Bu kitap yorumunu Instagram'daki "alintilarlayasiyorum" profilimde de okuyabilirsiniz: instagram.com/p/CaC2x0xtJpA
Evet, maalesef 10 üzerinden 4 puan. Kitabın dilinden dolayı da değil üstelik. Peki, ben kimim de Cemil Meriç'i eleştiriyorum?
Ben sadece bir okurum. Bir kitabı ya da yazarı eleştirebilmek için illa
Camus okumayı ve Camus'ye dair okumayı sever ve önemserim. Görüşlerini benimsediğim için değil, ondan da öte üzerinde düşünmeyi gerekli gördüğüm varoluşsal konulara dair görüşler sunduğu için. Açıkçası ilgisi olsun veya olmasın -insanlığa dair evrensel kavramları sorgulatması sebebiyle- tüm insanlarca okunmasının elzem olduğunu düşündüğüm
YouTube kitap kanalımda Freud'un hayatı, mutlaka okunması gereken kitapları ve kronolojik okuma sırası hakkında bilgi edinebilirsiniz: ytbe.one/63ikZqbdnAA
"Sigmund Freud kitaplarına nereden başlamalıyım? Freud kitaplarını hangi yayınevinden okumalıyım? Freud'un anlattığı şeyler tamamen cinsellikten mi ibaret?"
“İNSAN AŞKI BIRAKINCA YAŞLANIR” DER MÁRQUEZ. BENSE AŞKTAN KAÇAMADIĞIM İÇİN ÖLÜRKEN HAYLİ GENÇ GÖRÜNÜYORUM.
Tam da bu yüzden aşk, yaşamımız boyunca yolumuzun kesiştiği en ilginç algoritmadır.
“Herkesin bir hikayesi vardır,
önemli olan bunun gerçek hikayen olup olmadığından emin olmandır.”
İnsanların birbirine nefretini “Gün yüzü görme!” diyerek
Kitaba başlar başlamaz samimiyeti,sıcaklığı hissediyorsunuz ve kitap ne ara bitiyor hiç anlamıyorsunuz.60 sayfalık bir kitap olmasına rağmen fazlasıyla dolu dolu bir kitap.Altı çizilesi cümleler ile dolu sayfalar.Ayrıca betimlemeler,tasvirler gereksiz uzatmalardan uzak ve benim hoşuma gitti.Tüm hikayelerde gözümde canlanan bir çok güzel şey oldu.Kitapta bulunan resimler çok hoş düşünülmüş ve kitaba farklı bir hava katmış diye düşünüyorum.özellikle son sayfada bulanan resim fazlasıyla hoş.Kitap daha uzun olsaydı keşke dediğim anlar oldu.Bu hissiyatı en çok kitabın son hikayesi olan "ufuk çizgisi" en iyi destekleyen hikayeydi.Kısacası bu soğuk havalarda içinizi ısıtacak güzel bir kitap mutlaka alınıp okunması ve desteklenemesi kanaatindeyim.Yazarın kalemine emeğine sağlık.Umarım kendisinin yeni kitaplarında yeniden buluşuruz.
İnsan mutluluğunu ifade ederken binlerce kelimeden faydalanıp laf cambazlıkları yapabiliyor.
Aynı insan,hüznünü ifade ederken ise uygun kelimeleri bulmakta hep zorlanır.
Kanımca acılardan ziyade bilinmezlikler, boşluklar insanı kendi hayatının sonu üzerinde söz sahibi olmaya itiyor.
Sen bana yasaktın Yusuf.
Keşke elime bir ip yumağı tutuştursaydın da “Bitene kadar durmadan yürü…”deseydin,uzaklaştırsaydın kendinden…
Merhaba genç bir yazar olan Mustafa Tan kaleminden #güneşözümüalıyor kitabı ile bir şivekar masalı okudum.
Günümüz ilişkilerini sorgutan, kimin derdi tasası daha çok dedirten, günün sonunda kah yüzünüzde bir tebessüm oluşturan,kah ağlayan bir hikaye..
Ufuk ve Nil’in uzatmalı,kangren olmuş ilişkisi,
Ufuk’u intiharın eşiğine gelmesine sebeb neydi ??
Şivekar masalı demiştim ya
Yusuf ile Hale’nin hikayesi beni hayli üzdü
Üç mezar dört ölü onları bırakıp gidemeyen bir çoban ???
Yazarın ilk kitabı olmasına ve
120 sayfa gibi kısa bir kitap olmasına rağmen beni çok etkiledi
yazarın kalemi daim olsun kitapla kalın
"Sen hangi aralıklarla güneş tutulması gerçekleşir bilir misin? Ben söyleyeyim sevgilim; yılda iki ila beş güneş tutulması gerçekleşir. Peki, sen hiç güneş tutulmasının hayalini kurdun mu? Ben kurdum. O anın gelişini iple çekerdim. Neden biliyor musun? Sadece diğer insanlarla ortak bir anı paylaşabilmek için... Gündüz gözü onlar gibi