— Çiçekler sizin mi?
— Benim.
— Hepsi mi?
— Hepsi.
— Ne yaparsınız bu kadar çiçeği?
— Satarım.
— Peki, ya beğenmezlerse?
— Beğendiririm. Neden beğenmesinler Bunca ter döküyorum. Bak: her akşam geniş bir kova alırım. Çiçeklerin çürümüş saplarını, kararmış yapraklarını ayıklarım, köklerini biraz keserek kovadaki suda dinlendiririm. Yüzlerine sık sık su serperim. Sabaha dirilirler.
— Demek siz çiçek dirilticisisiniz? dedi Şükrüye.
Sayfa 11 - Yapı Kredi Yayınları