- Sen çay seversin, diyorum. İki şeker, değil mi? - Nasıl hatırlıyorsun? diye şaşırıyor. Pes doğrusu! Hatırlamak değil, diyorum, başka bir şey. Unutmamak bel­ki, diye ekliyorum usulca.
aşk olsun dinde zorlama olur mu hiç (!)?
Tanrıdan söz ederler sonra, usulca, bilirsin, seni zorlamak istemezler ama...
Reklam
ÜŞÜR ÖLÜM BİLE Bir ormanda tutup onu Bağladılar ağaca Yumdu sanki uyur gibi Gözlerini usulca Bir soğuk yel eser
Çok hoşuma gitti bu
Bulutlar, güneşi gömmeye giden bir cenaze alayı gibi, gökyüzünde usulca ilerliyordu.
Sayfa 135Kitabı okudu
Cihan'a öyle geldi ki, esasında bu dünya seyirlik bir yerdi; yoksulu zenginiyle herkes, şu veya bu şekilde, bir resmi geçitteydi. Her biri hayatta kendi numaralarını icra ediyor; sahnede kimi daha kısa, kimi daha uzun kalıyor ama nihayetinde her insan, benzer bir tatminsizlik ve tamamlanmamışlık duygusuyla arka kapıdan usulca çıkıp gidiyordu.
Sayfa 334Kitabı okudu
490
Bazı insanların, sırf ben mutlu olayım diye 'icat edildiğini' düşünüyorum. Ve görevleri bittiğinde usulca kaybolduklarını.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.