Muktedirlerin(Din adamlarının,soyluların, devlet yöneticilerinin) kendi çıkarları için Tanrı adına konuşmaları, yoksul kesim için cenneti bu dünyada değil de öldükten sonrası için vaat etmeleri en büyük toplumsal sorunlardan biri.
Eserin karakteri ki tarihî bir anlatı, tarihi bir gerçeklik bu, Alman din adamı Thomas Muntzer'in kilisenin bazı öğretilerine karşı çıkarak Allah ile kulun arasina hicbir seyin giremeyeceğini, dinî yasaklarin sadece yoksullara uygulandığını ,yoksulların kaderine razi olmasi gerektiğini söyleyen kiliseye karşı çıkmış bir reformisttir. Bu düşünceleri arkasında binlerce insanın toplanmasını sağlamış ve bir köylü hareketi baslatmistir. Sonu her ne kadar iyi bitmese de tarihin ilk köylü ayaklanması olması sebebiyle Engels'in eserlerinde de yer almıştır, Muntzer. Muntzer,biraz coşkulu, heyecanlı ancak kararlı bir kişilik. Bu kişilik yapısı Nietszche 'yi bile etkilemiş. Ancak toplumsal kısmi değil, bireysel yönü:))
Dini reformlarla yola çıkıp bir halk hareketi başlatan Muntzer'in düşünceleri ve eylemleri hala geçerliliğini sürdürüyor. Üzerinden 600 sene geçmiş olsa bile.
"Ayaklanan köylüler değil, Tanrı,’ diyecektir Luther. Fakat Tanrı değildi. Ayaklanan düpedüz köylülerdi. Tanrı’yı açlık, hastalık, zillet, paçavra olarak adlandırmak istiyorsanız başka tabii. Ayaklanan Tanrı değil karşılıksız ve zorunlu çalışmaydı, tımar vergisiydi, aşardı, ölenlerin mallarına el koyma hakkıydı, toprak kirasıydı, haraçtı, yol harcıydı, saman hasadıydı, ilk gece hakkıydı, kesilmiş burunlar, oyulmuş gözlerdi, işkence çarkına gerilmiş, kerpetenle parçalanmış, yakılmış bedenlerdi.”