Unutma! Unutarak yaşayabilirsin diyor, içimizde varsa bir ses, belki de yaşarsan unutursun. Unutarak yaşamak: 'Neyse' demek mi? Her şeyi unutmak, kendini de unutmak için.
Ama bugünü, dünü unutmak için yaşamak hiçbir halta yaramadı. Aksine... Unutulması gerekip de unutulmayanlar, katlana katlana çoğaldı. Meğer önce yarını unutmak gerekiyormuş... Her doğanın yeni bir güneş olduğuna inanacak kadar unutmak... Her güneşi ilk ve son kez gördüğüne emin olacak kadar unutmak. ‘Bugünkü biraz daha geniş sanki!’ ya da ‘Dünkü güneş daha ovaldi, değil mi?’ diyecek kadar unutmak... Her günü ilk kez yaşıyormuş gibi hissedecek kadar unutmak gerekiyormuş... Ve de bağırmak: ‘Hangi dinde deja vu yok, ben ona inanacağım!’ Ve de susmak: Nerede diriliş yok, ben orada olacağım.
Asla hatırlamak istemediğim, ancak unutmak için anlatmaktan başka çaremin olmadığı o kadar çok şey yaptım ki… Üstelik bunları da başka şeyleri asla hatırlamamak için yaptım… Ama bugünü, dünü unutmak için yaşamak, hiçbir halta yaramadı. Aksine… Unutulması gerekip de unutulamayanlar, katlana katlana çoğaldı. Meğer önce yarını unutmak gerekiyormuş… Her doğanın yeni bir güneş olduğuna inanacak kadar unutmak… Her güneşi ilk ve son kez gördüğüne emin olacak kadar kadar unutmak. “Bugünkü biraz daha mı geniş sanki!” ya da “Dünkü güneş daha ovaldi, değil mi?“ diyecek kadar unutmak… Her günü ilk kez yaşıyormuş gibi hissedecek kadar unutmak gerekiyormuş… Ve de bağırmak: Hangi dinde dejavu yok, ben ona inanacağım! Ve de susmak: Nerede diriliş yok, ben orada olacağım…
Kuklacı ️
Herkese selamlarr! Emre Timur’dan bir süredir okuma yapmamıştım ve bu kitabın da çıkmasını uzunca süre bekledikten sonra, Kuklacı çıktığı an kavuştuk!
“Devamlı kafamın duvarlarına çarpıp duracak olan bu sineği, niçin kafatası odama davet ettim ki?”
Seçebilir miyiz ki neyi düşünüp neyi düşünemeyeceğimizi? Bazen öyle olaylar
Aslında insan, fark etmeden de olsa en çok kendini özler. Ben özlemi, öylesine derindir ki insanın, yaşadığı anın yani şimdiki zamanın içinde bunu tatmin edebilmesi için çok ciddi bir farkındalığa sahip olması gerekir. Eğer bu farkındalığımız yoksa andan tat almamız çok zordur. Bu yüzden beklentilerimizi ve umutlarımızı geleceğe yöneltiriz.
Kurmacaların gerçek olmadığına dair bir kitap yazmanın hiç de ilginç bir yanı yok aslında diyerek başlamış yazarımız kitaba ve bu kitaptan alacağınız keyfi aşağı yukarı anlamanızı sağlayacak nefis bir başlangıç yazısı yapmış. Kimin okuyacağını bilmediği bir kitabı yazmayı da bir köprüye benzetmiş.Ve bu kitapla yolu kesişmiş okuru ile ilginç bir
Unutmak da tuhaf mesele. hayatta kalabilmek için birçok şeyi unutmak zorundayız. Geçtiğimiz kış çok korkunç diş ağrısı çektim mesela şimdi düşününce nasıl şiddetli ağrıdığını hatırlıyorum ama o ağrının nasıl bir şey olduğunu hatırlayamıyorum.Örneği fiziksel bir ağrıdan versem de söylemeye çalıştığım şeyi anladığını tahmin ediyorum. Herhangi bir konuda her hatırlamada aynı ağrıları çekiyor olsak yaşamak dayanılmaz olurdu. Düzeneğimizin bizi koruyan ve kollayan bu şefkatli numarasına bayılıyorum. Yalnız ben bu unutma işinde biraz fazla ileri gitmişim. Beynimi unutmak için o kadar acımasızca eğitmişim ki artık lazım gelen şeyleri de hatırlayamıyorum. Geçmiş bulanık bir nehir gibi içimden akıp gitmiş altında kaldığım taşların ağırlığını biliyorum da mevzu tam olarak neydi bir türlü çıkaramıyorum Osman.
Kapalı kapılar,inandır beni.
Son anahtarı çeviriyorum.
Gözlerim bağlı,ellerim çözülüyor.
Geç kaldım hikayeler için.
Denedim bu şeyden defalarca vazgeçmeyi
anlaşılan yine beceremedim.
Yazıp yaşamak yaşayıp yazmak.