Tanrı, tüm kırılmış parçaları yeniden birbirine yapıştıran bir ünlem işareti; kişi inanıyorsa eğer, demek ki çok yorulmuştur ve yaşamını tek başına yönetecek durumda değildir. Sen yorgun değilsin, kuşkuculuğun doruk noktasısın. Senin için Tanrı bir soru işareti ya da daha doğrusu kafandaki sonsuz sayıda soru işaretlerinin ilki.
Sayfa 119Kitabı okudu
Hengâme
Balkonda bir hayâl silkelenecekse
-yeterince yaprak hışırdamadı!
yelken yırtılması bir ünlem gibi
Bir şişe kırılmadı, vardiya başlamadı!
şeftaliler somurtacak, suyun dili tutulacak,
uçuşacak beyaz tüller! diye-
...
Sayfa 12 - İz YayıncılıkKitabı okudu
Ameliyat gecenin üçüne doğru bitti.
Suratları sopa gibi ifadesiz, bataklık yeşili giysileri içinde, maskelerini çeneye kadar indirmiş iki cerrah, iki tıp kovboyu aramıza katıldığında hepimiz soru işareti gibi bükülmüşken doğrulup ünlem şekline girdik.
Doktorlar melodisiz bir hastane ninnisi söylemeye başladılar: "Elimizden geleni yaptık...
Kimsenin gözünde anlattıklarımın yansımasını göremiyorum, artık? Her şeyi unutuyorum, noktalamayı bile? Ünlem işaretinin nerede kullanılacağını bilmiyorum? Üstelik ne ıstırap çekmeyi ne de gerçekten korkuyu öğrenebildim (ya da öğrenemedim).
fikri olmayan ya da fikirleri henüz biçim kazanmamış olan okur, pitoresk, ışıltılı ya da patlayıcı bir cümleye rastladığında, ona tutulur,hayranlık duyar, onu bir ünlem işaretiyle, bir "iyi" ile, bir "doğru" ile yorumlar, sanki kendisi onu hep böyle düşünmüş ve o cümle kendi düşünme tarzının, kendi felsefesinin özüymüş gibi."
Sayfa 204 - Alfa yayınlarıKitabı okudu
Her akıl yürütme ünlem yerin tutar; yakınma dolu bir ton, mantığın ağırbaşlılığını bastırır.
Sayfa 38Kitabı okuyor
