Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
268 syf.
10/10 puan verdi
Doğan Cüceloğlu program ve söyleşilerinde sürekli bahsederdi, "can cana" diye. Birbirini anlamak için bunun anlam ve önemi üzerine değinirdi. Bu kitabında da ağırlıklı olarak birbirimizi, çevremizi en çok da kendimizi anlamamız için ışık tutulmuş. Bireyselden toplumsal hayata. İçten dışa doğru harika anlatımlı her bireyin okuması şart bir eser olduğunu düşünüyorum.
İnsan İnsana
İnsan İnsanaDoğan Cüceloğlu · Remzi Kitabevi · 20216,8bin okunma
Politikada en iyi çare ve yöntemlerin kötüye kullanılabildiğini biliyoruz. İnsanlarda toplumsal işbirliği duygusu uyandırmayan hiç kimse, salt politik önlemlerle bir yere varamaz.
Reklam
Unutmak, kişisel acılarımız için belki yaşama gücü ve­rir ama toplumsal acılarda unutmak, ipimizi kendi elimizle cellâdımıza teslim etmekten başka bir anlam taşımaz.
Sayfa 63 - PDFKitabı okudu
·
Puan vermedi
Yeni Baskı, Yeni Kapak ve Bir Gün
“Susuyorsam, bil ki, seni düşünüyorumdur!” Bir Gün, benim gençlik yıllarımda yazdığım bir uzun hikayeydi. Bundan yirmi yıl kadar önce yazmıştım. Bir süre demlendikten sonra, 2012’de kitap olarak piyasaya çıkmıştı. Yani yirmili yaşlarımın bir ürünüydü aslında. Bu nedenle, birtakım edebi acemilikleri olabilir lakin etkileme gücü bakımından, hikayesinin sarsıcılığıyla her zaman beğeni toplamış bir eserdi. Elbette benim için de çok özel bir hikayedir. Öyle ki, onu yazarken yapmak istediğim birkaç şey vardı. Birincisi, yazıldığı ve anlattığı dönemde bence bir anlam ifade eden, bugünse posası çıkmış olan “muhafazakâr kodlara” sahip bir aşkı anlatmak; ikincisi “Samsun'da geçen bir hikaye” kurgulamak ve üçüncüsü ise, sonu ile ilgili ipucu olmasın diye yazmıyorum, ama toplumsal bir durumu unutturmamaktı. Bir Gün böylesi endişeler ve edebi çabaların bir sonucudur. İlk eserler her zaman otobiyografik çizgiler taşır. Bir Gün'de de böyle oldu tabii... Birkaç yıldır piyasada baskısı bulunmayan lakin sorulan Bir Gün’ü, bu sefer Eflatun Kitap etiketiyle takdim etmekten dolayı oldukça mutluyum.
Bir Gün
Bir GünMehmet Yılmaz · Eflatun Kitaplar · 202459 okunma
Hepimizin eksiği var
Hiçbirimiz eksiksiz bir gerçeğin sahibi olmak lütfuna erişmiş değiliz, insanları en son ve kesin toplumsal işbirliği amacına götüren değişik yollar vardır
Kendi payıma katılıyorum
Ben, kendi payıma toplumsal işbirliğini en son ve kesin amaç olarak benimseyen her türlü çabanın savunucusuyum.
Reklam
Pek çok din ve mezhep vardır ki kendi usulüne göre insanlardaki toplumsal bilinci güçlendirmeye çalışır.
Bilim, insanların durumlarını iyileştirmeye, evren konusunda daha çok bilgi edinip onu daha geniş çapta egemenlik altına almaya yönelik çabalarının bir sonucudur. Hatta bana öyle geliyor ki, bütün uygarlığımızın temelinde aşağılık duyguları yatmaktadır. Bizim gezegeni dışarıdan gelip görecek tarafsız bir gözlemci, şu sonuca varacaktır kuşkusuz: “Bütün o toplumsal kurum ve kuruluşları, kendilerini güvence altına almaya yönelik girişimleri, evlerinin üzerinde yağmuru geçirmeyen çatıları, ısınmak için giydikleri giysileri, trafiği kolaylaştırmak için yapılmış yollarıyla bu insanoğulları yeryüzü sakinlerinin anlaşılan en güçsüzleridir.”
Sayfa 59 - Say Yayınları-2004 basımıKitabı okuyor
724 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Modernite ve İçsel Arayış: 'Tutunamayanlar'ın Derinliklerine Yolculuk" "Tutunamayanlar", Oğuz Atay'ın kaleme aldığı, Türk edebiyatının önemli eserlerinden biridir. Kitap, Türkiye'de modern edebiyatın önemli kilometre taşlarından biri olarak kabul edilir ve okurlarını derin düşüncelere sevk eder. Oğuz Atay, eserinde modern yaşamın karmaşıklığı ve insanın kendini bulma çabalarını ustalıkla işler. Roman, başkarakteri Turgut Özben'in iç dünyasına odaklanırken, aynı zamanda toplumun çeşitli kesimlerini de ele alır. Turgut'un içsel yolculuğu, modern hayatın yalnızlık, anlam arayışı ve varoluşsal sorgulamalarıyla dolu bir labirent gibidir. Atay, dil ve anlatımıyla da dikkat çeker. Kitap, sıradan bir anlatı yapısından ziyade farklı anlatım teknikleri ve metin türlerinin ustaca birleştirilmesiyle şekillenir. Bu da okuyucuya sıradışı bir deneyim sunar. "Tutunamayanlar", sadece bir roman değil, aynı zamanda Türkiye'nin toplumsal ve tarihsel dokusunu yansıtan derinlikli bir eserdir. Oğuz Atay'ın çarpıcı üslubu ve derin felsefi temalarıyla dolu bu kitap, her okuyucuya farklı bir bakış açısı sunamaktadır.
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202061,8bin okunma
43 syf.
·
Puan vermedi
·
2 saatte okudu
Delilik ile son bulan bir dahilik… Kendisini seçilmiş bir kul olarak gören ana karakterimizin, birçok anlam içeren sonu. 1-2 saatte okuyup çok beğendiğim bu 'Kara Keşiş' öyküsü benim için çok önemli bir yere sahip oldu diyebilirim. Yazarın aynı zamanda toplumsal örgüleri de ele aldığı bu öykü adeta yeni hayatlara yelken açmamı sağladı. Öykü insan psikolojisi üzerine derinlemesine bir inceleme sunarken, aynı zamanda toplumsal normlara ve bireyin içsel çatışmalarına da dokunuyor. Kara Keşiş'i bitirdikten sonra insanın iç dünyasındaki karmaşıklığın dış dünyasını nasıl etkilediğini de fark ettim.
Kara Keşiş
Kara KeşişAnton Çehov · İş Bankası Kültür Yayınları · 20226,9bin okunma
Reklam
Bütün anne ve babalarla öğretmenler, ayrıca insanlığın iyi bir geleceğe kavuşmasını ve ilerlemesini canı gönülden arzulayanlar, çocukların meslek konusunda daha iyi eğitilmesine ve bunlardan pek çoğunun toplumsal işbölümümüzde kendilerine özgü bir yerden yoksun olarak erişkinlik yaşamına adım atmaması için çalışmalıdır.
216 syf.
4/10 puan verdi
Uyan artık uykudan uyan, uyan esirler dünyası…
Baştan söyleyeyim. Kurgu edebiyatta okuyucunun korkularına oynamak bana ucuz bir numara gibi geliyor. Daha önce ‘Radikal Şıkların Sayımı’ için de söylemiştim –orada da cahil halk kitlelerinin entelektüellere karşı nefreti ‘kitap okuyanlar’a yönelmiş bir öfke haline geliyor, ortaya çıkan şiddetin o kitabı okuyanlarda bir dehşet uyanması
Uyuyamayanlar
UyuyamayanlarAdrian Barnes · April Yayıncılık · 2017465 okunma
eşim mutsuzsa sorumlusu ben değilim
Büyük bir tutkuyla kendini işine adayan biri şöyle düşünür: "İşim, evlilik yaşamı için zaman bırakmıyor bana, eşim mutsuzsa sorumlusu ben değilim." Özellikle nevrozluların gerek sevgi, gerek toplumsal yaşam sorunundan yakayı sıyırmaya çalıştığını sıklıkla görürüz.
Türkiye'nin son elli-atmış yılda belirli bir mesafe kay­dettiği kesindir. Bu zaman zarfında yerinde sayan hiçbir toplum yoktur. Böyle bir şey zaten eşyanın tabiatına da aykırıdır. Önem­li olan ülkenin kapitalist Dünya sistemi içindeki konumunun ne olduğu, ne yönde, nasıl ve ne kadar değiştiğidir. Üstelik her değişmeyi "ilerleme"yle, her büyümeyi de "kalkınma"yla özdeş saymak sakıncalıdır. Eğer bir anlam ifade ediyorsa; 1987 veri­lerine göre Türkiye nüfusunun %40'nın (21 milyon) yıllık geliri 355 dolardı! Karşılaştırmanın anlamlı olabilmesi için, "geriye" değil "etrafa" bakmak gerekir. Bir toplumsal formasyonun başarısı düne göre bugün neye sahip olduğuyla değil; fakat karşı karşıya olduğu sorunları çözebilme yeteneğiyle ölçülür.
224 syf.
10/10 puan verdi
Ahlaki İktisad
Ahlaki İktisad ❅ ❅ ❊ ❊ ❅ ❅ ❊ ❊ Yazının tamamı bir süre sonra yayınlanacak. ❅ ❅ ❊ ❊ ❅ ❅ ❊ ❊ İslâm iktisadının değer yüklü karakteri, anlam ve uygulama boyutuyla Müslüman bireyden Müslüman topluma geniş bir çerçeve çizer. Dine dayalı ahlâkın iktisada dâhil edilmesi yönüyle Müslüman ekonomisinin iktisadi
İslam, Ekonomi ve Toplum
İslam, Ekonomi ve ToplumSyed Nawab Haider Naqvi · İktisat Yayınları · 20184 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.