Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ama önce “Neden İslamcı bir parti?” sorusuna açıklık getireyim. “Yeşil kuşak” projesi Rusya komünizmine karşı Ortadoğu’nun panzehiri olarak planlandı. Kızıl Rusya’ya karşı Yeşil Ortadoğu projesinde İslam’ın komünizme karşı sağlam bir kalkan olacağı varsayılmıştı. Sovyetler Birliği dağılınca bu kez daha çetin bir sorun vardı. Fundamentalizm... Kızıl Rusya’ya karşı yeşil kalkan oluşturmak için üretilen “yeşil kuşak” projesi radikal İslamcılığı körüklemişti. Dünya ölsün ABD yaşasın kuramcıları bu kez batıda Fas’ın Atlantik kıyılarından, doğuda Pakistan’ın kuzeyindeki Karakurum yaylalarına, kuzeyde Türkiye’nin Karadeniz kıyılarından güneyde Aden ve Yemen’e kadar uzanan bölgede yeni bir proje geliştirdiler. O model “ılımlı İslam” modeliydi. Yani Büyük Ortadoğu Projesi (BOP). Ilımlı İslam modelinin pilot ülkesi Türkiye olacaktı. Ama kiminle nasıl?
Tarihin bir " silah " olduğunu bilmezdik eskiden! Birilerinin siyasi amaçları için tarihi kullanabileceginin farkında değildik! Örneğin, ABD'nin iki kutuplu dünyada Rusya'ya ve Avrupa'ya karşı ve tek kutuplu dünyada BOP için " Osmanlı'nin savasciligiyla motive olmuş, Islamcı Türk gençlerine ihtiyaç duyabileceğini " nereden bilebilirdik ki ? Çünkü tarih derslerinde 1938'den sonrası anlatilmazdi. 1938'de Atatürk ölmüş zaman durmuş, tarih bitmiş gibiydi bizim için! Tarihimizin en yakın dönemleri adeta " karanlık çağ " gibiydi. 1071'de neler olduğunu bilirdik de 1950'de neler olduğunu bilmezdik. 500 yıl önce yaşamış Fatih'i az çok tanırdık da 60 yıl önce yaşamış Menderes'i tanımazdık. Sanki birileri 1938'den sonrasını öğrenmemizi istemiyor gibiydi. Tabii o günlerde bizlere ogretilmeyen bu " karanlık çağın " , ABD-SSCB etkisindeki iki kutuplu dünya çağı olduğunu, bu çağda Türkiye'nin ABD'ye " göbekten bağımlı " hale gelerek ulusal onurunu kaybettiğini de bilmiyorduk! Sonradan koyduk taşları üst üste...ABD'nin bizi bir taraftan " Osmanlı ve Islam " gazıyla gazlarken, diğer taraftan sut tozuyla, çikolatayla, yumurtayla neden beslediğini sonradan anladık! ABD'nin, Atatürk'ün yüzyılın basında emperyalizmi dize getirerek kurduğu tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti yerine " Anadolu Birleşik Devletleri " veya " Yakındoğu Federasyonu " adıyla bir " hilâfet devleti " kurmayı planladığını anladığımızda, neden bizlere " fetihci- islamcı " bir Osmanlı tarihi öğretildiğini de anlamıştık.
Reklam
BOP ve Ilımlı İslam
ABD nin BOP ile Ortadoğuyu yeniden şekillendirirken Türkiye ye Ilımlı İslam modeli kostümü giydirmeye çalışması, Ecevit -Bahceli - Yılmaz hükümetinin 2001 de çıkarılan suni ekonomik kriz ile iyice hirpalandiktan sonra Bay Kemal Derviş ' in DSP yi karpuz gibi ikiye bölmesi , İsmail Cem e çalım attıktan sonra CHP ye girmesi derken Deniz Baykal a karşı Mustafa Sarıgül ün cikarilmasi ve sonra Deniz Baykal in malum gizli kayitlari tasfiye edilmesi dönemin iktidarinin " Ilımlı İslam" modelini giymesi tesadüf değildir .
İşte BOP (Büyük Ortadoğu Projesi) , Ortadoğu ve İslam coğrafyasında ABD hegemonyasına ve neoklasik sömürgeciliğe (yeni emperyalizm) toplumsal ve siyasal rıza üretmek için geliştirilen siyasal planlamadan başka şey değildi. Yerel/bölgesel rıza üretmenin en önemli aracı ise İslamcılıktı. Sünni siyasal İslamcılar, küçük “şerî çıkarlar” için bu topraklara ait bütün değerleri ve onurlarını satmaya hazır görünüyordu. Emperyalistler bu durumu Soğuk Savaş döneminde de test etmişti.
BOP destekçisi kadir mısıroğlu
"Büyük Ortadoğu Projesi taraftarıyım. Burada Amerika bir menfaat elde edecekmiş ... Etmeyecekse bana niye yardım etsin zaten? Babasının hayrına, amcanın oğlu değilse ... Elbette onun da bir menfaati olacak. Aynen. Amerikanın ihtiyacı petroller. Benim de ihtiyacım tarihi müesseselerime dönmeye ... Bu menfaati mukabilinde bana yardımcı oluyorsa ... 'Allah razı olsun' derim ... Amerika'nın desteğiyle gelen ABD'nin kuklası bir halife gelse ... Gelsin de kim ge­lirse gelsin. Hilafeti geri getirelim. Bunun isbatı nedir? Bu iş için Clinton zamanında çalışan heyetten bana da teklif geldi. Bu iş nasıl gerçekleşir? Ve suphanallah ben durup dururken bu raporu yazmadım ya."
Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Emperyalizmin yayılma politikalarında (Irak, Türkiye vb.) kendine dayanak yaptığı temel olgunun din (özellikle İslamiyet) olduğu, yadsınamaz bir gerçekliktir. Emperyalizm, kendi işgal ve talan politikalarını daha kolay yürütebilmek için, sürekli dinsel ve mezhepsel ayrılıkları olabildiğince körüklemektedir (Ortadoğu örneğinde olduğu gibi). 'Yeşil Kuşak' projesinin ardından BOP (Büyük Ortadoğu Projesi), emperyalizmin dünya enerji kaynakları üzerindeki egemenlik stratejisinin en önemli adımıdır. Kimi silahlı İslami örgütlerin ABD'yi en büyük düşman ilan etmeleri ve bu hedefe yönelik bazı eylemler gerçekleştirmeleri, mevcut gerçekliği değiştirmiyor. Çünkü emperyalizm bu unsurları kullanıp, sonra rahatlıkla bir kenara atabiliyor, hatta düşman ilan edebiliyor (Taliban ve Usame bin Laden örneğinde olduğu gibi). Uluslararası sermayenin güdümündeki din eksenli yönetimler de, toplumsal uyanışın önünü tıkamak, şükürcü, onuru çiğnenerek sadakayla yaşamaya mahkûm edilmiş toplumlar yaratmada, en etkin silah olarak dini kullanmaktadırlar.
Reklam
Bir zamanlar, Türkiye'yi, Yeşil Kuşak İslamı denen Amerikan marka bir İslam ile kullanan ABD, bugün aynı oyunu Ilımlı İslam ve BOP söylemiyle yürütüyor. Bu son oyunun önemli sloganlarından biri de ''Sosyal demokrasi bir sol söylemdir'' iddiası olmaktadır.
Büyük Orta Doğu Projesi'nde (BOP) ABD'nin istekleri doğ­rultusunda uygulanan stratejik hatalarla dolu Ortadoğu ve Suri­ye politikası sonucunda, PKK hayal etmediği şekilde güç kazan­dı. Kuzey lrak'ta ise Barzani toprağını genişletti. PKK'nın Suriye kolu PYD (Demokratik Birlik Partisi), Suriye'nin kuzeyinde Akdeniz'e açılan bir PKK Koridoru oluşturmada, Fırat'ın doğu­sunda başarı sağladı. Fırat'ın batısında ise Afrin kantonunu ilan ederek, Ekim 201 6 itibariyle Suriye'nin yaklaşık yüzde 24'ünü ele geçirdi. PYD, Suriye'de ABD'nin ve İsrail'in en önemli müt­tefiki ve kara gücü oldu. Mezhebe dayalı Ortadoğu politikası, Irak ve Suriye'nin kuzeyinde bir PKK devletçiğinin temellerinin atılmasına ve Türkiye'nin toprak bütünlüğünün tehlikeye girme­sine neden oldu. Özetle, Türk hükümetinin 2002-2015 yılları arasında uyguladığı iç ve dış politika, en fazla İsrail'e, PKK'ya, Barzani'ye ve ABD'ye yaramış; Suriye, Irak ve Türkiye ise en çok kaybeden ülkeler olmuştur.
Batılı Emperyalistler ülkemize BOP'u dayatıyor
Türkiye, aslında Yeni bir Sevr süreci yaşıyor. Sevr bataklığına çekilip orada boğulma, yok edilme süreci yaşıyor. Ve her geçen gün de adım adım oraya sürüklenip götürülüyor. Kim tarafından mı? İşte yukarıda saydığımız Batılı Emperyalistler tarafından. Amerikan Emperyalistleri, Avrupa Birliği Emperyalistleri tarafından. Yani Birinci Kuvayimilliye öncesinde Türkiye’yi parça parça ederek yok etmek isteyen Batılı Emperyalistler, bugün de yeniden Türkiye’nin önüne Yeni Sevr Haritası koymuşlardır ve onu kabule zorlamaktadırlar. İşin en vahim tarafı da, halkımız bu felaketin farkında değildir. Oysa, ABD Emperyalistlerinin BOP Haritası ortadadır. Bu haritaya göre Türkiye, “Free Kurdistan”, “West Armenia” ve Türklere bırakılan kısım olmak üzere üçe bölünmektedir. Türkiye’de, 13 yıldan bu yana iktidarda bulunan AKP’nin büyük patronu, “Ben BOP’un yani Büyük Ortadoğu ve Genişletilmiş Afrika Projesi’nin eşbaşkanlarından bir tanesiyim ve biz bu görevi yapıyoruz”, diye televizyon ekranlarından, kürsülerden onlarca kez dile getirmiştir bu ihanetini.
Sayfa 74 - Derleniş YayınlarıKitabı okudu
"Ve Türkiye... Zulme, baskıya, cehalete, hurafeye, Allah ile aldatmaya, din aktörlüğüne, sömürgecilik ve emperyalizme başkaldırmanın, aydınlık ve atılımın eşsiz örneklerini ortaya koymuş Atatürk Türkiyesi ’ne bakın! Yakın tarihe değin, Türkiye bir istisna idi. BOP operasyonlarıyla ve BOP eşbaşkanı AKP’nin ABD ve AB güdümlü tahribatıyla o istisnanın da işini bitirmek üzeredirler."
Sayfa 132 - Yeni Boyut, 78.Baskı, İnsanlığı Kemiren İhanetKitabı okudu
Reklam
Nurullah Ankut'tan: Karşı-devrim ve devrim cepheleri
...aslında bütün savaşlarda iki cephe savaşır. Mesela, bugünkü Ortadoğu’da ve özellikle de Suriye’de yoğunlaşmış bulunan savaşa bakalım: Burada, bir Emperyalistler Cephesi vardır. Amaçları ise, hep söylediğimiz gibi, BOP çerçevesinde Ortadoğu’yu kendi çıkarlarına en uygun düşecek biçimde yeniden şekillendirmektir. Bu cephenin özgücü ABD Emperyalistleri ve AB Emperyalistleridir. Yedek güçleriyse, Siyonist İsrail’dir. Trump’ın deyişiyle; “ABD’nin dünyadaki tek stratejik müttefiki”dir, İsrail. Suudi Arabistan’dır, Katar’dır, Kuveyt’tir, Birleşik Arap Emirlikleri’dir, Türkiye’dir. Ve ayrıca da bölgedeki kara gücü olarak kullandığı PKK PYD-YPG’dir. Barzanistan’dır. Ve de dünyanın her yerinden devşirip, ezici çoğunluğunu Türkiye üzerinden Suriye’ye geçirdiği meczuplaştırılmış, insanlıktan çıkarılmış, canavarlaştırılmış, Ortaçağcı bir din devleti kurmayı amaçlayan cihatçılardır. Demek ki, Emperyalizm Cephesinin-Karşıdevrim Cephesinin, Amerikancı Cephenin öz ve yedek güçlerini oluşturan unsurlar bunlardır. Bunlar kiminle savaşmaktadır? Ya da kime karşı savaşmaktadır? Bölgede ülkesini, vatanını ve halkını savunan Beşşar Esad liderliğindeki Suriye’nin meşru Baas İktidarı’na karşı savaşmaktadır. Demek ki, Antiemperyalist Cephenin özgücü de Beşşar Esad ve meşru Baas Rejimi’dir. Yedek güçleri ise, İran’dır, Hasan Nasrallah liderliğindeki Lübnan Hizbullahı’dır, Rusya’dır ve Çin’dir. Ve bir de, Türkiye’nin de dahil olduğu Ortadoğu Halklarının antiemperyalist, devrimci, demokrat güçleridir.
Sayfa 39 - Derleniş YayınlarıKitabı okudu
- Ülkeler açısından Suriye'nin jeopolitik önemlerinin nedenlerine bakalım. 1 ) ABD ABD için Suriye'siz bir BOP (Büyük Ortadoğu projesi) olamaz. Bu nedenle Suriye'de Esat devrilip, yerine ABD yanlısı kukla bir yönetimin iş başına getirilmesi vazgeçilmezdir. Bu değişim İsrail'in bekası ve güvenliği için de kesin şarttır. İran'ı etkisizleştirmek,
Türkiye'nin ABD'nin ittirmesiyle,gırtlagına kadar Suriye bataklığına sokulmak istendiği,İran'a karşı olası bir hârekatta tramplen olarak kullanılması hesaplarının yapıldığı, Kuzey Irak merkezli,ABD'nin BOP projesi kapsamında dört parçayı da içine alacak(İran,Irak,Suriye,Türkiye)nurtopu gibi bir "Bağımsız Kürdirstan" yaratılmak üzere iken şu içeride ki halimize bakar mısınız!
Sayfa 130Kitabı okudu
Suriyeleşmenin başlangıcı üzerine
(...)emperyalist Haçlılar güruhunun BOP Haritasının Irak’ta, Libya’da ve Suriye’de hayata geçirildiğini, sıranın Türkiye’ye geldiğini, bu çakalların gözlerini Türkiye’ye diktiklerini feryat ederek söyledik. Ne yazık ki bu öngörümüz 7 Haziran sonrasında en kör gözlerin bile göreceği açıklıkta ortaya çıktı. O günden bu güne 2500’ü aşkın Türk ve Kürt genci ABD’nin bu aşağılık planı uğruna hayatlarını kaybetti. ABD Emperyalistleri planlarını hayata geçirebilmek için iki halkı birbirine karşı savaşmaya ittiler. Türkler ve Kürtler birbirleriyle kanlı bir hesaplaşmanın içindedir artık ve her geçen gün genç bedenler kanlar içinde toprağa düşmektedir. Ve toprağa düşen her beden, Türk ve Kürt Halklarını birbirine bağlayan tarihi, kültürel bağların bir bölümünü de kendisiyle birlikte koparıp gitmektedir. Yani şu anda hızlı bir ayrışma ve parçalanma sürecindedir Türkiye. Suriyeleşme süreci başlamıştır artık.
Sayfa 118 - Derleniş YayınlarıKitabı okudu
BOP savaşı
Meclisteki yerli satılmışlar Çözüm Süreci vs. diyorlar. Hayır! BOP Haritasının hayata geçirilme sürecidir ve savaşıdır. Bu savaş, ne Türklerin savaşıdır ne Kürtlerin savaşıdır. Amerika’nın savaşıdır bu. Avrupa Emperyalistlerinin savaşıdır. Meclisteki Dört Amerikancı Parti de yani AKP de, CHP de, MHP de, HDP de; IŞİD de, El Nusra da, El Kaide de, ÖSO da, PKK de, PYD de, YPG de ABD Emperyalistlerinin kullandığı değişik enstrümanlardır, kuklalardır, piyonlardır. Adımız gibi emin olalım; Suriye’nin parçalanması netleştikten sonra yani PYD Kürdistanı da Irak’taki Barzanistan gibi bir devlet statüsüne kesince kavuştuktan sonra ABD namlularının hedefi Türkiye olacaktır. Ve BOP’un Türkiye ayağı da böylece hayata geçmiş olacaktır.
Sayfa 119 - Derleniş YayınlarıKitabı okudu
48 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.