Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bildiğim şey şu ki, geçen son haftalarda beni izliyordu, tıpkı benim onu izlediğim gibi ve aramızda bir şeyler oluyor.
Dünya bir testidir Ömür hanım, ömür bir su.. Sızar iğneucu gözeneklerinden zamanın, bir içim serinlik bir yudum mutluluk için. Ve bir gün ölümün balkonundan... Dökülür toprağa el içi kadar bir su. Yerde birkaç damla nem, bir avuç ıslaklık.. Ölümü bilerek nasıl yaşar insan, geride dünyanın kalacağını bilerek nasıl ölür; bilmek bütün acıların anasıdır, de.. Sars aklımın cılız ayaklarını, kuşat beni. Değişik şeyler söyle ne olur, yeni bir şeyler söyle. Yıldım ömrümün kalıplarından. Beni duy ve anla...
Reklam
Şu an içimdeki dürtüleri güçlükle bastırabiliyordum. “Peki ya bu geçtiğimiz yıldan öncesi? ‘Sekste mükemmelliğe ulaşmayı’ kendine görev edinmeden öncesi? Tüm bunlardan önce de kız arkadaşların vardı. Onlarla yeni şeyler denemedin mi?” “Zaman zaman, evet. Ama senden önceki kız arkadaş­ larım oldukça tutucuydu. Sanırım benim bir şeyleri
Sayfa 252
"Şu dünyada acı çekmek dışında her şeyi anlayışla karşılayabilirim," dedi. "Acı çekmeyi anlayabilmem mümkün değil. Acı çekmek kötüdür, çirkindir, karanlıktır. Çağımızın acıya duyduğu sempatide hastalıklı bir şeyler var. İnsan yaşamın renklerine, güzelliğine, coşkusuna sempati duymalı. Hayata dair yaralardan ne kadar az bahsedersek, o kadar iyi."
Daha önce yaşamadığım hisler taşıyorum.Program başlayalı ne kadar oldu? İşin kötüsü şimdiye kadar ne söylediğimi de bilmiyorum.Garip bir duygu,ne oluyor? Onunla bu kadar çekiştiğimi hatırlamıyorum.Bu kez çok yoruldum.Başka şeyler peşinde olabilir mi? Daha önce bu kadar çok şeyi yüzüme vurduğu olmamıştı.Acaba şu an onun hakkında düşünüyor olduğumu biliyor mu? Gücünün ne kadar olduğunu tahmin edemiyorum.Henüz düşmanım olduğundan bile emin değilim.Söyledikleri çoğu zaman son derece doğru.Bazen kaçamıyorum ve o bundan müthiş zevk alıyor.Sürekli kendisinin haklılığını söylememi bekliyor.Bu nasıl şeytan?
Vira Bismillah diyip başlayalım! Eğer şu ana kadar isteklerimiz gerçekleşmediyse, en şiddetli arzularımıza ulaşamadıysa; eğer hayatımıza hiç istemediğimiz şeyler girdiyse, eğer mutsuzsak veya yenilgiye uğradıysak, bütün bunların sebebini Rezonans Kanununda bulabiliriz.
Reklam
Han Duvarları
-Osmanzade Hamdi Bey'e- Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı, Bir dakika araba yerinde durakladı. Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar, Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar... Gidiyordum, gurbeti gönlümle duya duya, Ulukışla yolundan Orta Anadolu'ya. İlk sevgiye benzeyen ilk
Avuçları daha çok kanamasın diye kürekleri, yola çıktığından bu yana kaçıncı kez -ne olacak, kaçıncı kez diye saymak, kaçıncı kez diye düşünmek neye yarar, ne çıkar böyle sayımlardan, bu da artık önemsiz; hiç değilse sayı saymasını unutmalı bir zaman- bırakıyor elinden. Ellerini suya batırıyor. Avuçları, sanki başkasının avuçları, kendinin değil; sızlıyor. Cızırdıyor gibi, kızgın yağ dolu bir tavaya su sıçramışçasına cızırdar gibi... Bu da bitecek zaten. Artık kürek kullanmak da yok. Taş taşımak var belki birkaç günlüğüne yahut saatliğine. Onu da bilmiyor. Oysa bir şeyler kurmak için inanmalı insan. Her şeyden önce, inanmalı... *
Sayfa 10 - metisKitabı okuyor
"Şimdi Jude, hayatta bazen iyi insanların başına güzel şeyler gelir. Ama sen endişelenme çünkü o kadar da sık gelmez. Geldiği zaman, bu iyi insanların teşekkür edip yollarına devam etmeleri, iyiliği yapan kişinin de belki bundan mutluluk duyduğunu düşünmeleri, iyiliği yaptığı kişinin neden bu iyiliğe layık olmadığına dair bin dereden su getirmesini dinlemek istemeyebileceğini akıllarında tutmaları gerekir."
Sayfa 137 - HaroldKitabı okuyor
Şimdi, şu anda inanmayı ve düşünmeyi seçtiğiniz şeyler, bir sonraki anınızı, yarınınızı, gelecek ayınızı, gelecek yılınızı yaratıyor.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.