Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
...İranlı kadınların büyük çoğunluğu gibi ben de İslâm’ın adaletine inanarak 1978-1979 devrimini tereddütsüz destekledim, ancak İslâmcıların iktidarı güçlendikçe ve şeriatı (kendi yorumladıkları biçimiyle) yasalaştırdıkça ben, ikinci sınıf vatandaşa dönüştüm. Bu, ataerki İslâm’ın adıyla meşrulaştırıldığı ve desteklendiği müddetçe benim için, Müslüman kadın için adaletin olmayacağını anlamamı sağladı. ...
Sayfa 102 - Ziba Mir-HosseiniKitabı okuyor
Ne Yapmak İstiyoruz? 1. Her șeyden önce, gerek düşünce yapısında inancında, ahlakında, hislerinde ve gerekse çalşmasında ve gayretlerinde İslam'ı önceleyen kişiler olușturmak istiyoruz. Bu bireysel yapılanmamızdır. 2. Bundan sonra düşünüș tarzında, inancında, ahlakında, hislerinde, çalışma ve gayretlerinde İslam üzere bina edilmiș aileler
Sayfa 94 - Hasan el-Benna, Gençlik İman Ve Cihat s.23-27
Reklam
"Tüküreyim ben bu işin içine"
Onca milyar ümmetiz, bir ufak şehre 3 tane kamyonu, 5 tane ambulansı sokamıyoruz. Bütün Batı orduları ve devletleri zalimin yanında her türlü uluslararası hukuk putunu yiyerek saf tutabiliyor ancak bu kadar milyar Müslüman bir şehre 3 tane ambulans sokamıyor. Sonra da Endülüs'ü, Sicilya'yı, Deşt-i Kıpçak illerini okur dönemin İslam
"Insanlar altın ve gümüş madenleri gibi madenlerdir. Cahiliye devrinde hayırlılarınız fıkhettikleri takdirde (İslâm'a girip onda derinleştiklerinde) İslâm devrinde de hayırlılarınızdır." (Hadis-i Şerif) "İnsanlar altın ve gümüş madenleri gibi madenlerdir." Yani insanlar madenlerin taşıdığı vasıflar gibi vasıflar kesbeder.
Sayfa 38 - Tam istiklal yayıncılıkKitabı okudu
Dünya sistemine bağlanmayı peşinen reddeden her Müslüman, küfr düzeninden şefaat ummayan her mü'min kendi hayatının anlamini nerede bulacağını tereddütsüz bilir.
Mekke ve Medine dönemlerine topluca bakıldığında, her iki dönemde de Müslümanların içinden geçtiği zorlu süreçlerde gelen vahiyler, aynı zamanda Kur'ân'ın nasıl bir Müslüman şahsiyeti inşa etmek istediğini de ortaya koymaktadır. Buna göre iman, sadece Allah'ın varlığına ve birliğine inanmayı değil, Allah'a güvenmeyi de ifade eder. Dolayısıyla Müminler Allah'a iman eden ve O'na tereddütsüz güvenen kimselerdir. Sadece iman etmekle kalmayıp imanlarının gereğini yerine getirenlerdir.
Sayfa 131Kitabı okudu
Reklam
Ey oğul! "Müslim" (müslüman) olmayı sağlamlaştırmadan, ibâdet ve emirleri yerine getirmeden nasıl "mü'min" (imanı kalbine iyice yerleşmiş kimse) olursun? İmânı sağlamlaştırmadan nasıl "îkân" (tereddütsüz îman) sâhibi olursun? İkânı sağlamlaştırmadan nasıl bir ârif, bir veli ve bir bedel olursun? Mârifet, velâyet ve bedel olma ilmini sağlamlaştırmadan nasıl nefsinden fânî ve O'nunla vücut, varlık bulmuş bir muhib olursun? Kitap ve sünnetle emrolunduğun ve sen de onların ahkâmını yerine getirmediğin, onlara ittibâ et- mediğin halde kendini nasıl "müslim" (müslüman) diye adlandırabilirsin? Allâhü Teâlâ'yı talep eden O'nu bulur. O'nun uğrunda mücâhede edene O hidâyet yolunu gösterir.
Sayfa 123
Hz ebubekir
Yüzü ve ahlâkı güzel olduğu için "Atik" olarak bilinirken, servetini Allah yolunda harcayıp eski elbiseler giydiği için "Zü'l-hilâl" olarak tanınırken, çok şefkatli ve merhametli olduğu için "Evvâh" lakabıyla anılırken, gaybla ilgili haberleri hiç tereddütsüz kabul ettiği için bizzat Hz. Peygamber'in (s.a.s.) "Sıddîk" dediği Hz. Ebu Bekir, Efendimizin hemen yanı başında. Sağlığında bütün servetini Efendimizin (s.a.s.) emrine tahsis eden sadık dost Hz. Ebu Bekir'e de selamını ver. Bilirsin ki dini uğruna her şeyini feda etmede en ufak tereddüde dahi düşmemişti o. Mekke döneminde Kureyşli müşriklerin ağır işkenceleri- ne mâruz kalan Müslüman kölelerle yabancılardan erkek, kadın, zayıf ve güçsüz pek çok kimseyi büyük paralar ödeyerek satın alıp azat ederken de varını yoğunu esirgememişti. O ne güzel dosttu öyle. Hz. Peygamber'in (s.a.s.) "Sen Allah'ın cehennemden azat ettiği kimsesin" diye müjdelediği dostu selamla.
İnançlı bir Müslüman Taliban'ın davranışının, imanının ruhuna ve anlamına uyduğunu ya da uymadığını düşünebilir. Müslüman olmayan ve zaten kendisini tereddütsüz her türlü inanç sisteminin dışına yerleştiren ben, kendimi İslamiyete uygun olanla olmayanı ayırt etmeye asla yetkili görmüyorum. Tabii ki, dileklerim, tercihlerim, bakış açım var. Hatta sürekli olarak içimden, şu ya da bu aşırı davranışın -bombalar koymak, müziği yasaklamak ya da kızların sünnetini yasaya bağlamak- benim İslama bakışımla bağdaşmadığını söylemek geliyor. Ama benim İslama bakışımın hiçbir önemi yok. Hatta ben en sofusundan, derin bilgi sahibi bir şeriat uleması bile olsaydım, benim görüşümle hiçbir çatışma son bulmazdı.
KORKMA!
Bugün her Müslüman Allahu Teâlâ'nın hükümlerinin yeryüzünde uygulanmamasına, Suriye'de, Filistin'de, Arakan'da, Doğu Türkistan, Keşmir ve sair İslâm beldelerinde yaşanan zulümlere, ağlayan çocuklara, feryadı arş-ı alayı titreten mazlumların çığlıklarına, milyonları öldüren kitle imha silahlarına, kimyasal silahlara ve benzeri
Sayfa 256 - Köklü değişim yayıncılıkKitabı okudu
163 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.