Kitaba başlayıp başlamama konusunda çok kararsız kalmıştım. Beni başlamaya iten 1000 Kitap'ta okuduğum bazı incelemeler, kardeşimin önerisi ve romantik bir kitap arayışı içinde olmamdı. Kitabı genel olarak beğendim, hatta bazı kısımları 6-7 kez okudum. Sıcak bir hikayesi var ve benzetmeleri oldukça yaratıcı. Fazla derin bir kitap değil, ancak akıcı ve merak uyandırıcı. Cara'nın mücadeleci ruhu ilham verici. Tabi ki bazı yetersizlikleri de var. Örneğin, askeri destek gerektirecek kadar büyük boyutlara varan küresel çapta anti-uzaylı propagandalarını anlatmakta yetersiz kalmış. En çok tepkimi çeken şey, kitabın başında "kız" sözcüğünü bir aşağılama ifadesi olarak kullanıp bir de üzerine basa basa bunu beyan ederek altını çizmeleri oldu. Bu çirkin anlatım kitabın sadece bir yerinde geçiyor,bir daha tekrar edilmiyor. Bu ifadenin toplumsal bir soruna dikkat çekmek için ironi olarak yer aldığını düşünmek istiyorum. Ayrıca her ne kadar Yazgı'nın başındaki kişinin bir kadın olması hafifletici olsa da Yazgı'daki sayıca erkek üstünlüğü de rahatsız edici. Galiba kendilerini "gelişmiş bir toplum" olarak tanımlayıp o kadar da "gelişemediklerini"e değinmenin bir yolu... Cinsiyetçilik yapmadıklarını destekleyecek bir durum ikinci kitapta yer aldığı için biraz daha rahatlamış durumdayım, ancak spoiler vermemek için burada ne olduğunu belirtmiyorum (bu incelemeyi ikinci kitabı bitirdikten sonra yazıyorum).