Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Vahdettin'in 20 Eylül 1919'da halka dağıttığı beyanname!!!
"Son günlerde Anadolu'da meydana gelen olayları, oralardan gelen telgraflardan öğrendim. Esef verici olan bu durumun sebebi İzmir'in işgali sonrasında yaşanan fec'i olayları ve doğu illeri hakkındaki rivayetlerin halk üzerinde yarattığı tesirdir. Gerçi olayların ve söylentilerin, halkla birlikte benim de kalbimde uyandırdığı
Başkalarıyla bağlantı ve ilişkide bağımlı olmamak, baskı altında kalmamak, bükülmemek, ezilmemek; ancak toplum dışına atılmadan, toplumdan kopmadan, soyutlanmadan, topluma yabancılaşmadan özgür davranmak beceri isteyen zor bir süreçtir. Hint felsefesinin temel düşüncesini dile getiren Budizm'e göre insanlar istediklerini elde
Reklam
Gizemli tipte bir gizli bilginin, kamuya açıklanan gerçe- ğe dönüştürülmesi, toplumsal yaşamın başka bir bölümünde kendi paraleline sahiptir. Kimi gene'lere özel olarak ait olan ve tanrısal bir güç -polis- ile özel ilişkisi bulunan eski din adamları, polis'i oluşturdukları zaman, bunu kendi çıkarla- rına göre ellerine geçirirler; sitenin
Biricik Sevgilinin (sav) hırkalarını düşündün mü hiç?
Biricik Sevgilinin (sav) hırkalarını düşündün mü hiç?" Kuşçu "Hırka" der demez, Regaib Kandili arifesinde gördüğüm rüyaya kaymıştı aklım. Minberde ve mihrabda vaizi ve imamı açık şekilde görememiştim. Her ikisinde de gördüğüm abaydı aslında. Keza gördüğüm o abayı Efendimizin (sav) meşhur abasına benzetmiştim. "Ey Ehl-i Beyt!
Adam Bede şüpheye düşüyor.
Hetty bu teklife memnun oldu. Totty'yi dakikalarca kucağın da taşımak hiç de hoş bir şey değildi. Fakat onu tam Adam'in kucağına vereceği sırada nasılsa çocuk birden gözlerini açtı; uy- kusunun ortasında uyandırılan her çocuğun yapacağı huysuzluk içinde, sol yumruğunu Adam'ın koluna vururken sağ eliyle de Hetty'nin boynundaki
Efendimiz aleyhisselâm da bizi bu konuda şöyle uyarır: Allah'a ve âhiret gününe inanan kimse, ya hayır söylesin, ya da sussun! Yine uyarır: Dilini tutan, kurtulur. Efendimizin bir diğer uyarısı da şöyledir: İnsanları yüzüstü cehenneme sürükleyen, ancak dillerinin ürettikleridir! Ayrıca şu uyarıyı da yapar: İnsanın her sözü kaydedilir, emr-i bi'l-ma'ruf (iyiliği emir) veya nehy-i ani'l-münker (kötülüğü yasaklama) veya Allah Teâlâ hazretlerine zikir hariç bütün sözleri lehine değil, aleyhinedir. Bişr-i Hâfî hazretleri buyururlar: Konuşmak hoşuna gittiğinde sus; susmak hoşuna gittiğinde de konuş (ki nefsin araya girmesin!)
Reklam
Fasıl: Endülüs ülkesinde "Merşanetu'z Zeytun"da salih bir arkadaşımız vardı. Kur'an öğretirdi. Büyük bir fakih, hafız, erdemli bir kişi olup yoksullara hizmet ederdi. Abdülmecid b. Seleme adlı bu zat -Allah onu muvaffak etsin- bana şunu anlattı: "Bir gece namaz kıldığım köşemde Kur'an okuyordum. Kur'an'dan
Teselliden nasibim yok, hazân ağlar baharımda; Bugün bir hânümansız serseriyim öz diyarımda! Ne hüsrandır ki: Şark'ın ben vefasız, kansız evladı, Serâpâ Garb'a çiğnettim de çıktım hâk-i ecdadı! Hayalimden geçerken şimdi, fikrim hercümerc oldu, Salahaddin-i Eyyubî'lerin, Fâtih'lerin yurdu. Ne zillettir ki: Nâkûs inlesin beyninde Osman'ın; Ezan sussun, fezâlardan silinsin yâdı Mevla'nın! Ne hicrandır ki: En şevketli bir mâzi serâb olsun; O kudretler, o satvetler harab olsun, türâb olsun! Çökük bir kubbe kalsın ma'bedinden Yıldırım Hân'ın; Şenâatlerle çiğnensin muazzam kabri Orhan'ın! (...) Dolaşsın, sonra, İslâmın haremgâhında nâmahrem... Benim hakkım, sus ey bülbül, senin hakkın değil mâtem!
Sayfa 83 - m.akif
Serdengeçti'de imzasız olarak yayımlanan Asrî Aile Serdengeçti'nin en popüler şiirlerinden biridir. Okuyucuların isteği üzerine derginin çeşitli sayılarında kısaltılarak tekrar tekrar yayımlanır. Önceleri imzasız olarak yayımlansa da, sonraları Heccâv ve Osman Yüksel Serdengeçti imzasına yer verilir. Şiir, Türk ailesinde görülen Batı
«Siempre es mejor irse que quedarse, hija mía», me dijo Remedios en uno de sus últimos discursos. «El que se va deja atrás la piel antigua y desde que sale por la puerta ya empieza a vestirse con otra. Pero el que se queda no encuentra más que huellas en el polvo, olores en las telas, ah, y hasta el eco de la voz prendido en los rincones de las habitaciones...»
Reklam
"Bir rivâyete göre, Hz. Peygamber'e(s.a.) gelerek cenneti kazanmak için ne yapması gerektiğini kendisine söylemesini rica eder. Hz. Peygamber(a.s.) şöyle cevap verir:"En kısa yoldan en önemli şeyi sordun. - Köle âzâd et ve onların hürriyetlerine kavuşmalarına yardımcı ol. - Birine bir inek verdiğinde, sütlü olanı ver. - Akrabana nazik davran. Sana kaba davransalar bile. Bunları yapamazsan yoksulları doyur, susuzlara su ver, halkı ma'rûfu emretmeye ve münkerden nehyetmeye çağır. Bunu da yapamazsan, dilini tut, konuşacaksan hayır konuş, aksi halde sus."
Sayfa 541 - Nûr Sûresi 57. açıklama notuKitabı okudu
“‘Doğrulara doğrulukları yarar verir.’ Mağarada eğri yatma a gâfil. Neyin varsa göster ve ‘dosdoğru ol.’ Kusurunu söylemeyeceksen, hiç olmazsa sus. Gösteriş ve hileyle kendini mahvetme.”
Sayfa 332 - Türkiye Yazma Eserler Kurulu Başkanlığı Yayınları
Sus ey dîvâne! Durmaz kainâtın seyr-i mu'tâdı. Ne sandın? Fıtratın ahkâmı hiç dinler mi feryadı? Bugün, sen kendi kendinden ümîd et ancak imdâdı; Evet, sen kendi ikdâmınla kaldır git de bîdâdı. Cihan kanûn-i sa'yin, bak, nasıl bir hisle münkadı! Ne yaptın? "Leyle li'l -insâni illa mâ-se'a" vardı!.. GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİ Sus ey çılgın! Durmaz kainatın asla gidişatı. Ne sandın? Yaratılışın hükümleri hiç dinler mi feryadı? Bugün, sen kendi kendinden um ancak imdadı; Evet, sen git de kendi çabanla kaldır zulmü, haydi. Dünya, çalışma kanunlarına, bak, nasıl bir hisle bağlı! Ne yaptın? "Leyle li'l -insâni illa mâ-se'a" vardı!.. Ayet: "Şüphesiz insana kendi emeğinden başkası yoktur." (Necm/39)
20 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.