydi şu anda, neye benziyordu hiçbir fikri yoktu. Yarısı mekanik, yarısı deri gibi duruyordu.
"Ne gülüyorsun deli gibi" deriz ya aslında psikolojik problemi olanların %90'ı somurtur. Aklınızda hiçbir şey yoksa gülümseyin, herkes "Ne düşünüyorsunuz" diye merak eder. Gülümsemek zeka belirtisidir.
"Okullarda öğretilen ilk dersin 'Düşünceleriniz Hayatınızı Nasıl Şekillendiriyor?' olmasını çok isterdim.
"Çocukların savaş tarihlerini ezberlemelerinin önemini hiç anlamış değilim. Düşünce enerjisinin ziyanı gibi geliyor bana. Bunların yerine, onlara şu tür önemli konuları öğretebiliriz: Zihin Nasıl Çalışır, Mali Durumla Nasıl Baş Edilir, Ekonomik Güvence İçin Nasıl Yatırım Yapılır, Nasıl Anne Baba Olunur, Sağlıklı İlişkiler Nasıl Yaratılır, Özgüven ve Özdeğer Nasıl Kazanılır ve Korunur vb. "Bugün öğretilen derslerin yanı sıra bu konuların da öğretildiği okullarda yetişen bir kuşağın yarattığı dünyayı düşünebiliyor musunuz?
"Kendilerine saygı ve sevgi duymayı bilen mutlu insanların dünyasına sahip olacaktık.”
Nietzsche, "İnsanın Tanrı tarafından yaratıldığına inanabilirdim, belden aşağısını yaratmasaydı," demiştir. Nietzsche, esprilerini o kadar ciddi
bir havayla yapar ki çoğu insan gülmeyi unutur. Konuyu, Nietzsche ile açtık ve belden aşağısıyla devam ettirelim. Bugün bilimin, romantizmi öldürdüğü söylenir çünkü bilim, her somut nesneyi
Her şeyin bir zamanı var ve her şeyin bir nedeni...Hayatı kabullen. Her şey olması gerektiği gibi, korkma Sen de tam olman gereken yerdesin. Kalpten istediğin şeye ulaşmak için, zihninden geçenleri değil, tam da ihtiyacın olan deneyimleri yaşayacaksın Sakin ol. Geç kalmadın. Erken de değil. Kaç yaşında olduğunun bir önemi yok... Kimlerden ileri ya da geri olduğunun da...Kaç yaşında hissettiğinin, kendini nerede görmek istediğinin ve şu an nerede olduğunun farkında olman mühim...Yaşaman gerekeni yaşıyorsun sadece. Ne bir eksik ne bir fazla... Bil ki kusursuz bir düzen var senden gayrı İlmi ve iradesi dışında yaprağın bile kıpırdamadığı bir yaradan var, hatırla Beklentilerinin farkında ol ve onları minnetle değiştirmeyi öğren. Kanaat etmeyi ve şükretmeyi unutma. O vakit göreceksin ki mucizenin kendisisin aslında Mucize SENSİN.
bazen vatan…
bazen bir gaye-yi hayâl uğruna
kardeş kardeşi vurmuş,
insan insanı boğmuş insan kanında.
henüz bıyığı terlememiş bir oğul getirmişler bembeyaz kefeniyle,
elleri ayakları yok, kurşun yarası kızıl karanfil gibi açmış alnında
delikanlılara ölümü hiç yakıştıramadım…!
.
hiroşima ne ki, bütün gönderip
parçaları gelen oğlu yerine ölmek isteyen ana yüreğinin yanında
düşündüm, şu deniz hangi ananın gözyaşı, bu insan çölünün ortasında
.
hangi buluta baksam çığlık yağıyor
hangi ananın kapısını çalsam…
acı biriktiriyor, ölüm sağıyor
oysa hangi ana günahkârdır, cennet ayağının altında?
analara ölümü hiç yakıştıramadım…!
Nietzsche, "İnsanın Tanrı tarafından yaratıldığına inanabilirdim, belden aşağısını yaratmasaydı," demiştir. Nietzsche, esprilerini o kadar ciddi
bir havayla yapar ki çoğu insan gülmeyi unutur. Konuyu, Nietzsche ile açtık ve belden aşağısıyla devam ettirelim. Bugün bilimin, romantizmi öldürdüğü söylenir çünkü bilim, her somut nesneyi
"Sana da şey gibi geliyor mu?"
"Ne gibi cancağızım?"
"Hayatımızın en mutlu anını çoktan yaşamış olabilirmişiz gibi. "
"Neydi ki o? "
"Bilmem belki de şu andır. "