Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Düşman toprağına bir defa giren çete kuvveti orada netice alacak bir iş yapmak durumundadır. Rus Ordusuna karşı cepheden savaşmak Osmanlı Ordusunun işidir. Harbe girmemizle beraber teşkilat harbin gelişmesine göre Kafkasya’da umumi bir ihtilal çıkartacak ya da Rus Ordusunun geri hatlarına sabotajlar düzenleyen bir harp kuvveti halini alacaktır.
Devrimci bir hüviyette taşıyorlardı
Varılan mutabakata göre Teşkilat-ı Mahsusa’nın Kafkasya Misyonu artık Kafkasya İhtilal Cemiyeti adı altında faaliyet gösterecekti.
Reklam
Görevleri
1877-1878 Osmanlı-Rus harbinde Rus topraklarına katılan Batum, Ardahan ve Kars sancaklarının ahalileri ile Kafkasya Müslümanlarını ve kuzeybatı İran’daki aşiretleri ayaklandırmak ve oluşturulacak çete kuvvetleri ile savaş başladığında sızma harekatı yaparak Rus ordusunun ikmal yollarına sabotajlar düzenlemekti.
Nitekim 1924 Teşkilat-ı Esasiye kanununun üçüncü maddesindeki "Devletin dini Din-i İslam'dır" ibaresi 10 Nisan 1928'de İsmet (İnönü) ve 120 milletvekilinin imzaladığı bir kanun teklifi ile çıkarıldı, yerine yeni bir hüküm konmadı. Bu yeterince cesur bir girişimdi ve 5 Şubat 1937 değişikliği ile aynı maddede; "Türkiye devletinin cumhuriyetçi, milliyetçi, halkçı, devletçi, laik ve inkılapçı olduğu, resmi dilinin Türkçe ve başkentinin de Ankara olduğu" değişmez bir hüküm olarak belirtildi.
Atatürk’ün verdiği bilgilerle Doğu Anadolu’da bir Ermeni devletinin kurulamayacağını ve Türklerin de Amerikan mandasını istemediğini anlayan General Harbord Türkiye’den ayrılmıştır. Fakat Amerika’da bulunan Ermenilerle Ermeni sempatizanı Amerikalılar, kurdukları “Ermenistan’ın Bağımsızlığı İçin Amerikan Komitesi” adlı teşkilat ile Amerikan Hükümetine tesir etmeye başladılar. Bunun üzerine Amerikan yetkilileri, Yüzbaşı Emory Niles ile Arthur Sutherland’ı, hiç kimse ile temas etmeden, Ermeni meselesini yerinde incelemek üzerine Doğu Anadolu’ya göndermiştir. Bu iki Amerikalı subay Türk-Ermeni çatışmalarının cereyan ettiği bölgeleri gezdikten sonra, olayların Amerikan kamuoyuna yanlış yansıdığını, Türkiye’yi parçalamak isteyen güçlerin Ermenileri isyan ettirerek pek çok Müslüman halkın ölümüne sebep olduklarını bir rapor halinde hükümetlerine bildirmiştir. Bu iki Amerikalı görevli raporlarının sonunda şu kanaati belirtmişlerdir: “Kanımızca, Türklerin Ermenilere karşı işlenmiş hangi suçlardan dolayı sorumluluğu varsa, Ermenilerin de Türklere karşı işlenmiş tıpkı aynı türde suçlardan dolayı sorumlu bulundukları tartışma götüremez” . Bu arada Amiral Bristol’ün yaptığı araştırmalarda aynı sonuca varması üzerine Amerikan Kongresi Ermenileri desteklemekten vazgeçmiştir.
Teşkilat kurmaya gücü yönetmek için kötülük ihtiyaç duyar. İyiliğin kendisi güçtür. Onun yönetilmeye ve başka güce ihtiyacı yoktur. Gelecekte siyasi parti, ideolojiler vakıf dernek, cemaat ve tarikat ve ocak vb kötülüğün örgüt ve teşkilatları olmayacaktır. Bu devrim kötülük bükücü bir devrimdir. Önder Karaçay
Reklam
Yalan teşkilat kurmuş, doğru yalnızdır.
Ahîlik, dinî-iktisadî bir teşekküldür. Anadolu dışındaki Türkler arasında da rastlanan bu teşkilatın en fazla VII. asır zarfında Anadolu Selçukîlerinin inhilaline doğru ehemmiyet kazanmaya başladığını görüyoruz. VIII. ve IX. asırlar içerisinde Selçuk devleti yerine küçük beyliklerin kâim olduğu ve Osmanlı İmparatorluğu'nun henüz Anadolu siyasî vahdetini kazanamadığı zamanlarda Ahîlik yarı siyasî mahallî teşekküller halini almış, bazı yerlerde hükümet kuvveti yerine geçmiştir. Ancak Osmanlı İmparatorluğu nüfuzunu Anadolu ve Rumeli'de tamamıyla tesis ettiği zaman artık bu teşkilat da lüzumsuz kalmış ve kendiliğinden inhilale başlamıştır.
Sayfa 299Kitabı okudu
İttihat ve Terakki'nin doğuşu hikayesi, hem basit, hem ka­rışıktır. Daha doğrusu Abdülhamit'e karşı reaksiyon, direniş ve örgütlenme, hiç bir zaman tam, bütün, otoriter ve birlik bir teşkilat haline gelmedi. Ama mücadeleye karışanlar, oldukça çoktur.
Sayfa 162Kitabı okudu
Rumların siyasi faaliyetlerini idare için "Küçük Asya Cemiyeti" adlı bir teşkilat kurulmuştur. Bu Cemiyet, Aydın Vilayeti'nin Yunanistan'a ilhakına zemin hazırlamayı amaçlıyordu. Bu Cemiyet'ten başka, "Yunan Kızılhaç Teşkilatı" ve "Rum İzci Teşkilatı" yaptığı çalışmalar ile silahlı gizli bir Rum kuvveti vücůda getirmişti. Yunan Kızılhaçı tarafından İzmir'de ve Ayvalık'ta açılan hastahaneler birer teşkilât merkezi durumundaydı. İzci Teşkilatı, Rum okullarında kurulmakta ve faaliyet göstermekte idi. Merkezi İstanbul'da bulunan ve "Rum Muhacirleri Merkez Komisyonu adı altında faaliyet gösteren "Kordus Komitesi", yani, Etniki Eterya Cemiyeti Şubesi'nin gayesi de Anadolu'da asayişi ihlal etmek maksadıyla, Yunanistan'dan gönderilen çete ve şahısları, çeşitli yerlere sevk etmek ve görevlendirmekti.
Sayfa 33 - ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ BAŞKANLIĞI YAYINLARIKitabı okudu
Reklam
Said Nursî: Kahraman Kumandanım; ideale göre değil de, imkânlarımıza göre bir teşkilât düşünmeliyiz. Aksayan tarafları mutlaka olacaktır; onlar da zamanla düzeltilir. Bence teşkilât dinî, idarî ve adlî olarak üçe ayrılmalıdır. Din bilgilerine sahip, sağlam karakterli bir kişi bulursak, onu imam olarak görevlendirelim. Ufak-tefek dâvalara bakma yetkisini de verelim. İmamın yanında bir kişi de idarî işleri yürütmelidir. Birkaç köyün merkezine idarî işleri görenlerin bir üst kademesini kuralım. Buralarda kadılıklar ihdas edelim. Bu merkezlerde, bizlere iltihak edenlerin arasından, orta yaşı geçkin, aklı başında birisini de asayişten mesul olarak milis zabiti yapalım. Çevreden iltihak edenler çok fazla; bazılarını milis zabitlerinin emrine verelim. Tabiî milis zabiti bölgedeki mülkî âmirin emrinde olmalıdır.
Sayfa 164 - ötükenKitabı okudu
İstanbul Hükümeti, kurtarılan bölgeleri Osmanlı Devleti'nin toprağı saymıyor, oralara sahip çıkmıyordu. Sivil teşkilât yoktu; halbuki hayat canlıydı, ihtiyaçları görülmeliydi.
Sayfa 164 - ötükenKitabı okudu
1921 anayasası yerini 1924 Teskilat-i Esasiye kanununa bırakacaktı. Su ana kadar Türkiye Cumhuriyeti'nin en uzun ömürlü anayasasi da bu 1924 tarihli metin olmuştur.
Sayfa 170Kitabı okudu
M. Kemal Atatürk
Boş görünen o saha doludur. Çöl sanılan bu alemde saklı ve kuvvetli hayat vardır. O millettir. O Türk milletidir. Eksik olan şey teşkilattır. Bu teşkilat organize edilebilirse vatan da millet de kurtulur.
Sayfa 136Kitabı okudu
Sen bana bak, oğlum, yalanın gücü doğrunun güçsüzlüğünden değildir. Yalan teşkilat kurmuş, doğru yalnızdır. Yalanın geleneği var, senin doğrunun her gün yeniden yaratılması gerek. Her gün bir şafak çiçeği gibi yeniden açması gerek. Sen yenileceksin.
Sayfa 153 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.