Eski Büyükelçi ve Milletvekili olan yazarın ilk romanı olan Gönül Semaveri : Memleketinden kan davası yüzünden kaçan Recep, soylu bir aileden gelen Baran Bey ve ailesi, Ermeni Pirepyon, Fakir Fahir Hoca gibi pek çok kahramanın bir araya getiren serüvenleri içeriyor. Roman her ne kadar Semaver Recep'in memleketine giden Doğu Ekspresine binmesi ve Kara Kız ile karşılaşması ile başlasa da geçmişe geri dönüşler yaparak ilerliyor. Romanda 1915 Ermeni Tehciri olayına, asrın büyük şairleri Necip Fazıl, Yahya Kemal, Nazım Hikmet'e yer verilmekte. Konu ve kişi kadrosu geniş bir yelpaze içermektedir. Bu durumda okurlar için biraz romanı sıkıcılaştırmış. Gönül Semaveri benim için umduğum gibi bir kitap olmasa da kişiye göre değişebilir. Ama başlarda Anna Karenina tutkunu Kara Kız ilgimi celbetmedi değil. Onun hikayesi adına çok umduğumu bulamadım.
Kitapla kalın
Gönül SemaveriDeniz Bölükbaşı · Doğan Kitap · 20133 okunma
... Zincir misali uzayıp giden tepeler ve her köşesini bildiğim vadiler! Ah keşke aralarında kaybolsam! diye düşünmüştüm. - Oysa oralara koşarak gitmekle geri dönmem bir oldu, umduğumu bulamadım.
Öncelikle yazarın dinlediğim 4 kitabıydı ;diğer kitapların aksine yazarın burada ufuk açma amacını bir kenara bıraktığını düşünüyorum.Çoğu konuda kendine bilirkişi muamelemesi yapıp fazlasıyla gereksiz propagandaya girişmiş.Kitabı dinlememe rağmen yarısını bile getiremedim
Diğer bütün kitaplarını tavsiye ediyorum ama bu kitapta en azından ben umduğumu bulamadım
Kitabın adı bende belli bir beklenti oluşturmuştu ve uzun zamandır okunacak kitaplar listemde yer alıyordu. Kitabın üç ana bölümünden birincisinin bu beklentimi karşıladığını söyleyebilirim. İkinci bölümde yer yer kitaptan kopmalar yaşadığımı hissettim. Üçüncü bölümü ise kitabı okumayı bırakıp bırakmamak arasında bocalayarak tamamladım.
Bu bölümlerin içeriği doğrultusunda günümüz insanının endişeleri, kaygıları, rahatsızlıkları ve benlik bilincini kazanma yolundaki problemleri bir şekilde dile getirilmiş ancak bu rahatsızlıkların giderilmesi ve problemlerin çözümü adına kayda değer ve net önerilerin dile getirilmesi konusunda yetersiz kalmış.
Sonuç olarak
Kendini Arayan İnsan, iyiden vasata doğru bir grafik oluşturdu zihnimde. Daha doyurucu, daha tutarlı argümanlar beklerdim ancak bu anlamda umduğumu bulamadım.
Konularını desteklemek için kullandığı eserlere dair analizlerin yanı sıra Nietzsche, Goethe, Spinoza, Kierkegaard gibi düşünürlerden yaptığı alıntılar, yazarın vasatın ötesine geçemeyen, rasyonellikten uzak ve tutarsız savlardan oluşan kişisel değerlendirmelerinin adeta yapıştırıcısı olup bir kitap metnine dönüşmesini sağlamış.
Eser analizleri ve çapraz okumaları, örnek vaka incelemeleri, psikoloji ile ilgilenenler, kendi kanaatinlerini oluşturmak veya şanslarını denemek adına okuyabilir. Ancak,
Richard Papen, sosyal bilimlerde uzmanlaşmış karma ve ilerici bir okul olan Hampden Üniversitesi’nde öğrencidir.Antik Yunanca hocası Julian Morrow’un sınırlı sayıda ve titizlikle seçilmiş öğrencileri arasına girebilmeyi ise kafasına koyar ve bunu başarır da.Henry, Francis, Bunny, Camilla ve Charles’ın içinde olduğu bu seçkin öğrenci grubunda artık Richard’da vardır.Aralarına dahil olabilmek ilk başlarda çok zor olur ancak sonradan onlardan biri olduğunda, gösterdikleri samimiyetin ardında saklanılan sırlar olduğunu keşfetmesi çok uzun sürmez.Gece yapılan enteresan bir ayin, bir cinayet, saklanmaya çalışılan gerçekler, ihanetle ve yalanlarla sarılı arkadaşlık ilişkileri, bir başka cinayet…
Kitabı yıllardır merak ediyor ve okumak için sabırsızlanıyordum, beklentim de çok büyüktü çünkü okuyan herkes öve öve bitiremiyordu ancak ben umduğumu bulamadım.İlk 300 küsür sayfayı büyük bir heyecan ve merakla okudum ancak ondan sonrası sıradanlaştı ve bana gereksiz, saçma gelen bir kaç olay ve sonla da hayallerim suya düştü.Abartıldığı kadar yokmuş bence.İf We Were Villains, yani bizdeki adıyla Eğer Kötü Olsaydık bundan çok daha iyi ve bu türe iyi bir örnek.
Gizli TarihDonna Tartt · Pegasus Yayınları · 20181,605 okunma
Herkese selam. Kötü bir dark türü deneyimiydi benim için. Yazarla yollarımı net ayırıyorum. Gerçekten kitapta mantıklı bulduğum tek cümle Tyler'ın kendisine sorduğu "neden aklındaki en önemli şey onu becermem olan azgın bir ergen gibi davranmıştım?" oldu. Bütün bir kitap boyunca bunun üstüne gidilmesini ve çiftin profesyonel bir
İçinde kısa hikayelerden oluşan bir kitap daha önce de Tolstoy'un kısa hikayelerden oluşan kitabını okumuştum.Sanirim biraz yüksek beklentiyle okudum umduğumu bulamadım hikayeler bana yavan geldi.
İçerikten bahsedecek olursam ezilen insanlar, onların içsel dünyasına değinilmiş çerez olarak okunabilir ince bir kitap zaten dediğim gibi beklentiyi yüksek tutmayınız iyi okumalar ;)
Üç ÖlümLev Tolstoy · İş Bankası Kültür Yayınları · 20215,4bin okunma
Bir süredir yorumumu toparlamaya çalışıyorum çünkü puanım konusunda şüphelerim var. Bu yorumun sonuna gelene kadar puanımı kesinleştireceğimi düşünüyorum. Zaten epeydir kitap yorumu yazmadığım için körelmişim biraz. Hadi yorumuma geçelim.
Yazarı ilk kez bu kitabıyla tanıdım. Yalın ve güzel bir anlatımı var. Bir günde bile bitirebileceğiniz kadar
Lucy Folley'in 'Davetli Listesi' kitabını okuyup beğenmiştim. Ancak 'Paris Apartmanı' nda umduğumu bulamadım. Okuması biraz da seçimlere denk gelmesi sebebiyle uzun sürdü, kitap elimde dolandı durdu ve nihayet bitti. Finale doğru bazı sürprizler yaşansa da ben hikayeyi ve karakterleri pek iç açıcı bulmadım ancak biraz karanlık, karışık ve kaotik bulduğum kitabı okumaya niyeti olanlar varsa spoiler vererek onları etkilemek istemem.
Paris ApartmanıLucy Foley · Epsilon Yayınevi · 202393 okunma
Yerdeniz serisine 2. kitabı okuyarak başlamıştım. Her kitabın kendi içinde bir konusu var ve 2. kitaptan başlamak kafamı karıştırmamıştı. Atuan Mezarları'nda yan karakter olarak göreceğimiz Ged bu kitapta ana karakter.
Seriye tersten başladığım için tuhaf bir kıyas olacak ama ikinci kitabı daha çok sevdiğimi hatırlıyorum. Atuan
Yarıya kadar geldim ama hiç cezbedici bir kitap değil ne yazık ki umduğumu bulamadım. Önerildigi için güzel bir kitap diye düşünmüştüm ama çok sıkıcı geldi bana
Aslında kitabı baya beklenti içinde almıştım çünkü kapağından dolayı alan herkes sonradan kitap çok güzel demeye falan başlamıştı. Ben de insanların yorumlarına güvenerek aldım aslında. Ama umdugumu bulamadım,verdiğim puani da sırf kitabın konusu güzel diye verdim. Konuyu da tam isleyememis aslında bence ama neyse,kısaca dariusu sevemedim zekasinda sorunlar olduğunu düşünüyorum evet üzüldüm ama ben bir karakterin üzücü geçmişinin sürekli önümüze ısıtıp ısıtıp getirilmesini sevmeyen biri olduğum için dariusu çok sevemedim,davranışları da bı garipti. Larkyra'yı sevdim gibi diyebiliriz ama kitabı sevmediğim için ana karakter kitap hakkındaki düşüncelerimi değiştiremez. Bence okunmaya değmez, hem zamana hem paraya.