Yaşadığın acıların, sana karşı adalet içeren yanları da olabilir. Yani bir açıdan belki de ettiklerini bulmuşsundur. Ektiklerini biçmişsindir. Bunların, bir kişinin sana ettiği zulümle olmasına da aldanma. Sen de başkasına kötülük etmişsindir. Allah'ın bu adil hükmüne teslim ol. Bıkıp usanmadan sabret. Sonra da Mevla'nın senin üzerinde nasıl güzel işler icra edeceğini seyret.
Deme niçin şu şöyle
Yerindedir o öyle
Bak sonuna sabreyle
Mevla görelim neyler
Neylerse güzel eyler
Yaşar Kemal'in ilk ve unutulmaz romanı İnce Memed bizi bize en doğal halimizle anlatan benzersiz bir başyapıt. Yazar ilk kitabı yazınca isimsiz yayınlamak istemiş olsa da sonrasında öyle bir beğenilmiş ki devam ciltlerini de yazmış.
Ben dört kitabın birleştirildiği özel basım şeklinde okudum, her ne kadar taşıması zor olsa da kitap öyle bir içine çekiyor ki iki bin küsur sayfa su gibi akıp gidiyor.
Çukurovada zulme ve haksızlığa başkaldırıp hiç istemiyor olsa da eşkıya olmak zorunda kalan İnce Memedin hikayesini okurken asıl arka planda cumhuriyetin kuruluş döneminde halkın yaşam biçimini, feodalizmi, açlığı çaresizliği sıtmayı göçebe hayatı ve hepsinden öte kendi kültürümüzü okuyor olacağız. Her bölümde bazen umutlanıp bazen karalar bağlayacağız, bir bölümde kahraman diğerinde vatan haini olacağız.
Kitabın başında babası olmayan işkence gören çiftçi bir çocuk olan Memedin her kitabın sonunda ayrı bir zulmü bitiren ve bunları her yaptığında karakterindeki gelişmeyi çok iyi gördüğümüz bir macera okuyacağız. Aşkı dostluğu vefayı vatan sevgisini mertliği dini inanışları kültürümüzü biraz da küfür ve beddua dağarcığımızı geliştireceğiz
Ülkenin ilk kurulduğu dönemde halka ve köylülere bakış açısını , insanoğlunun çiğ süt emdiği için ne kadar nankör olabildiğini ve çaresizliği sonuna kadar hissedeceğiz.
Bu kitap hakkında ne kadar övgüde bulunsam hakkını veremeyeceğim o nedenle okuyun okutturun ve yaymaya devam edin ...
İnce MemedYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 20181,536 okunma
Buna olgunluk diyorum. Toy çağındaki aşık, acemi bir kemancıya benzer. Yanıp tutuşur çalayım diye ama becerisi kulak tırmalar. Onlarca yıl sürer ustalık makamına erişmek.
Aşk da kendi diyarında benzer bir ustalık gerektirir.
Yani yanmaların erbabı olur bilmem kaç yılın sonunda.
Artık insan gibi sevmek için pek de çaba harcamaz.
Notalara bakmadan çalan hocalar gibi aşık da bir deneyimin üstadıdır.
Kime ait olduğu pek de bilinmeyen şu sözü akıldan çıkarmamalı:
“Biz, tekrar tekrar yaptığımız şeyleriz, demek ki mükemmellik bir eylem değil, bir alışkanlıktır.“
Biliyorum sana giden yollar kapalı Üstelik sen de hiçbir zaman sevmedin beni
Ne kadar yakından ve arada uçurum; insanlar, evler, aramızda duvarlar gibi
Uyandım uyandım, hep seni düşündüm Yalnız seni, yalnız senin gözlerini
Sen Bayan Nihayet, sen ölümüm kalımım Ben artık adam olamam bu derde düşeli
Şimdilerde bir köpek gibi koşuyorum ordan
Şu sitede takılmak X'de takılmaktan on yüz bin milyon daha kaliteli vakit harcatıyor. Ha çıkıyor arada X'deki gibi ilgi ve etkileşim fahişeleri, onları da sayfanıza düştükçe engeller geçersiniz. Buranın tek kötü tarafı çok vakit yemesi. Ya da ben yeni olduğumdan yeni yeni şeyler keşfediyorum.
İncelemeleri okumak zaten başlı başına baya bi götürüyor. Neyse
Yıkıldı ''devr-i sabık'' eski ümûr kalmadı
Bir oturan kalkmıyor, gel sen buyur kalmadı
*
Herkes refaha erdi alarak hakkı huzur
Karaborsaya bindi bize huzur kalmadı
*
Sıkıyı görüp oldu muhalifler muvafık
Muhalifler içinde benden muzur kalmadı
"Dayı! Daha onun iddiasını bile dinlemeden siz Muhammed'i yalancılıkla mı itham ediyorsunuz?"
Ebû Cehil şu cevabı vermişti: "Ey bacımın oğlu! Muham- med bizim aramızda "emîn" diye anılan bir gençti. Hiçbir vakit onun bir yalan söylediğini görmüş değiliz."
Peki neden ona uymuyorsunuz?
- Yeğenim! Biz ve Hâşimoğulları bir onur yanşı içerisindeydik. Onlar da yemek yedirip su içirirlerdi biz de... Onlar da koruyup himaye ederlerdi biz de... Her yönden birbirimizin dengiydik. Tam onlarla kulak kulağa giden iki yarış atı durumuna gelince onlar kalkıp 'Bizden bir peygamber çıktı. dediler. Şimdi biz bunun benzeri bir meziyeti nereden buluruz
Sanayide birinci devrim,su ve buhar gücünü kullanmaktı.Bu,”demir atı”yarattı,tren mesafeleri kısalttı,dünyanın hemen her yeri ulaşılabilir oldu.
İkinci devrim elektriktir.Enerjinin gücü insanın tüm yaşamını değiştirdi.Seri.
üretimi başlattı.
Üçüncü devrim,elektronik-dijital çağ Her şeyi küçülttü,daha da hızlandırdı.
İşte şimdi dördüncü devrimde,makinelere akıl yükleniyor.
Bu hedefleri yakalamayı hedefimiz gerekiyor.
Bu devrimi yakalamayı hedeflememiz gerekiyor.
Biz teknolojiyi kullanma hızını aştık.Ama asıl olan üretme,yaratma yarışına katılmak.
— Nefsimi kudret elinde tutan Allah'a yemin ederim ki. Ahiretin şu üç safhasında herkes sırf kendini düşünür:
1 — Teraziler kurulup ameller tartılırken, herkes amelinin ağır mı yoksa hafif mi geldiğini görünceye kadar sırf kendini düşünür.
2 — Amel defterleri dağıtılırken. Herkes defterinin sağdan mı yoksa soldan mı verildiğini görmeden başkasını düşünmez.
3 — Sırattan geçileceği zaman da herkes yalnız kendini düşünür.
Ben de eskiden, şu zenginler —ama çok zenginler— servetlerinin küçük bir parçasını da neden bana vermezler? Neden böyle sürünüp dururum? diye içimden onlara itiraz ederdim. Elbette albayım: Önce, suyu hakettiğimi göstermeliyim. Kâğıtları biriktirdiğimiz gibi, heyecanlarımızı da biriktirmeliyiz bundan sonra albayım.’
Sen güçlüsün, ey Tanrım, bu kadın ise zayıf, peki o halde niçin belini büküyorsun onun?
Sen önünde durulmaz bir fırtınasın, o da karşında bir toz parçası, onu şu karlı toprağa niçin savuruyorsun? Sen büyüksün, o aciz, niçin savaşıyorsun onunla?
Geceleri yatakta yatıp, ne olduğunu anlamaya
çalışan onlar değildi. Uykudan çığlık atarak uyanan onlar
değildi. Aklımı mı kaybediyorum acaba, diye merak edenler onlar değildi.
Umutsuz hisseden onlar değildi.
“Echo... Lila duraksadı, derin bir nefes alarak arabanın
ön camından baktı. Bu kötü olmalıydı. Lila her zaman göz
teması kurabilirdi. “ Şu anki duruma biraz da sen neden olrouş olabilir misin, bunu hiç düşündün mü?”
"Nefretiniz elektriğe dönüştürülebilseydi bütün dünyayı aydınlatmaya yeterdi."
Nikola Tesla; şu anda kullandığımız elektronik ne kadar cihaz varsa temel mucidi olan bilim insanı. Daha 19. Yüzyılın sonlarında kablosuz iletişimi keşfeden ve bu buluşu ile dünyada mesafelerin ortadan kalkacağını söyleyen kişi. Bugün için bizlere çok kolay
Şair Deniz İnan’ın " Karşı evin annesi "
isimli şiiri 2019 yılında Avrupa ’da en iyi
Türk Şiiri ödülünü almıştır.
KARŞI EVİN ANNESİ
Sen iki ters bir düz kırgınlıklar örerken beş numara şişle
Yumuşacık kakaolu kekler yapardı karşı evin annesi
İmrenirdim
Mutfağındaki eksik malzemeden bihaber
Tepeleme dolu kızgınlıklar yüklerdim