Dostoyevski'nin önceden de çok iyi olan insanları algılama, çözümleme ve sınıflandırma kabiliyeti bu sürgün ile hat safhaya çıkmış. Gerçekten de önceki yazımda da belirttiğim gibi ''Şu insanlar şöyledir, şu insanlar böyledir...'' diye çok güzel açıklıyor bize insanların kişiliklerini. Örnek vereyim bir tane:
''Bu gibi insanlar tek fikirli olarak
Hayal mi gerçek?
Gerçek mi hayal?
İkisi de mi gerçek?
İkisi de mi hayal? . . .
Hem gerçeği hem hayali muallakta bırakan bir obsesif şüphenin romanı:
Puslu Kıtalar Atlası
Eflâtunî bir girdap içinde büyük daireler çize çize derinlere doğru efsunlanmış ve yarı-anestezik bir halde duhul ederken birden son sayfaya gelmemle birlikte geceyarısının bir kör
Tüh yakalandım. Bu kitap hiç bitmesin istiyorum . Dinlene dinlene sindire sindire okuyorum. Sevgili
Edgar Allan Poe ' ya da ayıp ettim biraz. Tadını azami seviyede çıkarıyorum. Suçluyum ne yapalım.
26.10. 3023
Elimde bir sürü pdf versiyonu vardı. Ancak pdf içerikleri o kadar birbirinden farklı ve bazı
Bu küçük hikâye sona erdiği zaman, yukarıdaki Giriş'in boşlukta kalır gibi olduğu görülecektir. Ama akıllı çocuklar, hayalleri geniş insanlar rüya ile gerçek; hayal ile korku ve vehim arasındaki boşlukları dokuyarak kendilerine göre yorumlar yapabileceklerdir."
Evet şimdi sizlere bir çırpıda okunabilecek, aslında çocuk kitabı olarak geçen ama yetişkinlere daha uygun olan Cahit Zarifoğlu'nun bu kitabından bahsedeceğim. Bazı yönleriyle masala benzese de tam olarak masal değildir, bir anlatıdır. Postmodernist yapıda yazılmış bir metindir. Yukarıda yazdığım, Giriş bölümününün sonundan aldığım alıntıdan da anlaşılacağı üzere, hikâyeyi bitirdiğimiz zaman hikâye boşlukta kalır gibi oluyor ve verilmek istenen mesajları bizler algılamaya çalışıyoruz. Birçok ders niteliğinde mesajlar içeren bu kitapta bir çerçeve hikâye, bir asıl hikâye görüyoruz. Çerçeve hikayemiz, bir babanın kızına kurguladığı masalı anlatması, asıl hikayemiz ise anlatıcı babanın kurgulamış olduğu Ağaçkakanlar hikayesi. Genel anlamıyla kitabı ve kurgusunu başarılı buldum, beğendim. Bu şekilde elime alınca bi oturuşta okuduğum kitapları da seviyorum. Kitabın verdiği mesajlardan biri olarak "Kötülük yapan kötülük bulur." diyeyim ve bitireyim. :)
Bazı masalların tuhaf bir biçimde çocukları tedirgin ettiğini görürsünüz. Grimm Kardeşler’in 1800’lü yılların başında bastırdıkları ‘Çocuk ve Yuva Masalları’ adlı kitabının içerisinde yer alan ‘Fareli Köyün Kavalcısı’ bunlardan biridir.
FARELİ KÖYÜN KAVALCISI
İlk bakışta, diğer öykülerden farkı yokmuş gibi görünen masalın son derece basit