Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“… Osmanlı barışına ihtiyaç var. Yani büyük sancağın gölgesinde olmak… eskiden olduğu gibi barış ve huzur içinde yaşamak… Bundan daha doğal bir talep başka ne olabilir ki? İşte tarihin çağrısı buradadır. Osmanlı’nın mirasçısı olarak Türkiye Cumhuriyeti, eski Osmanlı sahasında meydana gelen hiç bir olaya arkasınu dönemez. Tarih buna izin vermez ve vermiyor da. Hiç beklenmedik bir zamanda Lübnan’da, Filistin’de, Bosna-Hersek’te, Makedonya’da, Kosova’da Türk bayrakları açılıyorsa sizin ilgi alanınıza girmiştir.”
Sayfa 22 - YeditepeKitabı okudu
288 syf.
9/10 puan verdi
Harris’in eseri, kültürel antropoloji açısından oldukça ilginç. Kitabın başlığını oluşturan kelimlerin, onlara değer atfeden toplumlar açısından neleri yarattığını oldukça iktisadi fakat bir o kadar sorgulayıcı şekilde açıklamaya çalışıyor. ⠀ ⠀ Hint toplumunun neden ineklere kutsiyet kazandırdığını, domuzların Hristiyanlar, Yahudiler ve
İnekler, Domuzlar, Savaşlar ve Cadılar
İnekler, Domuzlar, Savaşlar ve CadılarMarvin Harris · İmge Kitabevi Yayınları · 2020219 okunma
Reklam
672 syf.
7/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Yazarın bundan önce yazmış olduğu Tanrıların Parmak İzleri kitabını okuyup hayran kalmıştım. Çünkü araştırmaları çok iyiydi. Herkesin göz ardı ettiği ayrıntıları görmüş bir insan. Bu nedenle bu kitabını da bir hevesle aldım elime. Bu kitabı diğer kitabının gölgesinde kalmış benim için. Evet içinde diğer kitabı gibi araştırmalar ve bilgiler var ama
Tanrıların Büyücüleri
Tanrıların BüyücüleriGraham Hancock · Ganj Yayınları · 201828 okunma
Bir patırtı, bir ayaklanma çıktığı anda topraklarını kaybedecek olan büyük mal sahipleri, tarih okuma olanağına da sahipler, okuyup esas gerçeği oradan öğrenecek gözlere de sahipler. Mal birkaç kişinin elinde birikti mi, koparılıp alınır. Bir de onun gölgesinde duran ikinci gerçek: Halkın çoğu aç ve çıplaksa, ihtiyaç duydukları şeyi zorla alırlar. Sonra bir de tarihin her sayfasında avaz avaz haykıran bir gerçek : Baskı ancak baskı altındakilerin güçlenmesine ve birleşmesine yarar. Ama büyük mal sahipleri tarihin bu üç çığlığına hiç aldırış etmiyorlar. Toprak giderek daha az insanın elinde toplanıyor, yersiz yurtsuz kalanların sayısı artıyor, mal sahiplerinin her hareketi de baskıya yöneliyor. Paralar silahlara gidiyor. Gazlara gidiyor. Değişen ekonomiye aldıran yok. Değişim planlarına aldıran yok. Yalnızca isyanın bastırılma yöntemleri tartışılıyor, oysa beri yanda isyanın nedenleri devam ediyor.
Sayfa 293 - SelKitabı okudu
208 syf.
10/10 puan verdi
·
23 günde okudu
Giovanni Ricci- Türk Beklentisi
"Tarafımdan oluşturulmuş bu yorumun tüm hakları kitapyurdu.com'a aittir." Beklenti, gelecekte gerçekleşebilecek olumlu ya da öngörülen bir meseleye dair umutları temsil eder. Avrupa ve Hristiyan dünyasının Türk beklentisinin tarihteki seyri sayfalarca karalanması gereken bir konudur. Hristiyanların nazarında oluşan bir Türk
Türk Beklentisi
Türk BeklentisiGiovanni Ricci · Selenge Yayınları · 20232 okunma
Reklam
Tarihin bu dönemi içinde sarsıcı bir değişim ortaya çıkmıştır ve Goya şüphesiz bunu yapan tek kişi değildir, ama sanatına açılan yeni yolları herhangi birinden daha iyi sezen ve bu yolların üzerindeki ilk adımı çizen sanatçıdır.
Din beraberliğinin yetersiz olduğu görüldü. Bulgar milliyetçiliği uyanmaya başladı. Hem de laik unsurlar değil, bizatihi din adamları tarafından. Aynaroz’daki sayısız manastırın içinde Bulgar keşişlerin yaşadığı Hilander Manastırı’nda Paissij adlı bir keşiş, Slavyen Bulgar tarihini kaleme aldı ve eserine şöyle başlıyordu: “Ey Bulgar! Kendi dilini, tarihini bil.” Arkasından Sofroniy Vraçanski çıktı. Sofroniy Vraçanski’nin söyledikleri bir yana, 19. yüzyılda eğitimi dolayısıyla kendisini Helen sayan Aprilov diye bir tüccar, Odessa ve Ukrayna’daki iş hayatı boyunca tanıdığı Benelin gibi bir tarihçi sayesinde Slavlık bilincine ulaştı ve döndüğü vakit Bulgaristan’da millî okulları açmaya başladı. Kısa zamanda Bulgar maarifi, içtimai hayata öğretmenlerin, muallimlerin yanında, muallime hanımı da getirdi. Bulgaristan’ın millî uyanışı da böylelikle arttı. Bu, ileride Türk unsurun, İttihatçıların da hayranlığını çekecek bir gelişmeydi aslında. Tabii ki Slavlık üzerindeki bilinç bazılarının zannettiği gibi öyle Fransız İhtilali’nin etkisiyle değildir. İmparatorluğun içindeki unsurlar bazen aynı dinî kompartımana, ruhani liderlere sahip olsalar da etnik yapıları dolayısıyla çatışmaya girerler.
"Havva Adem'den nasıl geri olabilir? Havva Adem'in kaburgasından yaratıldı. Adem ise çamurdan. Havva bilgiye, öğrenmeye meraklı olandı. O yüzden yasak elmayı yedi. Adem ise sadece Havva istediği için."
Sayfa 101Kitabı okudu
Adonis - Gırnataya On İki Kandil
1 Yere ve göğe bir ev Burası, Akdeniz ile Sierra Nevada arası. Dağ elini koyuyor dalganın eline deniz ağacın pencerelerini kuşatıyor. İşte Gumara kapısı, El-Hamra’ya çıkan şairlerin
1.000 öğeden 681 ile 690 arasındakiler gösteriliyor.