Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
464 syf.
1/10 puan verdi
Dünya edebiyatının en önemli yapıtlarından olan İki Şehrin Hikâyesi, Paris ve Londra arasında gelişen olay kurgusuyla, tarihin en hareketli anlarından birinin, Fransız Devrimi’nin ekseni etrafında biçimlenir. Edebiyat dünyasının “Dickens’ın en büyük tarihî romanı”, yazarın kendisinin ise “yazdığım en iyi hikâye” diye tanımladıkları yapıt, Fransız Devrimi’nin Terör döneminde, Paris’in öfkeli, kana bulanmış sokaklarında, giyotinin gölgesinde yaşamak zorunda kalan bir grup insanın hayatına odaklanır. On sekiz yıl yattığı Bastille Hapishanesi’nden çıkan Doktor Manette’ le, İngiltere’ye gönderdiği kızının Londra’da sürdürdükleri yaşamları, yollarının tekrar Paris’e düşmesiyle iradeleri dışında bir seyir kazanır. Sürükleyici gerilimi, güçlü lirizmiyle devrimi, toplumsal mücadeleyi, zalimliği, yoksulluğu ve aşkı çağının nabzını da tutarak olanca ihtişamıyla anlatan İki Şehrin Hikâyesi, bu nitelikleriyle hem klasik edebiyatın zirvelerinden hem de tarihin en güçlü hikâyelerinden biridir.
İki Şehrin Hikâyesi
İki Şehrin HikâyesiCharles Dickens · Can Yayınları · 202358,4bin okunma
Tarihin bize gösterdiği zahir bir gerçeklik vardır: Müslüman halkların hayallerini tetikleyebilecek, gerekli ölçüdeki disiplini tahsis edebilecek ve Müslümanlara ilham ve enerji verebilecek yegâne düşünce İslam'dır. İslam'a yabancı olan hiçbir ideal ne kültür ne devlet sahasında asla kayda değer bir tesir oluşturmayı başaramadı. Aslına vakılırsa, Müslüman halkların tarihinse büyük ve bahsetmeye layık ne varsa tamamı İslam nişanlarının gölgesinde gerçekleştirilmiştir.
Reklam
Henüz namlularda tüten barut kokusu silinmemişken Fransız ile İngiliz’in elinde tuttuğu sömürgelerde anti kolonyal direnişçiler Kışı atlatan kardelenler gibi bir bir açıyor Ve Uzak asyada çekik gözlü Çifte Çelik verilmiş damascus kılıcı gibi dirençli devrimciler paris ve Londra sokaklarını sarsıyordu Büyük yıkım sonrası korkmadan
Kitleler sınıf ya da halk gibi eskiden kendilerine başvurulan bütünlere benzemezler. İçine çekildikleri sessizlik aracılığıyla artık tarihin de ilgi alanı dışına çıkmışlardır.
208 syf.
10/10 puan verdi
·
23 günde okudu
Giovanni Ricci- Türk Beklentisi
"Tarafımdan oluşturulmuş bu yorumun tüm hakları kitapyurdu.com'a aittir." Beklenti, gelecekte gerçekleşebilecek olumlu ya da öngörülen bir meseleye dair umutları temsil eder. Avrupa ve Hristiyan dünyasının Türk beklentisinin tarihteki seyri sayfalarca karalanması gereken bir konudur. Hristiyanların nazarında oluşan bir Türk
Türk Beklentisi
Türk BeklentisiGiovanni Ricci · Selenge Yayınları · 20232 okunma
240 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
‘ Gül resmi yapsa bülbül ona aşık olur, bulut resmezse yağmur yağar, deniz çizse balıklar yüzer, hatta bir güzeli tahayyül etse fırçası daha kağıda değmeden resim bitmiş olur.’ . ‘ Kısacık hayatımda şunu anladım ki, muktedirler, iktidarlarını korumak için her şeyi yaparlar.’ . ‘Ayasofya’nın avlusu Muradiye’nin İstanbul’daki devamıdır.’ ~ Çiçek Hanım’ın Rüyaları | Beşir Ayvazoğlu Çiçek Hanım’ın Rüyaları, tarihteki iktidar, saltanat ve kardeş katline dair sekiz hikaye anlatıyor. Hem geçmiş hem günümüz bu seyirde aktif halde. Aynı zamanda bazı paşaların da ruznamesinden metinler görüyoruz. Kitap, Çiçek Hanım’ın Cem Sultan hakkında anlattığı şeyleri roman haline getirmesi ve bunun neticesinde tanıştığı Sezai beyin de bu konuda araştırmaya başlaması ve elindeki bilgilerin gün yüzüne çıkmasını Bursa’daki Muradiye gölgesinde aktarıyor. Şehzade ölümleri, iktidar savaşları, sanat ile estetiğin saray koridorlarındaki yankısını, tarihin seyrini değiştirecek olayların öncesini ve sonrasını anlatan kitap, okunmaya değer. Tarihte olmuş bütün olayların içinde en çok üzüntüyle ve acıyla hatırlanan maalesef ki kardeş katlidir. Yeri gelir baba katleder oğlunu, yeri gelir kardeş kardeşi. Her ne kadar saltanat için olsa da bu olaylar, özünde insanın isteklerini ve hırslarını da göz önüne seriyor. Severek okudum. Tavsiye ederim. Kitapla kalın
Çiçek Hanımın Rüyaları
Çiçek Hanımın RüyalarıBeşir Ayvazoğlu · Kapı Yayınları · 07 okunma
Reklam
Takriben Napolyon'un Mısır'ı işgalinden itibaren iyi bir şekilde öğrenilmiş modern tarihin, siyasi ve entelektüel açıdan içinde bulunduğumuz vakıayı anlamanın en önemli anahtarlarını bize vereceğine dair kuşkuya mahal yoktur. Zira geçen iki yüzyıl, bugün zifiri karanlık gölgesinde yaşadığımız ağaçların köklerini bize anlatmaktadır.
Sayfa 119Kitabı okudu
Tarihin bize gösterdiği zahir bir gerçeklik var: Müslüman halkların hayallerini tetikleyebilecek, gerekli ölçüdeki disiplini tahsis edebilecek ve Müslümanlara ilham ve enerji verebilecek yegâne düşünce İslam'dır. İslam'a yabancı olan hiçbir ideal ne kültür ne de devlet sahasında asla kayda değer bir tesir oluşturmayı başaramadı. Aslına bakılırsa, Müslüman halkların tarihinde büyük ve bahsetmeye layık ne varsa tamamı İslam nişanlarının gölgesinde gerçekleştirilmiştir.
Gerçek nedir? Ya da gerçek gerçek midir? Bu soru tarihsel olarak filozofların yanıt aradığı en önemli sorulardan birisidir. İnsanların çoğu aslında toplumsal yaşam içerisinde gerçeği aramazlar, daha doğrusu gerçek diye bir sorunları yoktur. Çünkü çoğu zaman gerçeğe ulaşma çabası riskli ve tehlikelidir. Bu yüzden sistem tarafından kendilerine
Tarihin töreler gölgesinde Saklambaç oynayan kurşundur Ebelenmemek için en iyi yer ise uçurumun ucudur
Sayfa 81 - Do yayınlarıKitabı okudu
Reklam
312 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
İlk baskısı 1999 yılında yayınlanan Sevdalinka, Ayşe Kulin'in 6. kitabıdır ve tarihin en kara lekelerinden, insanlığın en acı, en korkunç vahşetlerinden biri olan Bosna soykırımını konu almaktadır. Bir yasak aşkın gölgesinde tarihsel gerçeklikleri okuyucuya aktaran Kulin, bu kitabıyla boğazda kocaman bir düğüm bırakmaktadır. Babası Boşnak olan Ayşe Kulin, bu kitabı ile ailesine, geçmişine, köklerine bir saygı duruşunda bulunmuş şüphesiz... Evliliğinde mutsuz bir gazeteci olan Nimeta'nın, meslektaşı Stefan ile yaşadıkları yasak aşk anlatılırken, alt metinde aynı topraklarda farklı millete mensup insanların en azından görünürde birlik içinde yaşarken, bir anda değişen hayatlarına değinilmektedir. Bir gün önce yan yana kahve içen iki komşunun ertesi gün birbirine silah tuttuğunu öğrenmek insana ne hissettirebilir ki? Kitabın soykırımı anlatan her sayfası can yakmakla birlikte ben hala 200. sayfada anlatılan küçük kız çocuğunun başına gelenlerin etkisindeyim. Kaldı ki bu yaşananların kurgu değil tarihsel gerçeklikler olduğunun bilincinde okuyup, konuyla ilgili belgesel ve haber arşivlerine göz atınca o düğüm hiç gitmiyor insanın boğazından... Böyle hikayelerde bir avuç gözü dönmüş, çıkarları birbirine ters düşmüş politikacının nasıl da bir sürü insanın, canlının hayatıyla oynadığı düşünüldüğünde korkunç bir dünyada yaşadığımızı bir kez daha hatırlayıp umutsuzluğa kapılmamak mümkün değil... "Filler ve çimenler misali..." Boşnaklar her şeye rağmen varlıklarını sürdürse de o güzel kültürleri ve dilleri ne yazık ki büyük ölçüde yok olup gitmiş. Ama umutlarını hiçbir şey silememiş...
Sevdalinka
SevdalinkaAyşe Kulin · Remzi Kitapevi · 012,8bin okunma
Tarihin bize gösterdiği zahir bir gerçeklik var; Müslüman halkların hayallerini tetikleyebilecek, gerekli ölçüdeki disiplini tahsis edebilecek ve Müslümanlara ilham ve enerji verebilecek yegâne düşünce İslam'dır. İslam'a yabancı olan başka hiçbir ideal ne kültür ne de devlet sahasında hiçbir zaman kayda değer bir tesir oluşturmayı başaramadı. Aslına bakılırsa, Müslüman halkların tarihinde büyük ve bahsetmeye değer ne varsa hepsi İslam nişanlarının gölgesinde gerçekleştirilmiştir. Gerçek manasıyla İslamcı savaşçılardan teşekkül eden birkaç bin kişi, 1950'li yıllarda İngiltere'yi Süveyş'ten çekilmeye mecbur etmiştir. Diğer taraftan milliyetçi Arap rejimlerin oluşturduğu birleşik ordu, İsrail'e karşı üçüncü yenilgiyi tadıyor. Türkiye, bir İslam ülkesiyken dünyaya hükmediyordu. Avrupa taklitçisi Türkiye ise dünyada yüzlerce örneği olan üçüncü sınıf bir ülke konumunda.
Dünya, kadınların güçlü ve etkileyici varlıklar olduğunu biliyor. Tarihin her döneminde, kadınlar önemli roller üstlenmiş, değişimlere öncülük etmiş ve toplumlara yön vermiştir. Ancak bu hikayede, sıradan bir kadının hayatına odaklanacağız. Adı Aylin. Aylin, 30 yaşında bir kadındı. Hayatı boyunca hep sıradan bir hayat sürdürmüş, dikkat çekmeyen
1.018 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.