Gitmek sizi değil kütlenizin yerini değiştiriyordu. İster tren yolculuğu yapsın insan, ister otobüs, ister uçak, isterse yürüsün. Bu yalnızca, vardığınız yerde bulmayı umduğunuz her ne varsa, orada olmadığını gösterecek anı uzatıp kısaltıyordu.
"Amerikalılar her yeri dinleyebilir, onlar için dünya üzerinde gizli hiçbir şey yoktur....Ama yine de 11 Eylül oldu. Birkaç herif, ellerinde plastik bıçaklarla uçak kaçırdılar, İkiz Kuleleri ve Pentagon'un bir kısmını yerle bir ettiler, yaklaşık 3000 kişinin ölümüne neden oldular. Amerikalılar her yeri dinliyor, her şeyi algılıyor, gerçekten tehlikeli adamların dışında.."
Sayfa 226Kitabı okudu
Reklam
İnsan uyarlanması (organizmaların çevresel gerilimlerle başa çıkma süreci) kültürle biyoloji arasında karşılıklı etkileşimi içerir. Bir örnek olarak, insanların düşük oksijen basıncıyla baş etmesinin dört tarzını düşünelim. Oksijen maskeleriyle donatılmış basınçlı uçak kabinleri kültürel (teknolojik) uyarlanmadır. Peru yaylalarında yaşayan yerlilerin, basıncın düşük olduğu yükseltilerde yaşama konusunda genetik avantajlara sahip oldukları görülmektedir. Ne ki, insanın yükseltilere uyarlanması kültür ve genlerle sınırlı değildir. Yüksek bir bölgede yetişmiş insanlar buralarda, genetik olarak kendilerine benzemekle birlikte, farklı yerlerde yetişmiş kişilere göre fizyolojik bakımdan daha etkindirler. İnsanın biyolojik esnekliği (değişme yeteneği) büyüme ve gelişme süresince böylesi uzun erimli fizyolojik uyarlanmaya olanak sağlar. Aynı zamanda dolayımsız fizyolojik uyarlanma yetimiz de vardır. Dolayısıyla yükseltilere giden alçak bölge sakinleri hemen solunumlarını sıklaştırır, deniz seviyesindekinin iki katına çıkartırlar. Sık soluma atardamar ve ciğerlerdeki oksijen miktarını artırır ve nabız atışı da hızlandığından kan dokulara daha hızlı ulaşır. Tüm bu çeşitlenmiş uyumsal tepkiler -kültürel ve biyolojik, iradi ve iradedışı, bilinçli ve bilinçdışı- tek bir hedefe yönelmektedir: insan organizmasındaki oksijen miktarını artırmak.
" Televizyon olmadığı için pencereden bulut seyretmeye başladım. Oradaki yayın çok iyi, haberleri daha güvenilir, gelip geçen bir iki uçak dışında pek reklam almıyorlar ve asıl önemlisi akşamları gök gürültülü sürpriz programlar var. Filmler genellikle kırlangıçların hayatı üzerine ve belki biraz monoton, ancak oldukça realist ,,, "
Onları korumaktan vazgeçin, onları aynı faaliyetler ve uğraşlarla baş başa bırakın, bırakın asker olsunlar, denizci, otomobil sürücüsü ya da liman işçisi, o zaman kadınlar erkeklerden daha genç yaşta, daha çabuk ölmezler mi, o zaman da biri çıkıp " Bir uçak gördüm." der gibi, " Bugün bir kadın gördüm." demez mi?
Fukaralık varsa, hüzün var. .. On birinci emir: İçlenmeyeceksin. Bak bu fakirin ilk gençliği mesela, sıradağlara bakarak mısra düşünmekle geçti. Akdeniz'in şavkını tavanda izledim sabahlara kadar. Altını çizdiğim sayfalardan uçak, mum ışığından duvara kuş yaptım, yalnızlıktan girdim, kavgadan çıktım. Dünyaya sitem, sevgiliye işmar ederek yılları yedim. Bir tını duydum ki şeytan ıslığıymış. ...
Sayfa 5 - Başar BaşaranKitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.