Savaş döneminde gözde bir avukatın Anadolu’ya geçişini ve aşklarını konu alan eser oldukça başarılı ve sürükleyici bir yapıya sahip. 2 kadın arasında kalan ve ikisine de aşık olan genç avukat Anadolu’dan Gazi olarak döndükten sonra bunalıma girip tekrar Anadolu’ya gitmek ister ve kimseyle görüşmek istemez. İlk aşkı olan Nevnihal’i görmek için gizlice gittiğinde Nevnihal kendisini tanımaz ve dilenci sanar. O kişinin, sevgilisi genç avukat olduğunu anlayan Nevnihal topal bir erkekle evlenemeyeceğini söyleyip vazgeçer aşkından. İkinci aşkı Leyla’yı da görüp şehri terketmeyi düşünen avukat tesadüfen Leyla ve ailesini görür. Leyla ve ailesi genç avukatla gurur duyup kucak açarlar. O an gerçek aşkın ne demek olduğunu anlayan avukat kendisine sırılsıklam aşık olan Leyla ile evlenir. Çok mutlu evlilikleri olan çiftin ara ara kıskançlık krizleri olmaktadır. Leyla kocasının Nevnihal’i unutamamış olmasından korkmaktadır. Anadolu’ya geçtiğinden beri küs olduğu babasının bir gün ölüm haberini alan avukat ne hissettiğini bilmeden konağa koşar. Annesi ve kendisini büyüten dadısının eşi Leyla’yı cok sevmeleri üzerine karısına, bir zamanlar Nevnihal’i düşündüğü odasında sarılır ve gerçek aşkı bir kez daha hissederek anlar. Leyla ise bu saatten sonra kocasının kendisine aşık olduğundan emin olur…Aşkın her koşulda varolduğunu hissettiren kitabı okumanızı şiddetle tavsiye ederim…
“Ey nankör kız, ey fahişe unutma şunu:
Sizin için harbederken yedim kurşunu.
Onun için topal kaldı böyle bacağım,
Onun için tütmez oldu artık ocağım.
.
.
.
Gerçi salonlarda “yıldız” dı senin adın,
Hakikate fahişesin ey alçak kadın!..”
Gazi Ahmet Turan’ın savaş sonrası yaşadığı olayların üzerine Hüseyin Nihal Atsız tarafından kaleme alınan “Topal Asker” şiirinden bir alıntıdır.
Yaşar Kemal ait ince memet serisinin tamamlanması 32 yıl sürmüş (aslında ilk kitabı 1947 yazdı ve yarım bıraktı,1953-1954 de tamamladı; toplamda 39 yılda tamamlandı) İlk başta senaryo olarak kaleme alınan eser; senaryoyu isteyenler ile yaşanan anlaşmazlık sonucu romana çevrildi. 40'dan fazla dile çevrilen uluslararası
Teoman Alpaslan/ Topal Osman Ağa.
Mustafa Kemal Paşa'nın Koruma Birliği Komutanı, "Öncü Kuvvacı" , Gazi, Milis Yarbay.
Bir kitap neden alınır? Kapağı dikkat çekicidir, konusu dikkat çekicidir veya içeriği ilginizi çekmektedir. Kitabı alırken benim de içeriği dikkatimi çekmiş, kapağı da hoşuma gitmişti. Topal Osman Ağa, Milli Mücadele yıllarının önemli kahramanlarından birisi olması dolayısıyla, hakkında bilgi sahibi olmak istemiştim. Yazarın tarihçi olmaması dolayısıyla, konu ile ilgisi olmayan çok farklı bilgileri esere taşıması, kitabın okunmasını zorlaştırmakta, okuyucunun dikkatini dağıtmaktadır.
Yazarın dedesinin, Topal Osman Ağa'nın milislerinden birisi olmazsa dolayısıyla, hem dedesine hem de Topal Osman Ağa'ya karşı bir vefa duygusuyla meydana getirmiş olan eser, ilgisiz konuları çıkartılmasıyla daha az sayfalı okuyucunun dikkatini çeken bir hale getirilebilirdi.
Her şeye rağmen, Topal Osman Ağa ile ilgili eserin konuya ilgi duyanlar açısından okunması gerektiği inancındayım.
#Kitapşuuruinsanlıkşuurudur.
Babam Bekir Berk
Ertuğrul Hakan Berk
BEKİR BERK’İN ilk eşinden oğlu, Ertuğrul Hakan Berk’tir. O da babası gibi bir avukat. Balıkesir Barosunda görev yapıyor. Hakan Berk, babasıyla ilgili hatıra, bilgi ve belgeler konusunda bize yardımlarda bulundu.
Bize gönderdiği hatıralarda, ilk kez duyacağınız ilginç anekdotlar da var. Oğlunun kaleminden Bekir
Şerife Bacı
“…O sırada oda kapısının önünde ayakta bekleyen Şerife atıldı:
‘Ben gelirim Muhtar Emmi, ben gelirim. Hem bizim öküzlerin huyunu benden daha iyi bilen olmaz. Sürer götürürüm. Madem bize ihtiyaç var, madem asker cephede mermi bekler, madem vatan kurtulacak, elbet gelirim. Muhtar Emmi, madem yavrular vatansız kalmayacak, madem