ATSIZ'DA TARİH ANLAYIŞI: Atsız'ın lisans öğrenimi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü (Edebiyat Zümresi) olduğu hâlde bilim adamı olarak tarihle daha çok ilgilenmiş, bu konuda daha çok eser vermiştir. “Türk tarihinin içinde yüzüyorum. Diyebilirim ki her günüm 27 asrın içinde geçiyor." diyecek ölçüde (Atsız 1992: 67) kendisini tarihle
_Türkler, hür ve bağımsızdırlar. Gururları çok yüksektir. Gururludurlar fakat asilzadelik taslamazlar. Türklerin karakterinde büyük tezatlara rastlanır. Hem sert ve dik başlı hem de yumuşak ve sabırlıdır. Yırtıcılığı İskitlerden, yumuşaklığı da Yunan'dan almışlardır. Fetihçi ve cahil olduklarından bütün uluslara tepeden bakarlar. Aralarında
Reklam
Osmanlılar neden askeri güçte zayıfladı?
Yeniçeri ordusu kuruluşundan itibaren Bektaşilik tarikatıyla ilişkideydi ve bu tarikatın üyeleri olan yeniçerilerin arkadaşlarından başka aileleri, kışlalarından başka evleri olmazdı. Yalnızca yeniçeri subayları, emekli ya da garnizon işlerinde çalışan yaşlı askerler evlenebilirlerdi. Yeniçeri talimatnamesi anlamına gelen Kavanin-ı Yeniçeri yari
ŞAHİNGDRAY VE TATARLAR Fatih Sultan Mehmed'e el veren, O'nun Bizans'ı merkezleştirerek kurduğu yeni Dmparatorluk binasının sutunîan arasına giren, Moskof'u haraca bağlayan ve tâ Avcı Sultan Mehmed zamanına kadar sadakatle Osmanlılık tfiBrinde çalışan Kınm girayları ve tatarları, ilk fiyaskoyu Viyana bozgununda yerdiler.
ŞAHİNGDRAY VE TATARLAR Fatih Sultan Mehmed'e el veren, O'nun Bizans'ı merkezleştirerek kurduğu yeni Dmparatorluk binasının sutunîan arasına giren, Moskof'u haraca bağlayan ve tâ Avcı Sultan Mehmed zamanına kadar sadakatle Osmanlılık tfiBrinde çalışan Kınm girayları ve tatarları, ilk fiyaskoyu Viyana bozgununda yerdiler.
Sultan II. Selim zamanı... İnebahtı Deniz savaşında Haçlı donanmasına yenildik. 20 bin şehit verdik, 142 gemimizi kaybettik. O günlerin sadrazamı Sokollu Mehmed Paşa, bir yıl içinde eskisinden çok daha güçlü bir donanma hazırlamasını Kılıç Ali Paşa’ya emrettiğinde, bunun çok zor olduğunu ifade eden Kılıç Ali Paşa’ya söyledikleri meşhurdur: “Bu devlet öyle bir devlettir ki, isterse bütün donanmanın demirlerini gümüşten, halatlarını ibrişimden, yelkenlerini atlastan yapabilir. Hangi geminin malzemesi yetişmezse gel benden al!” İnebahtı olayını hatırlatıp böbürlenmeye yeltenen Venedik elçisine verdiği cevap da tarihe geçmiştir: “Biz Kıbrıs’ı sizden almakla kolunuzu kestik, siz İnebahtı’da bizi yenmekle, sakalımızı tıraş ettiniz. Kesilen kolun yerine yenisi gelmez, fakat kesilen sakal daha gür çıkar!” Devleti yönetenlerin özgüveni bu derece yüksekti. Bir devir düşünün... Öyle bir devir düşünün ki, padişahı, mimarı, kaptan-ı deryası, şairi, gezgini, tarihçisi, tarihin “en büyük” isimlerinden oluşsun... Sözkonusu etmek istediğim devrin mimarbaşısı Koca Sinan, kaptan-ı deryası Barbaros Hayreddin Paşa, şairi Baki, gezgin denizcisi Piri Reis, tarihçisi Hoca Sadüddin Efendi’dir... Tahtta ise, tahta baht katıp çağlara şan veren bir padişah oturmaktadır: Kanuni Sultan Süleyman.
Reklam
16 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.