Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Dün, sevgilim kederli, gamlı dostunu okşadı. Acılar çeken, sitemler tatmış olan cana, tatlı sözteri ile kendi tadından tat verdi. • Akla, akıl üstünlüğü verdi, hoş öğütleri ile kulağa küpe taktı, tadı tatlılığı coşturdu. Gözlere nOr bağışladı. • Bana; "Ey benim yüzümden zayıflayan, hasta düşen, perişan olan dost, ey benden ürken, korkan kişi, ben kerem sahibiyim, ben kendi satın aldığım ku-lumu satmam." dedi. • Dikkatle bak da gör: Sevgili ne yardımlarda bulunuyor? Bize nasıl ferahlıklar veriyor? Yüsuf, güzelliği uğrunda ellerini kesenleri arıyor. • Ona; "Beni aciz, zavallı sanma!" dedim. "Kanlı göz yaşlarıma da bakma, ey sevgili senin haberin yok, ben seni altınla işlenmiş atlas bir elbise gibi giymişim, seninle beraberim, beni kimsesiz sanma!" • Kim de dünya sevgisini bırakıp Hakk'a yönelmek isteği varsa, o nefsini yendiği için şaşılacak bir kişidir. Kendinden, kendi varlığından kurtulmuş bir canda, zevk içinde, zevk vardır. • Allah aşkına sus, yersiz sözler söyleyerek, susma huyunu öldürme! Bu kasî-deyi uzatma, kısa kes; çünkü asîde geliyor. "Kasîde, İslamî edebiyatta bir nazım şeklidir. Kafıye kuruluşu gazel gibidir. Övgü şiirleri olduğu için, beyit sayıları gazellerden fazladır. Asîde, nişasta, yağ ve balla yapılan bir çeşit tatlıdır. Doğu Anadolu yemeklerinden "hasuta" belki de "asîde" adlı Selçuklu yemeğinden alınmıştır. Çünkü hasuta da nişasta, tereyağı ve şekerle yapılmaktadır. Midelerine düşkün olanlar "Lokmasız sohbette yoktur faide / Rabbena ünzül aleyna Ma'ide"
Bil ki, tarih ilmi, dünya toplumu ve uygarlığı olan insan toplumundan ve bu toplu­ mun gerçekleri arasında yer alan yabanilik ve barbarlık, medenilik ve uygarlık, asabiyetıs, bazılarının diğer bazıları üzerinde kurduğu değişik şekillerdeki hakimiyetler ve bu hakimi­ yetlerden doğan hükümdarlıklar, devletler ve bunların derecelerinden haberler
Reklam
31. LOKMAN SÛRESİ TEFSİRİ
Mekke'de inen Lokman sûresi, Kûfiyyûna göre 44 âyettir. Rahman, Rahim Allah 'ın Adıyla 1. Elif-Lâm-Mîm. 2. Bunlar {bâtıla karşı Allah tarafından muhkem kılınmış} hakim kitabın âyetleridir. 3. (Bunlar) ihsan edenler {yani, takva sahibi olan kimseler} için {dalâletten kurtaran} bir hidâyet ve {azabtan uzak tutan} bir rahmettir. Allah Teâlâ,
Sayfa 345 - işaret yayınlarıKitabı okuyor
Ey insan-ı müşteki! Sen ma'dum kalmadın, vücud nimetini giydin, hayatı tattın, camid kalmadın, hayvan olmadın, İslâmiyet nimetini buldun, dalalette kalmadın, sıhhat ve selâmet nimetini gördün ve hâkeza… Ey nankör! Daha sen nerede hak kazanıyorsun ki Cenab-ı Hakk'ın sana verdiği mahz-ı nimet olan vücud mertebelerine mukabil şükretmeyerek, imkânat ve ademiyat nevinde ve senin eline geçmediği ve sen lâyık olmadığın yüksek nimetlerin sana verilmediğinden bâtıl bir hırsla Cenab-ı Hak'tan şekva ediyorsun ve küfran-ı nimet ediyorsun? Acaba bir adam, minare başına çıkmak gibi âlî derecatlı bir mertebeye çıksın, büyük makam bulsun, her basamakta büyük bir nimet görsün; o nimetleri verene şükretmesin ve desin: "Niçin o minareden daha yükseğine çıkamadım." diye şekva ederek ağlayıp sızlasın. Ne kadar haksızlık eder ve ne kadar küfran-ı nimete düşer ne kadar büyük divanelik eder, divaneler dahi anlar. Ey kanaatsiz hırslı ve iktisatsız israflı ve haksız şekvalı gafil insan! Kat'iyen bil ki kanaat, ticaretli bir şükrandır; hırs, hasaretli bir küfrandır. Ve iktisat, nimete güzel ve menfaatli bir ihtiramdır. İsraf ise nimete çirkin ve zararlı bir istihfaftır. Eğer aklın varsa kanaate alış ve rızaya çalış. Tahammül etmezsen "Yâ Sabûr!" de ve sabır iste; hakkına razı ol, teşekki etme. Kimden kime şekva ettiğini bil, sus. Her halde şekva etmek istersen nefsini Cenab-ı Hakk'a şekva et, çünkü kusur ondadır. Mektubat
Kur'an (Rabb'in) der; İkra', Oku, Çalış, Gayret et
Tecelli etmedin bir kerre, Allah'ım, cemâlinle! Şu üç yüz elli milyon rühu öldürdün celâlinle! Oturmuş eğlenirlerken senin -hâşâ- zevâlinle, Nedir ilhâdı imhâlin o sâmit infiâlinle? Nedir Islâm'ı tenkilin bu müsta'cel nekâlinle? *** Sus ey divâne! Durmaz kâinatın seyr-i mu'tâdı. Ne sandın? Fıtratın ahkâmı hiç dinler mi feryâdı? Bugün, sen kendi kendinden ümid et ancak imdâdı; Evet, sen kendi ikdâmınla kaldır git de bîdâdı. Cihan kanûn-i sa'yin, bak, nasıl bir hisle münkadı! Ne yaptın? "Leyse li'l-insâni illâ mâ-se'â" vardı!..
Sayfa 388
Sus ey dîvâne! Durmaz kainâtın seyr-i mu'tâdı. Ne sandın? Fıtratın ahkâmı hiç dinler mi feryadı? Bugün, sen kendi kendinden ümîd et ancak imdâdı; Evet, sen kendi ikdâmınla kaldır git de bîdâdı. Cihan kanûn-i sa'yin, bak, nasıl bir hisle münkadı! Ne yaptın? "Leyle li'l -insâni illa mâ-se'a" vardı!.. GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİ Sus ey çılgın! Durmaz kainatın asla gidişatı. Ne sandın? Yaratılışın hükümleri hiç dinler mi feryadı? Bugün, sen kendi kendinden um ancak imdadı; Evet, sen git de kendi çabanla kaldır zulmü, haydi. Dünya, çalışma kanunlarına, bak, nasıl bir hisle bağlı! Ne yaptın? "Leyle li'l -insâni illa mâ-se'a" vardı!.. Ayet: "Şüphesiz insana kendi emeğinden başkası yoktur." (Necm/39)
Reklam
“‘Doğrulara doğrulukları yarar verir.’ Mağarada eğri yatma a gâfil. Neyin varsa göster ve ‘dosdoğru ol.’ Kusurunu söylemeyeceksen, hiç olmazsa sus. Gösteriş ve hileyle kendini mahvetme.”
Sayfa 332 - Türkiye Yazma Eserler Kurulu Başkanlığı Yayınları
"Bir rivâyete göre, Hz. Peygamber'e(s.a.) gelerek cenneti kazanmak için ne yapması gerektiğini kendisine söylemesini rica eder. Hz. Peygamber(a.s.) şöyle cevap verir:"En kısa yoldan en önemli şeyi sordun. - Köle âzâd et ve onların hürriyetlerine kavuşmalarına yardımcı ol. - Birine bir inek verdiğinde, sütlü olanı ver. - Akrabana nazik davran. Sana kaba davransalar bile. Bunları yapamazsan yoksulları doyur, susuzlara su ver, halkı ma'rûfu emretmeye ve münkerden nehyetmeye çağır. Bunu da yapamazsan, dilini tut, konuşacaksan hayır konuş, aksi halde sus."
Sayfa 541 - Nûr Sûresi 57. açıklama notuKitabı okudu
«Siempre es mejor irse que quedarse, hija mía», me dijo Remedios en uno de sus últimos discursos. «El que se va deja atrás la piel antigua y desde que sale por la puerta ya empieza a vestirse con otra. Pero el que se queda no encuentra más que huellas en el polvo, olores en las telas, ah, y hasta el eco de la voz prendido en los rincones de las habitaciones...»
20 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.