Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Biliyorsunuz, para her kötülüğün kaynağıdır... O da, paranın tipik bir ürünü. Rearden, Francisco’nun bu sözü duyabileceğini sanmamıştı, ama genç adamın ciddi ve nazik bir gülümsemeyle oraya döndüğünü gördü. “Demek paranın her kötülüğün kaynağı olduğunu düşünüyorsunuz,” dedi Francisco d’Anconia. “Peki, paranın kökünün ne olduğunu hiç
Plato Film Yayınları - Çeviren: Belkıs Çorakçı DişbudakKitabı okudu
Aslına bakıldığında neredeyse 1035 anlaşmasının şartları 1039'da da tekrar edilmişti. Bununla birlikte barış şartları Selçuklular'in umurunda değildi. Aynı durum Gazneliler için de geçerli olduğundan kimse anlaşmanın uygulanmasının pesine düşmedi. Zaten Selçuklular anlaşmaya göre boşaltmaları gereken yerleri terk etmemiş, kısa süre sonra da maddelerin aksi yönünde faaliyetlerde bulunmaya başlamışlardı. Aslında durum Hâkim Ebu Nasr ez-Zevzeni'nin ifade ettiğinden farklı değildi. Nitekim o, anlaşmadan sonra vezirle yaptığı özel bir görüşmede şöyle demişti:" Selcuklular'a hiçbir şekilde itimat edilmemelidir... Onların aldatıcı sözlerine inanmamak ve onlara asla güvenmemek gerekir. Onların düşüncelerine yerleşen padişahlık etmek düşüncesini ok ve kılıçla bile çıkarmak zordur. Sultana karşı aldıkları mağlubiyet sebebiyle barışa rıza göstermiş ve geri çekilmişlerdir. " Ona göre Selçuklular hedeflerine ulaşmak için özellikle Maveraünnehir'den yeni kuvvetler getirecekti. Hatta onlar bir süre itaat etmiş gibi görünse de sonra artan nüfusları sebebiyle yeni şehirler isteyecek, yağma faaliyetlerinde bulunacak ve yaşadıkları yerlerin az olması sebebiyle bunları yaptıklarını söyleyeceklerdi. Nitekim zaman onu haklı çıkaracaktı.
Reklam
kapitalizm'e övgü; (işte bir fikir böyle savunulur!)
Demek paranın her kötülüğün kaynağı olduğunu düşünüyorsunuz,” dedi Francisco d’Anconia. “Peki, paranın kökünün ne olduğunu hiç sorguladınız mı? Para bir mübadele aracıdır. Ortada değiş tokuş edilecek ürünler, onları üretecek insanlar olmazsa, para da var olamaz. Para aslında, birbiriyle iş yapmak isteyen insanların, değere karşı değer verme
İslâmî devrimler
Jüstinyen’in ölümünden sonra Bizans’ta görülen durgunluk yalnızca güdük Roma İmparatorluğu’nun kısırlığına yol açmadı. Ayrıca, Ortadoğu’nun başka yerlerinde insanlığın bilgi ve teknik birikimine katkıda bulunan ve ayrıca büyük dünya dinlerinden birini yaratan bir dizi sarsıcı yükselişe de yol açtı. Bu yükselişin başlangıç noktası, umulmayan bir
Hz. Muhammed'den (s.a.v.) sonra ortaya çıkan askerî başarıları, önceki sayfalarda göstermiştik. Bu başarılar, sık sık Batı'nın, "barbar kavimler" dediği kavimlerin istilaları ile kıyaslanarak anlatılmaya çalışılır. Timur, Moğollar, kuzey kavimleri vb. istilalarda da çok hızlı bu tarz fetihler görebiliyoruz. Burada daha önce
Sayfa 358
Kandiyeli Constantino/Muhammed ve Yeniçeri Ahmed Gene Güney İtalya’da iş üstünde yakalanan bir başka mühtedi Osmanlı ajanı da Constantino'dur. Aslen Rum olan Constantino, Venedik hakimiyetindeki Girit adasının Kandiye şehrinde doğmuş ve Müslüman olunca Muhammed/Mehmed adını almıştır. Kuzey Afrika'daki korsan limanları, kendisi gibi
Reklam
60 yaşında, 70 yaşında dedeler, ebeler "PKK'ya yardım etmek-yataklık yapmak” iddiaları ile aylarca nezarethanelerde, karakollarda ve cezaevlerinde tutulmaktadırlar. Bütün Kürtler karakolu ve jandarmayı yakından tanımaktadır ama, bu insanların çoğu mahkemeyi, hapishaneyi yaşantılarının bu kesiminde görmektedirler. Tahliyelerinden üç ay
42 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.