Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
En anlamsız hayattır; Ayartıcı özbenliğin dizginlenemez tutkularına esir olmuş batılı insan tipi,hürriyetin hakikatini maketine feda etmiş demektir. Böyle bir hayatı,ancak korkular,tabular,önyargılar.kolektif saplantılar,bilinçaltı fobileri yönlendirir.
Tabular tabular! Her adımda şuura dur emrini veren bir jandarma neferi. Her kapının arkasında, elinde bıçak, bekleyen bir harem ağası. Düşünme! Düşüneni iftiranın ve sefaletin lağımında boğduktan sonra ellerimizi yıkayıp, efendim bizde filozof yetişmiyor diye ah u vahlar.
Reklam
"Tabular tabular! Her adımda şuura dur emrini veren bir jandarma neferi. Her kapının arkasında, elindebıçak, bekleyen bir harem ağası. Düşünme! Düşüneni iftiranın ve sefaletin lağımında boğduktan sonra ellerimizi yıkayıp, efendim bizde filozof yetişmiyor diye ah u vahlar."
"Son yılların ilginç bir gelişimi de günlük dilde çok sık kullanılan ‘bayan’ kavramı. Bayan aslında tıpkı bay gibi bir unvan, yani bir seslenme biçimi olmasına karşın, kadın yerine kadını tanımlamak için kullanılıyor. Erkeklerden söz edilirken bay denmiyor ama kadınlardan bayan diye söz ediliyor. Bunun da nedeni kadın demeyi cinselliği çağrıştırdığından ayıp olarak görmek. İyi de neden ‘erkek’ sözcüğü hemen cinselliği çağrıştırmıyor da ‘kadın’ sözcüğü cinselliği çağrıştırıyor? Neden kadına kadın demek ayıp oluyor? Kuşkusuz bu düşüncenin de ardında kadını kendi kişiliği olan bir birey olarak değil de erkeğe bağımlı bir cinsel varlık olarak gören bir bakış var. Eğer bu bakışa karşı bir duruşumuz varsa, kavramları da sorgulamamız gerekiyor."
Dövüp söverek, yumruklayarak kalbimden kovmaya çalıştığım duygular, her geçen gün biraz daha artarak boğucu bir kedere dönüşüyordu.. O, her şeyin yasak olduğu bir kültürdeki soluk ve boğucu karanlıkta tutunduğum ışığım ve o tabular şehrinde iflah olmaz yangınımdı benim. Ona inandıkça aşka, aşkın o yakıcı ateşine daha çok inanıyordum.
Tɑbulɑr tɑbulɑr! Her ɑdımdɑ şuurɑ dur emrini veren bir jɑndɑrmɑ neferi. Her kɑpının ɑrkɑsındɑ, elinde bıçɑk, bekleyen bir hɑrem ɑğɑsı. Düşünme! Düşüneni iftirɑnın ve sefɑletin lɑğımındɑ boğduktɑn sonrɑ ellerimizi yıkɑyıp, efendim bizde filozof yetişmiyor diye ɑh u vɑhlɑr. {cemil meriç}
Reklam
Totem
Bir kral ne kadar güçlü olursa o kadar çok tabuya boyun eğmelidir. Tahtının adayı da çocukluğundan başlayarak aynı tabularla bağlıdır; daha büyürken bile onun çevresinde tabular birikmeye başlar ve tahta çıkmasıyla birlikte bu tabuların altında adeta boğulur.
Düşünce köklerimiz ve düşünce kaynaklarımız kireç bağlamış gibi, içine girdiğimiz hiçbir değişme oluşunu kritik etmiyoruz. Her değişme kendini kritikten korumak için her yola başvuruyor. Sonunda, düşünmeye ve kritik etmeye karşı kanunlar konuyor. Düşünme yasakları, pesin redler, alışılmışın dışına çıkanı aforoz etmeler, totemler ve tabular sistemi kuruyoruz. {sezai karakoç} Günaydın,hayırlı cumalar.
İnsan
tüm gelişkin primatlarda -aynen insan gibi- hareket, bilinç, üreme, zeka, haberleşme, korunma, ihtiyaçların tatmini, yardımlaşma, kıskanma ve hatta farklı bir düzeyde de olsa "ekonomi" gibi özellikler değişik derecelerde bulunur. bunlar insanın hayvani özelliklerinin doğrudan hayvanlar alemindeki temsilleri olarak kayda geçirilebilmektedir. fakat insanoğlu, aynı zamanda diğer hayvanların hiçbirinde örneklerini görmediğimiz tuhaf ve "doğaya aykırı" görünen özelliler sergiler. bunlardan en önemlisi, ahlaki kural ve yasaklar ile soyut kişiselleştirme (cansız nesnelere kişilik ve ruh atfetme) özellikleridir. ayrıca din, büyü, kurban sunma, tanrı fikri, tabular ve iradi olarak kendi bedeninde sakatlanmalar oluşturmak gibi garip ve tabiata aykırı fiiller, insanın adeta alamet-i farikasıdır. bunların nereden geldiğini ve nasıl ortaya çıkabildiğini bilmiyoruz. belki bir gün davranış kalıplarının bir kısmını veya tamamını keşfedebiliriz fakat yine de insan ve hayvan arasındaki en temel "mahiyet farkı" biyolojik bedenlerin çok ötesine uzanmaya devam edecek.
100 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Devreleri yakmadan bitirmeyi başardım :D Kitabın yorumuna böyle bir cümleyle giriş yapmamın sebebi yorumu okutmak için taktik sadece. Uzunca yazmayı düşünüyorum çünkü. Bu kurnazca bir taktik aslında iyi bir amaca hizmet ettiğini ya da kitaba ilgi çekmek için yararlı olduğunu düşüp kendi vicdani sorgulamam da bana rahatlatıcı bir unsur olabilir. Lakin bu kurnazlık girişimi etik anlamda okuma eylemini benimsemiş kişilere karşı küçümseyici bir tabu. O zaman nasıl yapalım? Söyle başlayabiliriz. Kitap edebi anlamda harika bir betimleme kitabı, bu betimlemeler içsel sorgulamayla harika harmanlanıp okura sunulmuş. Bu nokta da Bay Polamar'ın tabular üzerinde değerlendirmeler yaptığını belirtelim. Kitabın kahramanından bahsetmemiz gerekiyor mu? hayır hayır bu merakı öldürebilecek bir davranış olur. Daha çok kitabın ağır bir dili olduğunu, olay ağırlıklı okumayı seven okurların kitaptan sıkılabileceğini, daha çok ruhsal anlamda değerlendirme yapmayı seven okurların daha çok beğeneceklerini hatta defalarca okuyabilecekleri hem deneme hem öykü hemde roman tadında bir kitap olduğunu belirtmek yeterli olur. Bu okuduğum dokuzuncu Calvıno kitabı. Gönül rahatlığıyla söyleyebilirim edebi anlamda çok çok güzel. Yazarın ilk kitabıyla son kitabını peş peşe okumak ayrı bir tecrübe oldu benim için..
Palomar
PalomarItalo Calvino · Yapı Kredi Yayınları · 2019262 okunma
Reklam
"Tabular etkilerini yitirince öcü olurlar.." Atatürk son yıllarda, gittikçe artan bir sömürme konusu olmuştur. Bunun nedenleri arasında onun bir çeşit dokunulmaz hale getirilmesinin, dalkavuklar ve çıkarcılar tarafından bir tabu kılığına sokulmasının etkileri vardır. Tabular uzun müddet tabu olarak yaşayamazlar. Ya öcü olurlar, yahut da
"..Tabular yıkılmak içindir. Ve onları yıkmak için cesur olmak bile gerekmez. Sadece sevmek için cesaretin olsun yeter.."
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.