Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Vatan bir milletin yaşama alanıdır. Türklerin ilk vatanı Orta Asya'dır. Tarih boyunca kuzeye, güneye ve nihayet batıya yönelerek yeni vatanlar edinmiştir. Türkiye Türklüğünün vatanı Anadolu'dur. Anadolu'nun vatan yapılması kolay olmamıştır. Tarihi aşağılayan, vatanı sadece toprak parçası olarak gören zihniyet her zaman varolmuştur. Milletler tarihten kısa sürede silinebilir. Fikri ve sistemi hayata geçiren, hayat veren, yaşatan insanlardır.
Yakın Tarih Dersleri İkinci bir adam Atatürk sonrası Türk Cumhuriyeti devletini yönetemedi. Mustafa Kemal Atatürk gibi bir ileri görüş dahisinin yerini doldurmak kolay değildi. İkinci dünya savaşı birinci dünya savaşının başarısızlığı emperyalizmin tarafından giderilmek istendi. Bugün devam eden birinci dünya harbidir. Batı emperyalizmi
Reklam
Bu tez iflas etmiştir.
Çağlar boyunca bilim ve felsefeyi kuşkuyla karşılamış ve engellemiş olan şeriatçı zihniyet, bugün dinin bilimin verilerine uygun olduğunu iddia ediyor.
Üçüncü bir nokta: Mustafa Kemal Paşa'nın işi siyasete dökmesi ve orduyu tamamiyle ihmal etmesi, batı isyanlarının yayılmasını ve Yunan ordusunun istilasını kolaylaştırmasıdır. (Bu hakikati nutuk, Sahife 316 sonlarından okuyalım) (Efendiler 8 Kasım 1920 de... Garp cephesi kumandanını bu kıyafete rağbet ettiren fikir ve zihniyet ceryanınını bütün Garp cephesi üzerinde ne derece ileri bir tesir yapmış olduğunu anlamak için, artık tereddüde mahal kalmamıştır. Kat'i direktif, sur'atla, muntazam ordu büyük süvari kitlesi vücuda getirmekten ibaretti...) Demek ki. Askeri planın imzası tarihi olan 9 Ocak'tan beri geçen on ay zarfında, Garp cephesiyle temas edilmemiş demektir. Hiç değilse 16 Mart da Başkumandanlık ve Garp cephesi Kumandanlığını fiilen ele alsalardı, yüksek enerjilerinden Garp Cephesi sekiz ay kadar bir müddet mahrum kalmamış ve bu hale girmemiş olacaktı. Fakat bunu gördükleri halde dahi, bu defa da ordunun başına geçmeyerek, işi İsmet Beyle Rafet Paşa'ya bırakmışlar ve bu suretle Sakarya Muharebe'sine kadar dokuz aylık bir zaman daha kayıp etmişlerdir.
Mustafa Kemal, 1923’te şöyle söylüyordu: “Düşmanlarımız aynı zamanda Osmanlı devletini kurmuş olan Türk milletinin de, unsur-i aslisinin de, bu memleketin hakiki halkının da, mahv ve müzmahil olduğunu zannettiler; işte bunda çok aldandılar.” “asırlardan beri düşmanlarımız Avrupa akvamı arasında Türklere karşı kin ve husumet fikirleri telkin etmişlerdir (…) Avrupa’da hala Türk’ün her türlü terakkiye hasım bir adam olduğu, manen ve fikren inkişafa gayrı müsait bir adam olduğu zannedilmektedir. Bu azim bir hatadır (…) işte Avrupa’da mütemadiyen mücadele ettiğimiz bu zihniyet mevcuttur.” Atatürk için zaferden sonra da savaş bitmedi. Milli tarihin tanıtılması, onun için İstiklal Savaşının tamamlanması demektir. İşte Atatürk’te tarih şuurunun o derece yoğun ve kuvvetli olmasının sebep ve manası… Atatürk onun için Türk tarihinin tetkikine o kadar ehemmiyet vermiştir. Türk’e büyük tarihinin şuurunu tekrar kazandıran Atatürk, Türk tarihine gelecekteki yolunu da göstermiştir.
Sayfa 142 - Türk tarihi ve Atatürk’te tarih şuuruKitabı okudu
Osmanlı tarihinde ıslahat ve inkılaplar bir değil, on değil bütün bir silsiledir. Lakin hep eskiyi tamir ettikleri için tesirleri neticesiz kaldı. Bu son necat tamamıyle tecelli ettiğinden sonra da eski bünyânı, eski zihniyet, eski idare ile, eski tabakalarında tekrar kursak az bir müddet sonra aynı neticeyi verir. Özliyeceğimiz şeyler eski saltanatın şanları, şerefleri, bayrakları, medeniyeti, musıkisi, mimarisi, şiiri dir, lakin şekli, idaresi, siyaseti değildir.
Sayfa 57 - Milli Eğitim Basımevi - İstanbul 1970Kitabı okudu
Reklam
Türkiye, Atatürk’ün ölümünden beri pasif bir devlet siyaseti gütmektedir. Atatürk’ün zemin ve zaman icabı olarak, sırf o devir için söylediği “yurtta sulh, cihanda sulh” sözlerini, edebi düsturmuş gibi benimsemiş görünerek siyasetini bu esas üzerinde yoğunlaştırmıştır. Barış uğruna kimseyi gücendirmemek zihniyeti hakim olmuş ve bu zihniyet, siyasi sınırlar dışındaki Türkler’in ihmalini doğurmuştur. Herhangi bir devlette yaşayan Türkler’le ilgilenmek o devleti gücendirir, tedirgin eder, kızdırır diye âdeta cihan Türklüğü inkar olunmuştur.
Milli SiyasetKitabı okudu
Moskovacı veya Pekinci sosyalistlerin kendilerine “milliyetçi” demesi de hem yanlış, hem gülünç, hem de taktik icabı olduğundan yalandır. Milliyetçilik, bir milleti “millet” olmaktan çıkarıp “halk yığını” haline getirdikten sonra onun yalnız iktisadî refahını düşünmekle olmaz. Çünkü insanlarda yalnız mide değil, zihniyet ve inanç da vardır. Milliyetçilik yüzyıllardan kopup gelen manevî bir mirastır. Büyüklük duygusudur. Tarih şuurudur. Mukaddes hodgâmlıktır. Yaratılış hâsılasıdır. Türk milleti üç bin yıldan beri vardır. Onun var oluşu, büyüklüğü, gücü, tarihe damgasını vuruşu yalnız millî karakteriyle mümkün olabilmiştir. Türklüğün büyüklüğünü veya var oluşunu Türklüğün dışındaki şu veya bu faktöre bağlamak asla doğru değildir.
Sağcı Kimdir?Kitabı okudu
Özgür Düşüncelerin Mücadelesi
Dolayısıyla, değişmeyen tek şeyin zihniyet olduğu görülüyor. Pekâlâ, seçilmişlerin arasından bir politikacı seçme tercihi tanınan bir sistemde, halkın tercihinin elbette ahlaklı ve dürüst siyasetçilerin olmasının yanı sıra adaletli ve demokrat bir yönetim anlayışı içinde halkın refah düzeyinin yükseltecek politikacılar olması beklenir. Zaten hiç kimse sepetten çürük elma seçmek istemez. Fakat halkın seçimlerindeki tercihlerinin tarih boyunca ısrarla çürük elmalar olduğu görülüyor. Dolayısıyla politikacıların da dini söylemlerini kendi siyasi menfaatleri adına devam ettirdikleri görülür. Öte yandan halk neden dini söylemlerden vazgeçmeyen politikacılara ihtiyaç duyar? Halbuki bu işi yapan birçok din görevlisi varken, aynı zamanda Tanrı ile kul arasındaki bir mesele için insan birçok aracı kuruma neden başvurma ihtiyacı hisseder? Özellikle bu bağlamda politikacılara olan başvuruların daima zihinsel yıkımla sonuçlanmasının kaçınılmaz bir son olduğu gerçeğini göremezler.
Sayfa 110 - Özgürlük şarkıları....
HORTLAK ZİHNİYET...
- "Biz millet hayatının temellerine ait neyi muhafaza etmek istedikse, hareketimize “irtica” damgasını vuran, benliğimizin her parçasını ondan koparıp atmaya azmetmiş, anarşist ve komünist bir hortlak zihniyet karşımıza çıktı..."
Nurettin Topçu
Nurettin Topçu
,
Yarınki Türkiye
Yarınki Türkiye
Reklam
Komutanların, emri altına verilen millet evladını, memleket vasıtalarını, düşmana, ölüme yöneltirken, yegâne düşüneceği nokta, milletin kendisinden beklediği vatani vazifeyi ateşle, süngü ile ve ölümle yerine getirmek ve neticelendirmektir. Askeri vazife, ancak bu zihniyet ve kanaatle yerine getirilebilir. Lafla, politika ile, düşmanın aldatıcı vaatlerine kulak vermekle askerlik vazifesi yapılamaz. Komutanlık vazife ve sorumluluğunu yüklenecek kadar omuzlarında ve bilhassa kafasında kuvvet bulunmayanların feci sonuçlarla karşılaşması kaçınılmazdır.
Sayfa 288 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
İsrail terör örgütü olup devlet olarak kabul edilemez.
🗣️ Savaş Suriye'de Olacak Rusya Suriye'nin hava sahasını israil saldırısına karşı korumuyor. Aynı Rusya Suriye de ki terör yapılarının yok edilmesi için Türkiye Cumhuriyeti'nin Suriye'nin hava sahasını kullanmasına izin vermiyor. Terör yapılarına izin veriyor. İsrail terör örgütü İngiltere ve Amerika'nın şımarık
Müslümanca düşünmeyi yeniden keşfetmek
1000kitap.com/yazar/celal-fed... Türkiye’de İslamcılar, Batılıların, Müslümanca düşünme ve yaşamayı siyasî bir proje olarak resmedip insanların ondan uzak durmalarına bir çözüm üretemediler. Bu nedenle de dünya üzerinde hakkını aramak için mücadele eden her Müslüman, ‘cihatçı’ olarak resmedilip yaftalandı. ‘Cihatçı’ dediklerini
737 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.