Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Dostoyevski'nin Anna Karenina incelemesi!
Başlangıçta çok beğendim; başımı kaldıramıyordum; ayrıntılarına kadar bayağı hoşlanmıştım; ancak bütününde ilgim azaldı. Bunu bir yerlerde okumuşum gibi gelmişti bana, evet, hâlâ belleklerde tazeliğini koruyan, Kont Tolstoy'un Çocukluk ve Delikanlılık, Savaş ve Barış adlı yapıtlarında da aynı hava vardı. Konusu farklı olmakla birlikte Rus
Sayfa 701 - 702, 703, 704, 705, 706, 707, 708, 709, 710, 711, 712 Yapı Kredi Yayınları
BEYAZ LÂLE Hudutta bozulan ordu iki günden beri Serez’den geçiyordu. Hava serin ve güzeldi. Ilık bir sonbahar güneşi, boş, çimensiz tarlaları, üzerinde henüz taze ve korkak izler duran geniş yolları parlatıyordu. Bu gelenler, gidenlere hiç benzemiyorlardı. Bunlar adeta ürkütülmüş bir hayvan sürüsüydü. Hepsinin tıraşları uzamış, yüzleri pis ve
Reklam
Berkiyaruk'un, aleyhine olan durumu düzeltmek, bunun için de ilk şart olan sultanlığı tekrar elde etmek üzere Huzistan'dan Bağdad'a doğru giderken uğradığı Vâsıt şehrinin askerleri tarafından yağma ediliş şekli, bu Selçuklu hükümdarının devlet reisi değil, bir çete reisi durumuna düştüğünü gösteriyor. Halkın malı müsadere edilmekle kalmamış evlerinin çatılarına varıncaya kadar yıkılmıştır.
559 syf.
9/10 puan verdi
·
55 günde okudu
Kitapları ne öldürdü?
Bu kitap o kadar da uzun olmamasına rağmen belki de benim uzun sürede onu okumamla, belki de kendi yapısıyla, anlattıklarıyla, belki de yazarın anlatım tekniğiyle benim için hikâyenin de üstüne bir hikayeye sahip. Bu kitabı okurken yaşadıklarımı çok net hatırlıyorum. Bazı yerlerini nerede okuduğumu, nasıl tepki verdiğimi çok net şekilde hala
Notre Dame'ın Kamburu
Notre Dame'ın KamburuVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202232,7bin okunma
Daha önce, ziraatın zorla ortaklaştırılması sırasında Ukrayna ve öteki ziraatçı alanlarda olduğu gibi Kuzey Kafkasya da aynı trajediye katlandı: Açlık ve toplu baskı. Nüfusun %7 si bu dönemde eridi. II.Dünya Savaşı sırasında Kuzey Kafkasya'da olup bitenler Sovyet, propagandasıyla gerçek arasındaki büyük uçurumu en iyi bir biçimde gösterdi.
İbni Kayyim, bunu izah ederek, türbeleri, ölüleri vesile etmeyi, “İmam-ı Masum" veya "Mehdî" fikirlerini reddetmektedir. Bir takım ölülerin dünyevi tasarruflarını kabul etmeyi de, bu tenkide zıt görmekte delill ve işi, şirk'e kadar vardırmaktadır. Bir adam, atasının, hocasının ve büyüklerinin kabrini hürmeten ve onlara dua
Sayfa 613
Reklam
Biliyorsunuz, para her kötülüğün kaynağıdır.. O da, paranın tipik bir ürünü. Rearden, Francisco’nun bu sözü duyabileceğini sanmamıştı, ama genç adamın ciddi ve nazik bir gülümsemeyle oraya döndüğünü gördü. “Demek paranın her kötülüğün kaynağı olduğunu düşünüyorsunuz,” dedi Francisco d’Anconia. “Peki, paranın kökünün ne olduğunu hiç sorguladınız
dilhun

dilhun

@fevgo
·
20 Kasım 2023 22:35
Şu iğrenç para bütün ilişkileri bozuyor!
_Psikolojik Harp_ İkna, Hipnoz, Büyü, Algı...
_Psikolojik harp, dünyanın en güçlü silahıdır. İnsan zihnini biçimlendirme sanatıdır. Aldatmadır, hiledir, düşünceleri manipüle etmek ve zehirlemektir. Düşmanı suya götürüp susuz getirmektir. Var olmayanı varmış gibi göstermek, var olanın zihinlerde reddedilmesini sağlamaktır. Başkalarının etkisi altında oldukları halde kendi iradeleriyle hareket
_Türkler, hür ve bağımsızdırlar. Gururları çok yüksektir. Gururludurlar fakat asilzadelik taslamazlar. Türklerin karakterinde büyük tezatlara rastlanır. Hem sert ve dik başlı hem de yumuşak ve sabırlıdır. Yırtıcılığı İskitlerden, yumuşaklığı da Yunan'dan almışlardır. Fetihçi ve cahil olduklarından bütün uluslara tepeden bakarlar. Aralarında
Bir müddet sonra Dürzîlerin İstanbul’daki Sadaret’e (Sadra­zamlığa) müracaatları üzerine askıda kalmış başka kan da­valarının halline gidilmiş, bunlar arasında da sulh engelsiz­ce temin edilmiştir. Gerek Havranlılar gerekse Dürzîler ba­na iyice ısınmışlardı. Esasen her iki taraf da bana olan rabı­ta ve sevgiden istifade ediyorlardı. Dünyaya hâkim
Reklam
VEHHÂBÎLİK...
- "18.asır ortalarında Arabistan yarımadasında ortaya çıkan, on dokuzuncu yüzyılda geniş bir bölgeyi etkisi altına alan dînî ve siyâsî bir akım. Kurucusu Şeyh-i Necdî diye de anılan Muhammed bin Abdülvehhâb’dır. Benî Temîm kabîlesine mensûb olan ve 1699 (H. 1111) senesinde Necd gölündeki Hureymile kasabasına bağlı Uyeyne köyünde doğan
"Bogu Han" dan otuz göbek sonra, torunlarından "Yulun Tigin" tahta çıktı. O zaman Çin' de, Tang sülalesi hakimdi. Çinliler Türklerden korktukları için "fağfur" "Kie-Lien" adlı kızını hakanın oğlu "Galı Tigin"e göndermeye karar verdi. Bir elçi refakatiyle, prensesi gönderdi. Elçi yolda
99 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.