Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
556 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Kapitalizmin acı gerçeklerini ,insanları nasıl yurtlarından ettiklerini ve çektikleri sıkıntıları muhteşem bir dille anlatılmış mükemmel bir eser. İnsanların en büyük sorununun ihtiyaçları dışında mala sahip olma arzuları, sistemin gereksiz yere nasıl insanda ihtiyaç oluşturduğunu , insanların bir dönem Büyük buhran zamanlarında gerçekten açlıktan öldüklerini ve bu durumlarını kullanan kapitalist sisteminin çarkları arasında o güzel insanlarin nasıl ezildiğini . En önemlisi Nietzsche nin de dediği gibi " umut kötülüklerin en kötüsü çünkü işkenceyi uzatır " lafının ne kadar doğru olduğunu gösteren muhteşem bir eser. Son olarak geceyi aç geçiripte sabahına kılıcına davranmayanın aklından şüphe ederim ...
Gazap Üzümleri
Gazap ÜzümleriJohn Steinbeck · Sel Yayınları · 202035,6bin okunma
81 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Bir kaçış olarak değil, bir arayış, bir başlangıç ​​olarak.
"Yaşamın bir varsayımdı. Yaşlanıp ölenler bir geçmiş yığınıdır. İnsan onları düşününce, oldukları şey gelir gözünün önüne. Seni düşündüğümde olabileceğin şey geliyor. Sen bir olasılık yığını oldun, hep öyle kalacaksın." Eseri yayımcılara teslim ettikten on gün sonra Levé, Paris'teki dairesinde kendini astı. Arkadaşını anlatan
İntihar
İntiharEdouard Leve · Sel Yayıncılık · 20212,794 okunma
Reklam
460 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
#kitapyorumum #sabırsızyürek Sevgili Nietzsche'nin " Umut etmek kötülüklerin en büyüğüdür çünkü işkenceyi uzatır" sözü aklıma geldi kitabı bitirdiğimde. Başkarakterlerden biri olan Edith için söylenmiş gibi. Hastalığı, umutsuz aşkıyla birleşince elbet kötü bir son onu bekler. Zweig'i burda taraflı bulduğumu söylemeliyim. Kapris ve acıma duygusunu birbirine karıştırıyor şahsen... Bir diğer karakter ise Toni, bir"merhamet budalası"dır. Hayatın amacını sorgular, şimdiye kadar yaşadıklarını boş bulan bir Teğmen'in ikilemde kalışı konu ediniyor. Şahsen kitapta Toni'ye fazla yüklenildiğini düşünüyorum. " Sabırsızlık yüzünden hiçbir şeyin farkına varamamak" Zweig 460 sayfa boyunca aynı soruyu yineler: Neden, neden sabırsız davranırız?? Acımak, merhamet kavramları arasındaki ince çizgiyi tanımlar yazar. Ve sonunda okuyucuya şöyle seslenir: Vicdan anımsadıkça hiçbir suç unutulmaz! Tavsiye ederim.
Sabırsız Yürek
Sabırsız YürekStefan Zweig · Can Yayınları · 20166,2bin okunma
126 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
- Hayallerimiz hayatı biraz daha çekilir hale getiriyor. Hayal kurmak, bu dünyanın gerçekliğinden alıp götürüyor bizleri. Hepimiz hayallerimizin gerçekleşeceğine dair umutlanıyoruz. Nietzsche “umut en büyük kötülüktür, işkenceyi uzatır.” Hayallerimiz gerçekleşmediğinde düştüğümüz karamsarlığı, hayatın acımasızlığını, yıkılmışlık hissini bir
Fareler ve İnsanlar
Fareler ve İnsanlarJohn Steinbeck · Sel Yayıncılık · 2023172,8bin okunma
232 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Umut, bazen imkansıza inanmak, bazen olasılıklara meydan okumak, dağları yerinden oynatmak, bazen hayatları değiştirmek, incindiğinizde iyileşmek değil midir? Kendimizi dolambaçlı bir yolda, çıkmaz sokakta veya olmayı tercih etmeyeceğimiz bir yerde bulduğumuzda, tüm bunlarla başa çıkmak için umuda yaslanırız. En çok da gelecekte olmasını
Tatar Çölü
Tatar ÇölüDino Buzzati · İletişim Yayınevi · 201813,3bin okunma
712 syf.
10/10 puan verdi
·
15 günde okudu
Başlık sevmem ben
Ne umutlar ama; Kitaba başlarken aynı geleceğinin büyük umutlarla dolu olduğunu düşünen küçük Pip gibi, ben de büyük umutlarla başlamıştım, bir arkadaşımla birlikte, kendisine
Charles Dickens
Charles Dickens
ın bir başka muhteşem eseriyle beni tanıştırdığı için teşekkür ederim öncelikle... Şimdi esere gelecek olursak , aslında beni takip eden okurlar çok inceleme yazan biri olmadığımı bilirler fakat yine de bir kaç cümle kaleme almadan geçemedim... Benim gözümden hayal kırıklığının , büyük ümitlerin nasıl yıkıldığının çok detaylı ve etkileyici bir ifadesiydi... Hepimiz biraz Pip olduk, biraz Joe, biraz Estella... Sadece yaşadıklarımızın benzerliğiyle değil
Charles Dickens
Charles Dickens
'ın anlatımıyla bizi içine aldığı o ruh haliyle , bütün hisleri , anlayanın ruhuna diyeyim burda sözcüklerle nakşediyor... Eserin başından bir olay ile başlayıp eserin devamında da anlatılan her şey ilmek ilmek baştaki olay örgüsüne bağlanarak tamamlanıyor. Olayların akışı anlatılırken o günün İngilteresi, yoksul , zengin arasındaki uçurum , varlıklı olmanın insanların nezdindeki değeri ve aynı zamanda o varlığı kaybettikten sonraki statünün insanların üzerindeki olumsuz etkisi, sevgi, hırs, acı, intikam vefa, vefasızlık, pişmanlık, kimsesizlik, çocukluk, bir yere ait olma isteği , çocukluk ve bitmek tükenmek bilmeyen o büyük umutlar... Muhteşem bir kalem ile okura bir yazım dehası tarafından aktarılıyor. Kitabı okurken her yaprak çevirişimde aklımda
Friedrich Nietzsche
Friedrich Nietzsche
nin şu cümlesi tekrar ediyordu istemsizce "Umut en büyük kötülüktür, çünkü işkenceyi uzatır" Bir işkenceyi okumak hiç bu kadar zevk vermemişti.
Büyük Umutlar
Büyük UmutlarCharles Dickens · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202114,4bin okunma
Reklam
232 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Umut insanı ne yapıyor iyi biliyorum demişti bir vakit çok sevdiğim biri. Uzun yıllar sonra anlamıştım ne demek istediğini. Nietzsche’nin “ Umut kötülüklerin en kötüsüdür çünkü işkenceyi uzatır” dediğini yazmıştı Irvin Yalom, ona da hak vermiştim. Ve bu kitabı okurken “Ah Drogo!” dedim, “keşke sen de bilseydin bunu. Ufka gözlerini dikip, kahramanca bir yazgının tecelli etmesini beklemek yerine önünden akıp giden hayata odaklanıp yıllarını boşa harcamasaydın.” Tuhaf bir kitap. Yarısına geldim, yok dedim devam edemeyeceğim. Adamdaki beklenti içimi çürüttü. Sonra zorladım bitirdim. Çürüyen içimin yeşermesini beklerdim ama olmadı. Kızdım Drogo’ya. Belki kendimden bir parça bulduğumdan ya da hiç bişey bulamadığımdan, bilmiyorum. Drogo bir çoğumuzun aynası aslında. Fakat bazılarımız gözlerimizi ufka dikip hayalini kurduğumuz yazgının gerçekleşmesini beklemek yerine, önümüzde akıp giden hayata odaklanmayı tercih ederiz. Yazarı düşündüm sonra. Ah Buzzati! dedim. İçindeki hangi uçurumun, hangi göçüğün, hangi geri kalmışlığın, hangi tükenmişliğin ete kemiğe bürünmüş hali bu hikaye? Biliyorum, bir subayın ıssız bir çölün ortasındaki kaleye, bir yalnızlığa yolculuğundan fazlası var burada fakat buna kafa yormayacağım. Sonuç olarak; yanlış yaptın Drogo! O ilk gittiğin gün geri dönmeliydin şehirdeki hayatına, ailene, sevdiğine ve her gününü her saniyesini hissederek yaşamalıydın. Çünkü hayat ‘umut etmek’ eylemini taşıyamaya yetecek kadar uzun değil. Bence okunmasa da olur…
Tatar Çölü
Tatar ÇölüDino Buzzati · İletişim Yayınevi · 201813,3bin okunma
29 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.