Bir varmış bir yokmuş. Zamanlardan bir zaman çocukları öldürülen bir halk inatla faşizme destek çıkmış. Cehalet, yasak, sansür, ispiyon için el ele vermiş. Bunu bayram gibi kutlamış. Bu büyük şizofreniyi akıl ve sağduyu, bu büyük yozlaşmayı cennet için bilet sanmayı kendine uygun bulmuş. Bu masalla büyüyen nesillerse tarihe not düşmek için ölmeyi, direnmeyi hiç ama hiç unutmamışlar. Adamın biri dayanamayıp demiş ki:
yapış yapış, mukavva ve plastik insanlardan bıktım - klişe sosyalistlerden, klişe Müslümanlardan, bir bok bilmeyenlerden bıktım - ota alkole gömülüp özgürleştiğini sananlardan bıktım - çok satayım derken çok alçalan roman mühendislerinden, muhafazakar şairlerden, cemaat-hükümet çatışmalarından, gözümüzün önünde çocuklarımızın öldürülmesinden/sakat bırakılmasından/komalara sokulmasından bıktım - dünya kültürünün, gazetecilerin, öğrencilerin yargılanmasından bıktım - adalet diye sokuşturulan taraftarlıktan, çağdaşlaşma diye yutturulan betonlaşmadan, cinsel ayrımcılıktan, homofobiden ve takım ruhu yaratan feminizmden, hayvan katliamlarından, biber gazından, tuz ruhundan, milliyetçilikten, tanrıdan ve 'milli' eğitimden bıktım - anlıyor musunuz - bıktım - sizden bıktım kısaca. çekilin önümden. size benzemiyorsam benzemem için direnmeyin - bırakın da gideyim buralardan-uzaklaşmama mani olmayın hiç değilse."