Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bugün de bunu dert olarak evlat edineyim.
Bu üzdü...
Hatice

Hatice

@Felsefeci_
·
12 Ocak 13:15
Kötülük namına hiçbir şey bilmeyecek kadar cahil olduğum günleri özledim. Büyümek isteyecek kadar saf olduğum günleri...
Hangi gök tanrısı sevgili yavrum, büyük bir kötülük etmişsin gibi, üzdü seni böyle yok yere?
Sayfa 469 - İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
Reklam
159 syf.
·
Puan vermedi
·
22 saatte okudu
Başkaları Uğruna Yaşamak
Kitaba başladığımda ilk düşündüğüm şey Mürşit Bey'in neden bu kadar kötü olmayı seçtiğiydi. Zehra'nın gözünden babası hakkındaki düşüncelerini okudukça bende onun adına üzüldüm. Hatıra defterini bulup okumaya başlayınca da kaynanasının sürekli onu manipüle ettiğini fark ettim. Hayata ne kadar umut dolu ve iyi niyetle yaklaşsa da hep hüsrana uğraması beni çok üzdü. Çizgilerinden, karakterinden ödün vermemeye çalışıyor. Olması gereken haliyle sevilmiyor ama başkaları gibi olduğunda da sevilmiyor. Hayatını sevdikleri uğruna yaşıyor lakin sevdikleri ondan nefret ediyor. Bunu bile bile yaşamak ve hiçbir şeyi söylememiş olmak çok ağır bir yük olsa gerek. Zehra'ya geldiğimizde ise onun o defteri okurken yaşadıklarını anlamaya çalıştım. Nefes aldığı her an nefret ettiği babasının hayatını kurtardığı, canından çok sevdiği annesinin de her şeyin sorumlularından biri olduğu gerçeğini idrak etmek çok zor. Annesini suçlamak için de babasını sevmek için de vakit çok geç...
Acımak
AcımakReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 202139,3bin okunma
864 syf.
6/10 puan verdi
Kitabın asla abartılacak bir yanı yok. İlk 600 sayfa neredeyse kitaba girişti diyebilirim. Jude’u sevdim yaşadıkları beni çok üzdü ama açıkçası ancak kahrolmuş biçimde ağlayan insanların videolarını görmüştüm ancak hiçte öyle bir durum yokmuş. Öyle pek bir numarası yok. Okumazsanız bir şey kaybetmiş olmazsınız.
Değersiz Bir Hayat
Değersiz Bir HayatHanya Yanagihara · Doğan Kitap · 20222,769 okunma
Bu paragraf beni bi tık üzdü ಥ_ಥ
"Karadul doğada korkulan bir yaratıktır, kurbanlarını ağında yakalar ve öldürür. Ölümcül olmasına karşın burada, hayat vermeye hazır halde, dışarı sarkmış bir yumurta kesesiyle tasvir edilmiş. Bu onu hem avcı hem de hayat veren haline getiriyor. İncecik bacakların üstüne konmuş güçlü bir karın, hem güç hem de kırılganlık ifade ediyor."
Sayfa 48 - Wiston(yap)Kitabı okuyor
Aslında tesadüf eseri çıktı karşıma gecenin beş buçuğu sanki kasıtlı kalkıp ve seni okumam. Eğer öyle olduysa böyle kasıtlı uyanışlara ihtiyacım var. "...hiç üzülmedim, çünkü artık binlerce arkadaşım vardı, kitaplardan tanıdığım birçok üzüntü ve acı dolu yaşamla iç içeydim. Dostlarımı nerede arayacağımı biliyordum bundan böyle." diyor, Pablo Nerudo. Bende kitapları bulduktan sonra, dost aramayı bıraktım... İnceleme yapmayı çok sevmiyorum fakat yinede söylemeden edemiyeceğim, şiirlerin uzunluğuna rağmen hiç sıkılmadan okudum ve Pablo Neurdo gibi güzel bir şair daha ekledim kalbime. Fakat az okunması biraz üzdü açıkçası ben çok, severek okudum. Yeni şairler arıyordum, oda beni arıyormuşki karşılaştık. Şiir sevenler için güzel bir yapıt okumanızı tavsiye ederim. Bir kaç mısra bırakmak istiyorum: "Şimdi, Giysileri Kendinden fazla. Üstündekilerin Boşluğunda yaşıyor Bir evde yaşar gibi. Bedeninin" "Acılardan daha büyük bir yer yoktur Bir tek evren var, o da kanayan bir evren." "Dinleyecek birini arıyorum , Ama bu yıkılmışlığı ve acılar şölenini anlayan yok görünürde."
Reklam
" Söyle kim üzdü seni bu kadar; seçtiklerin mi vazgeçtiklerin mi ? "
384 syf.
9/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Merhaba arkadaşlar bugün karşınıza #Ahraz kitabıyla geldim. Çok ayrıntılara girmeden konuyu kısaca anlatmaya çalışacağım. Öncelikle Başrolümüz Esma'nın yaşadığı onca sıkıntıya rağmen dimdik ayakta durması beni çok etkiledi. Teyzesinin evinde teyzesiyle ayrı eniştesiyle ayrı uğraşmak zorunda kalması hayli üzdü. Hasret ile kuzenden öte kardeş olmaları birbirine kol kanat germiş olmaları o kadar tatlıydı ki.. Olaylar; Savcı Fatin'in bir dava nedeniyle pek bilinmeyen bir ilçeye sürgün edilmesiyle başlar. Savcı Bey ilçeye gelmeden kısa süre önce de bir cinayet yaşanır. Tek görgü tanığı da konuşamadığı için "yarım akıllı" olarak bilinen Esmadır... Esma; anne-babasını yangında kaybeder. Yangından sonra konuşma yetisini de kaybeden Esma, teyzesinin evine taşınır... (Fazlası spoiler olacağı için bu kadarını yeterli görüyor ve sizi kitabı okumaya davet ediyorum.)
Ahraz
AhrazAyşegül Kalay · Ephesus Yayınları · 2018136 okunma
"Bir kartal yemek istediği yabani tavşanı izlemek için yüksek bir kayanın üzerine tünemiş.Gizlendigi yerden kartalı gören okçu hedefi almış ve onu ölümcül bir şekilde yaralamış.Kartal kalbine giren oka bakmış ve oktaki tüylerin kendilerininkiyle donatılmış bir okla yok olmak zorunda olmam beni iki kat üzdü "diye söylenmiş.İnsanlar kendilerini daima kendi oylarıyla geçerler."
Söyle kim üzdü seni bu kadar?.. Seçtiklerin mi, vazgeçtiklerin mi?
Reklam
"Söyle kim üzdü seni bu kadar; seçtiklerin mi, vazgeçtiklerin mi?" -Franz Kafka-
261 syf.
·
Puan vermedi
·
15 günde okudu
Cennetten Cehenneme: Çocuklar Üzerinden İnsan Doğasına Bakış
Sineklerin Tanrısı Kitap ıssız bir adaya uçak kazası sonucu düşen 30-40 kadar çocuğun, yetişkin olmadan orada nasıl hayatta kaldıklarını anlatıyor. Bu çocukların küçükleri 6 yaşlarında, en büyükleri ise 12 yaşında. İlk düşüş sonrası çocuklar yetişkinsiz cennet gibi bir adada oldukları için çok seviniyorlar. Kurtulacaklarına ve o zamana kadar bu
Sineklerin Tanrısı
Sineklerin TanrısıWilliam Golding · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202080,1bin okunma
Çokça üzdü :((
O, geçmişi olmayan,geleceği çok yakın görünen bir mezardan ve bugünüyse yakıcı bir hayat ateşinden ibaret bir adamdı.
Sayfa 366Kitabı okudu
Biraz üzdü.
Fırat

Fırat

@Loberxo0262
·
22 Nisan 00:38
“Kutsal Fahişe”
Kadınların büyük bir kısmı hala ekonomik güvenceden yoksundur. Sos­yal güvenlik sistemlerinin dışındadırlar. Kamusal alanda eşit temsil edilmezler. Eğitim açısından henüz istenilen nicelik ve nitelikten uzaktırlar. Biçilen toplumsal rol, ne yazık ki erkek egemen değerlerle sakatlanmış bir roldür ve hangi 'büyük makam'a gelirlerse gelsinler, ancak bir erkek diliyle var ola­bilirler. Yoksa kabul ettirilmiş genel geçer rol, erkeğin varolu­şunu kolaylaştıran, onun dayanağı olan, işini kolay kılan, bir çeşit 'evin kahyası' rolüdür. Ev dışında ise toplumun emniyet sübabı birer cinsel obje, aşk nesnesi, çekirdek ailenin gelece­ğini ve masumiyetini(?) koruyan birer 'kutsal fahişe'dirler. Bu anlayış, toplumsal modernite ile birlikte terk edilmiş görünse de, tersine, daha bir incelerek ve özgürlük sunumu ile sarılıp sarmalanarak sürdürülmektedir.
Üzdü :(
Kimse ihtiyarlığında yalnız olmamalı, diye düşündü. Ama bu kaçınılmaz.
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.