Kendini su gibi okutan, fakat derinlerine indikçe zihninizde oluşmuş yargı sularını bulandıran Yabancı'da duygusuz bir adamın iç dünyasına yakından bakıyoruz.
Annesinin cenazesiyle başlayan olaylar zinciri, pek de hevesli olmayarak başladığı bir arkadaşlık ve işlediği bir cinayette bizleri bir adamın zihnine yerleştiriyor. Onun bu kayıtsızlığı insanın içinde rahatsızlık yaratırken, yine bu kayıtsızlığın getirdiği acı sondan sonra insan uzun uzun düşünme fırsatı buluyor.
Kötü olan nedir, kötü olan kimdir? Kötülüğün bir sınırı, duygusuzluğun da aşılamayacak bir noktası var mıdır? Bize göre kimdir suçlu, neler hissedendir veya hissetmeyendir? Kitabı okuduktan sonra bu ve bunun gibi sorular işgal ediyor zihninizi. İnsan gerçekten sorguluyor, birini öldürmek gerçekten de kötü bir şey midir?
Uzun sayılmayacak kısa sayfalarında kitap sizleri kendi anlattığından daha fazla düşündürüyor. Bir suçlunun zihninde yaşamak nasıl bir şey, hissediyorsunuz.