Sen kendini terkedilmiş bir çocuk
olarak mı kabul ediyorsun? Terkedilmiş çocuksun, manevi anlamda ben de öyleyim. Belki de
biz insanlar hepimiz terkedilmiş çocuklarız. Doğmuş olmanın anlamı, Tanrı tarafından
dünyaya fırlatılıp atılmak değil midir?
Tiran, uyruklarını birbirlerine kırdırarak kulluklaştırır [köleleştirir] ve öyle kişiler tarafından korunur ki, eğer bu kişiler biraz değerli olsalar tiranın bunlardan kendisini koruması gerekecektir. Fakat, yaygın olan şu sözdeki gibi, tiran odunu yarmak için yine odundan çıkardığı yongayı kullanmaktadır. İşte onun muhafızları, mızraklı askerleri, polisleri; bu kişilerin de tirandan acı çektikleri olmaz değil. Fakat Tanrı ve insanlar tarafından terkedilmiş, kaybolmuş bu kişiler, kötülüğe katlanmaktan hoşnutlar. Çünkü onlar da aynı kötülüğü, kendilerine bunu yapmış olan kişiye değil de, aynı onlar gibi kötülük görmüş olan, fakat başkalarına benzerini yapamayan kişilere karşı uyguluyorlar. Böyle olmakla birlikte, halkı kulluklaştırmak ve tiranlık işlerini yapmak için tiranın kapısında bekleyen bu kişilerin kötülüklerini görmek beni şaşırtıyor; fakat arada sırada, büyük aptallıklarından dolayı onlara acıyorum da. Çünkü gerçekten tirana yaklaşmak, özgürlükten biraz daha uzaklaşmak ve (söz gelişi) kulluğa dört elle sarılmaktan başka bir şey olabilir mi? Bu kişiler yükselme özentilerinin ufak bir parçasını terk etsinler, para tutkusundan arındırsınlar biraz kendilerini, sonra içlerine bakıp tanısınlar kendilerini ve işte o zaman ellerinden geldiğinde ayaklarının altına aldıkları ve kürek mahkûmları ya da kölelerden daha beter kıldıkları köylüleri göreceklerdir; böylesine kötü davranılan bu kişilerin kendileriyle karşılaştırıldığında daha talihli ve biraz daha özgür olduklarını göreceklerdir.
İster fahişe olsun, ister terkedilmiş kadın, ister gayrımeşru çocuk, tüm bu insanlar Batı'da da Doğu'da da erkeğin başat olduğu ataerkil bir uygarlığın, erkeğin Tanrı sayılıp çıkar, arzu ve kaprislerini nasıl karşılayacağını kendisinin belirlediği bir uygarlığın kurbanıdırlar. Modern bir toplumda Picasso gibi el üstünde taşınan bir dahinin geride 140 000 000 pound gibi bir servet bırakıp da, metresi Françoise Gilot'dan doğan iki gayrımeşru çocuğu Palama ile Claude'u mirasından yoksun bırakması kadar çarpıcı bir örnek düşünülebilir mi?
"Her şeyden önce, anadilimize saygı göstermeli ve onu korumalıyız; dilimiz yaşadığı sürece biz de bir halk olduğumuzu hissedeceğiz. atalarımızın dili yok olursa halk da tükenir ve yok olur."
"Ulusun doğuşu ve şekillenmesi için olmazsa olmaz koşulan halkın tarihi ve kültürel değerlerini benimsemesi ve bunlara sahip
1. Fanatik dindarlar Tanrı olduklarını iddia ederek başkalarını öldürürler mi? Ísa'dan önce, “tektanrılı" Yahudilerin öldürdükleri toplam peygamber sayısı kaçtır? Bu peygamberlerin hepsinin Tanrı olduklarını söylediklerini mi düşüneceğiz? Neden "tektanrılı" Kilise Galile'yi ölüme mahkûm etmiştir? "Tektanrılı" Hıristiyanlar
Mine Söğüt - Başkalarının Tanrısı
Adnan, Musa, Hülya ve Efsun , he bir de Matruşka…
Bir kahvenin köşesinde, deniz kenarında, terkedilmiş bir evde… Hayalleri ile yaşıyorlar, birbirlerine anlattıkları hikayeler onları bağlıyor ya da bu hikayelere inançları.
Adnan; sahilde balıkçılar tarafından bulunup kahveye getiriliyor. Kimsin sen? Kimim