Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kötü günümde yanımda olmadığın zaman vazgeçtim. Canın sıkıldığında benimle paylaşmadığını, kırılacak veya tedirgin olacak olsam bile düşüncelerini açıkça söylemediğini anladığım zaman vazgeçtim. Bana yalan söylediğini anladığım zaman vazgeçtim. Gözlerime baktığında kalbinle bakmadığını ve bana hala söylemediğin şeyler olduğunu hissettiğimde vazgeçtim. Her sabah benimle uyanmak istemediğini, geleceğimizin hiçbir yere gitmediğini anladığım zaman vazgeçtim. Düşüncelerime ve değerlerime değer vermediğin için vazgeçtim. Ağrılarımı dindirecek sıcak sevgiyi bana vermediğinde vazgeçtim. Sadece kendi mutluluğunu ve geleceğini düşünerek beni hiçe saydığın için vazgeçtim. Tablolarımda artık kendimi mutlu çizemediğim ve tek neden "sen" olduğun için vazgeçtim. Bencil olduğun için vazgeçtim. Bunlardan sadece bir tanesi senden vazgeçmem için yeterli değildi, çünkü sevgim yüceydi. Ama hepsini düşündüğümde senin benden çoktan vazgeçtiğini anladım. Bu yüzden ben de senden vazgeçtim. -Frida Kahlo
Chartrad derin bir nefes almıştı. ''Ben bu kadir-i mutlak ve esirgeyen olayını anlamıyorum.'' Camerlengo gülümsemişti. ''kitab-ı mukaddes'i mi soruyorsun?'' ''Çalışıyorum.'' ''Aklın karıştı çünkü incil Tanrı'yı kadiri mutlak ve iyiliksever olarak tarif ediyor.'' ''Kesinlikle!'' ''Kadiri mutlak...İyilikseverin anlamı Tanrı'nın her şeye
Reklam
Yönetilmek; ne hakkı ne kerameti ne de iffeti olan yaratıklar tarafından izlenmek, soruşturulmak, gözetlenmek, yönlendirilmek, yasalara uydurulmak, düzene sokulmak, kapatılmak, telkinlere ve vaazlara maruz kalmak, denetlenmek, yorumlanmak, değerlendirilmek, sansüre uğratılmak ve komuta edilmektir. Yönetilmek; kişinin her hareketinde, her eyleminde ve yaptığı her işlemde, mimlenmesi, kaydedilmesi, nüfus sayımına tabi tutulması, vergilendirilmesi, damgalanması, fiyatlandırılması, değerlendirilmesi, patentinin alınması, yetkilendirilmesi, müsaadeye tabi kılınması, tavsiye edilmesi, men edilmesi, doğru yola sokulması ve düzeltilmesi anlamına gelir. Hükümet, haraca bağlamak, terbiye etmek, fidye ödemeye mecbur bırakmak, sömürülmek, tekelleştirilmek, gasp edilmek, baskı altına alınmak, gizemlileştirilmek, soyulmak anlamına gelir; bütün bunlar kamu yararı ve halkın çıkarları için yapılır. Daha sonra, ilk direniş belirtisi ya da şikayet sözcüğünde, kişi baskı altına alınır, para cezasına çarptırılır, hor görülür, tedirgin edilir, takip edilir, apar topar alınıp götürülür, dövülür, boğularak idam edilir, hapse atılır, vurulur, makineli tüfekle taranır, yargılanır, hüküm giyer, sürgüne gönderilir, kurban edilir, satılır, ihanete uğratılır ve üstüne üstlük bir de küçük düşürülür, alay edilir, kızdırılır ve onuru kırılır. Hükümet işte budur; onun adaleti de ahlakı da budur! (Pierre-Joseph Proudhon)
Sayfa 23
482 syf.
10/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Harika bir kitap.Hastanede insani duygularla verdiğiniz kanın organ mafyası tarafından farklı amaçlar için kullanıldığı muhteşem bir komplo teorisi. Tedirgin edici kafanızı soru işaretleriyle dolduran ve mutlaka okunması gereken bir kitap.
Beşinci Tüp
Beşinci TüpMichael Palmer · Martı Yayınları · 2007650 okunma
Bütün nesneler...nasıl söylesem...beni tedirgin ediyorlardı; daha hafifçe, daha kuru ve daha soyut biçimde, daha derli toplu var olmalarını isterdim.
İZİN GÜNÜNDE UYUMA Bugün başkalarının içinde dolaşmıyorum. İzin günüm ama benim içime örümcek girmiş. Ağzım açık uyumaktan şikâyet etme sebebim sadece güzel bir melek gibi görünmediğimden değil. Örümcekler giriyor açık ağzımdan, bütün gün dolaşıp hayallerimi bile karıncalandırıyorlar. İnsanlar kaç tanrıya inanır? Tanrının insana oranı nedir? Ve
Reklam
Beni tedirgin eden kusurlarımız değil. Erdemlerimiz...
422 syf.
9/10 puan verdi
Molly, yıllar önce Amanada'nın kaçırılmasına şahit olmuş fakat bir şey yapamamıştı.Yıllarca mücadele ettiği suçluluk duygusunu biraz olsun terapistleri ve eşi Cole'un yardımları ile atlatmaya başlamıştı ki ,Tracey'nin kaybolması ile yeniden zihninde ki görüntüler tekrarlamaya başlamıştı.Bir yanda eşi Cole'un evliliği hakkındaki tehditleri,diğer tarafta Papaz Lett 'in yıllar önce kaybolan Kate hakkında konuşan kardeşi Rodney'in suçlandığı ve dövülerek öldürüldüğü gizemi hakkında konuşmaması onu daha da tedirgin ediyordu,Molly'i gördüğü ve kimsenin inanmadığı görüntülerden yola çıkarak,Tracey 'nin bulunmasına yardım edebilecek mi... Olaylar örgüsü sizi şaşırtarak bir sonraki sayfanın merakı içinde bırakacak...
6. His
6. HisMelissa Foster · Olimpos Yayınları · 2012311 okunma
ANADOLU'MDA KAZA Klasik direksiyon tutuşu gibi, bu taze sevmeler; tedirgin, utangaç... Hiç bırakmamak adına tutuşturmalı, direksiyon simidine... Bilen biliyor artık; simitler her zamanki yerine, acizane... Sert viraj dönüşlerindeki manevralar, dıştan içe çevrimli... Manevralar acemice, tereddütler inişli çıkışlı, Yol rampa, yokuş mu yokuş; 4x4 takviye vites mi gerekli?... Lakin araba hususi, Anadol... Bal renginde, kırmızı eğilimli... Direksiyondaki; sol içerisinde sağ olanı, yaşatma meyilli... Bu arada, Acemi aşıklara suni teneffüs mü gerekli? Her defasında ama her defasında; Sağa dönüş yapma yasağı ihlâl sonrasında; bir jandarma noktasına, Savruk, devrik, feci kaza feci... Kazalar geliyorum demez, zira... Çıkıştı jandarma azarla-sitem arasında; Acemi aşıklar hayrola? Yoğun trafik, bozuk düzen içerisindeki klasik direksiyon eğitimi; Acemice, Çok ama çok acemi... Yazık oldu Anadol 'a, Anadolu'mda yarınlara... N.K.(Feryad-ı naz)
O geceyi tümen karargâhında , her şeyi kendisi denetleyerek geçirdi. Bu , uykusuz kaldığı dördüncü gece oluyordu ; sıtmadan son derece rahatsızdı ; ateşi yüksekti. Ama dinlenmesine olanak yoktu. Bir yandan saldırı düzenlerken , bir yandan da Anafartalar cephesini yönetmek zorundaydı. Bu cepheden gelen haberler ya eksik ya da yanlış oluyordu. Ayrıca , buradaki kuvvetlerin içindeki karışıklığı bir düzene sokmaya çalışıyor , fakat ya kayıp birliklerini ya da komutanlarını arayan subaylar çadırına girip çıkarak kendisini boyuna tedirgin ediyorlardı.
Sayfa 120Kitabı okudu
Reklam
"Kaçmanın, kovalamanın, sevmenin, sevişmenin, yaşamanın, ölmenin -ya da, başkalarının kaçmasıyla kovalamasının, yaşamasıyla ölmesinin -kabak tadı verdiği olur. Herhangi bir şey yapmanın, bir şey yapmayı reddetmenin, inandırıcı, kandırıcı, güç verici bir gerekçesi her zaman bulunabilir, bir açıklaması yapılabilir. Ya da bulunabileceği, yapılabileceği sanılır; uzun süre... Sonra bir gün bu gerekçelerin temeli, temellerinin temeli sarsılır, çöker. Ölmenin bile bir anlamı kalmaz. Ağzı hanidir görünmez olmuş bir dipsiz kuyuda düşmekte, düşüp durmakta olmanın, buna oranla mutluluk sayılabileceği bir durum. Geceyi ne kadar tiksinç bulduğunuzu, gördüğünüzü anlatmak için yırtındıktan sonra, ışığın sizi ne kadar tedirgin ettiğini anladığınız gün, gölgeyi -giderek, karanlığı- nasıl da sığınılacak bir kucak, kuytu, sıcak bir koyun diye gördüğünüzün kafanıza dank ettiği gün, bu duruma düşebilirsiniz. ... Yoksa kendi kendimizi aldatır da bunun bile farkına varmaz mı olduk?"
En iyisi olayları günü gününe yazmak!. Onları daha belirgin kavrayabilmek için günlük tutmak!. Pek önemsiz görünseler bile, en ince ayrıntıları, en küçük olayları bile atlamamak, ve özellikle iyi bir sınıflandırma yapmak!. / İşte bundan kaçınmalı, hiçbir şey olmadığı halde ille bir şey bulup çıkarmaktan sakınmalıyız!. Sanırım günlük tutarken en tehlikeli olan da bu: her şey abartılıyor, kulak kirişte ve gerçekler durmadan zorlanıyor!. / Bütün olup bitenleri, en ince ayrıntılarına dek özene bezene not etmeliyim!. / Böylesi düzenli bir dünyada tedirgin olacak, korkacak ne var ki? / Bende olup bitenleri, henüz vakit varken, açıkça öğrenmek, bilmek isterim!. / Sabah dokuzdan bire kadar kütüphanede çalıştım!. / Geride yazdıklarımı daha belirgin ve düzenli bir biçimde derleyip toparlamaktan başka bir şey kalmıyor!. / Aşağı yukarı her şey yolunda!. /
Sayfa 5
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.