Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
200 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Bu Coğrafyada, Bu Hayatta
Kitap yazarın kitabın karakterlerinden biri olan Ethem'e ithaf etmesiyle başlıyor aslında, Ethem'in öyküsüyle değil. Aklıma daha bu ithafı okurken Anna Karenina geldi istemsizce. Tolstoy'un rüyalarına girmiş, kendi acısınının hesabını soran Anna Karenina gibi, Ethem de aklına takılmış Şermin Yaşar'ın. Aslında bu iki cümlelik
Söyleme Bilmesinler
Söyleme BilmesinlerŞermin Yaşar · Doğan Kitap · 20234,409 okunma
544 syf.
·
Puan vermedi
Bu kitabı ilkinden daha çok sevdim. Karakteri iyice tanıdık ve ekibin içerisine daha da girdik. Ayrıca hikayeye sonunda aileler de dahil oldu Murathan ve Gökçen bu hızla dördüncü kitaba anca evlenir ama olsun Kitap çok akıcıydı. Punto ufak olduğu için ilerleyemiyorum gibi gelse de kitap bir anda bitti Daha önce meraktan güncel kısımları okumuştum ama bu kitaptaki hiçbir sahneye denk gelmemiştim. O yüzden de ayrı bir keyif aldım Kitapta hem güldüm hem de ağladım. Ekibin atışmaları ve Süleyman’ın sonunda muradına erecek olması eğlenceliydi. İlk kitapta olduğu gibi bölüm başlarında Gökçen ve Murathan’ın çocuklukları vardı. Birbirlerine bu kadar bağlıyken kopmaları çok üzücü İlk kitapta Gökçen’i fevri bulmuştum. Yani yanında ona bu kadar güven veren karakterler varken fevri olması anlaşılır ama kaldığı yerden devam etmiş. Aybüke ise ayrı bir olay, bir araya gelince durdurulmaları çok zor Kitabı okurken bir kişi kitapta neler olduğunu sormuştu. Düşününce kitabın yarısına kadar doğru düzgün bir olay yoktu ama okurken öyle hissetmiyorsunuz. Birçok karakter öne çıktı ve onların dostluklarını, günlük hayatlarını ve diyaloglarını okurken hiç sıkılmadım. Gökçen serisinin hem eğlenceli hem de hüzünlü yanları vardı. Akıcıydı ve bir şekilde kaptırıp gittim. Seride tek rahatsız olduğum şey yoğun küfürlü konuşmalardı. Bu kadar çok argo kullanımı beni yordu. Onun dışında sevdim
Gökçen 2
Gökçen 2Loresima · Ephesus Yayınları · 2024508 okunma
Reklam
160 syf.
10/10 puan verdi
Kürk Mantolu Madonna; mutsuz sonla biten , yaşanılamayan bir aşk hikayesini konu alıyor. Almanya'ya babasının isteği ile sabunculuk öğrenmeye giden Raif efendi, bir resim sergisinde gördüğü Kürk Mantolu Madonna resmine aşık olur ve kısa bir süre geçmeden resmin sahibi olan Maria Puder ile tanışır. Daha ilk görüşte Maria Puder'e aşık olan Raif efendi daha sonraları Maria ile sık sık görüşmeye başlarlar. Maria'dan önce oldukça sıkıcı bir hayatı olan Raif efendi artık dünyanın yaşanılabilir bir yer olduğunu düşünmeye başlar. İki üç ayın geçmesi üzerine Raif efendi bir akrabasından üzücü bir mektup alır. Bu mektup vasıtasıyla babasının vefatını öğrenir ve Türkiye'ye dönmesi gerekmektedir. Onun için ne kadar zor olsa da Maria ile vedalaşır ve Türkiye'ye döner. Memlekete dönmesinin ardından bir süre daha Maria ile mektuplaşan Raif efendi, artık Maria'dan haber alamaz. Kitabın sonlarına doğru Raif efendi'nin ondan mektup alamamasının nedeni Maria'nın vefatı olduğunu öğreniyoruz. Hatta o zamanlar Raif efendiden hamile olan Maria bir kız çocuğu dünyaya getirir. Raif efendi bir kızı olduğunu tam on yıl aradan sonra öğreniyor ama ona hiçbir zaman babalık yapamıyor.
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021314,7bin okunma
464 syf.
9/10 puan verdi
Hem sevip hem nefret ettim, sözü buna uygun.
Bu seri neden hala türkçeye çevrilmedi acaba?? Okurken beni biraz zorladı, özellikle Styx’in bakış açısıyla okuduğum yerlerde kullandığı argo kullandığı ifadeler ve dili bence biraz zordu. En azından benim gibi çok seri okumayan biri için, fazla aksanlıydı. Ama alıştıktan sonra bazı şeyler rahatsız etmiyor ve kafanızda daha rahat oturtsunuz.
It Ain't Me, Babe
It Ain't Me, BabeTillie Cole · CreateSpace Independent Publishing Platform · 20148 okunma
56 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
16 saatte okudu
Merhaba arkadaşlar. Mutlu geceler ve nasılsınız? Uzun yıllar sonra yeniden Oscar Wilde ve onun özlediğimiz kalemine geri dönüş yaptık. Birkaç eserini okuyarak bu seriyi tamamlayacağız. Hiç yumruk yediniz mi diye başlamak istiyorum bu kitaba da. Çünkü Wilde’nin bu kitabı tam olarak bu etkiyi yapıyor hatta yeri geliyor daha fazlasını da yapıyor. Ben
Bülbül ve Gül
Bülbül ve GülOscar Wilde · Can Yayınları · 2020211 okunma
O anın geçiciliği, anının ise kalıcılığı güzel olan~
"Havai fișekler biraz üzücü, değil mi? Gösteri bitti mi unutuluyorlar. Hangi renk, hangi șekil olduklarını hatırlayamıyor insan." "Doğru... Ama rengini ve şeklini unutsan da havai fişekleri kiminle izlediğini, izlerken neler hissettiğini hatırlıyorsun. Değil mi?"
Sayfa 203Kitabı okudu
Reklam
hayatın çok üzücü ve faydasız olduğu doğru ama sahip olduğumuz tek şey bu.
Abbas Kiarostami
Abbas Kiarostami
820 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
Merhaba arkadaşlar. Günaydınlar olsun hepimize. Yaklaşık 2 haftamı bu değerli esere ayırdım. Epey zorlu geçen bir süreç oldu. Hatta bazen 2021 yılında yaptığım o hızlı okuma etkinliklerini özlediğim dahi oldu. Çünkü bir yerden sonra kitap okuma süresinin uzaması o kitabın etkileyiciliğini ortadan kaldırdığı gibi okuma isteğini de yok ediyor diye
Küçük Dorrit 
Küçük Dorrit Charles Dickens ·  Alfa Yayınları · 2020173 okunma
528 syf.
·
Puan vermedi
·
17 günde okudu
Spoi!
Adora Yağmurun okuduğum ikinci kitabı bu kitabı okurken ilk başta pek de güzel gitmedi nedenini bende bilmiyorum ortalarını okurken ise kitabı sevmeye başlamıştım. Ben ilk baştan Nathanın ona ihanet edeceğini, hatta Fenrisin bile Euria'ya ihanet edeceğini anlamıştım. Fenrisle bi anda sevgili olmaları çok tuhafıma gitmişti ve Nathanın prensese aşk ilan etmesi doğru bulmuyordum ama Nathanın Eiranı öldürmesine şarşırmadım diyemem şaşırmıştım.Kalisanın ihanetini beklememiştim hatta Eurianın Kalisanın öldürmesine bile ama öldü. Kitabda herkes ölüyor ilk kitabında bağlandığım karakter Dyrstan idi ama bu kitabda yeni yeni Kalisaya alışmaya başlamıştım ve Kalisayı öldürdü üzücü. Ölürken en çok üzüldüğüm karakterler ise Zedy ve Miras olmuştu. Zedy'nin Nathan için ölmesine gerek yokmuş oysa
Acıların Hükümdarı
Acıların HükümdarıAdora Yağmur · İndigo Kitap · 2024248 okunma
Söz gelimi Bay Düğme kara derili. O doğuştan böyle ve onun içinde garipsenecek bir yanı yok, öyle değil mi? İnsan niye siyah tenli olmasın ki? Ama ne yazık ki insanların çoğu böyle düşünmüyor. Sözgelimi kendileri beyazsa, tek doğru rengin kendi renkleri olduğuna inanıyor ve birilerinin siyah olmasına karşı çıkıyorlar. Çok üzücü ama insanlar çoğunlukla böyle mantıksızlar.
Sayfa 169Kitabı okudu
Reklam
"Demek en büyük dilekleri bir yarışmacıın bir diğer yarışmacıya aşık olmasıymış.." dedim bunu neden söylediğimi bile bilmeden. "Öyleymiş." dedi Uraz. "Dilekleri gerçek oldu ama bunu televizyonda gösteremediler, onlar için üzücü olmalı." "Dilekleri gerçek mi oldu?" diye sordu Uraz kaşlarını çatarak. "Eren ve Nisan'ı diyorum. Baya aşıklar." Uraz önce başını salladı. Sonra başını öne eğdi ve birkaç saniyeliğine düşünür gibi oldu. Sanki kafasının içinde ölçtü, biçti, tarttı, sonra ise başını kaldırdı, bana baktı ve konuşmaya başladı. "Sanırım bu televizyonda yayınlansa bile onları pek mutlu etmezdi. Onları mutlu edecek senaryo başkaydı, içeride duyduğun gibi." "Neydi?" diye sordum hatırlamazdan gelerek Uraz bana doğru koca bir adım attı ve artık tam önümdeydi. Kalbimin hızlandığını, avuç içlerimin karıncalandığını hissettim. ''Buydu." dedi. Elleri kollarımda gezinirken dudakları dudaklarıma yaklaştı, yüzü yakınlığımızdan kızarmış, alnı terlemişti. Kokusu bile sıcaktı. Dudakları dudaklarıma değmek için izin ister gibiydi.
Hayatta biriktirdiğim …
Dilden çıkanlar konuşulanlar neden önemli? Kelimelerin hayat bulma durumu var.. Kelimenin hay olma durumu değiştik.. Kelime ağızdan çıkınca bir ok gibidir yerini bulmadan sonu olmaz.. Bundan dolayıdır ki ya sus ya doğruyu söyle… Ve en güzel Doğru Dua dır En çirkin söz ise Bedduadır yerini bulmayanlar geri döner dedik… Duanın dönmesi ve Bedduanın
İsrail Mescid-i Aksa'ya şah çekecek. Umarım mat olmaz Aksa.
İsrail ve Büyük Satrançta Son Hamleler Şah / Mat mı? Satranç en sevdiğim oyun ve yedi yaşından bu yana oynarım. Oyunu bana öğreten babam dışında birçok iddialı ismi yendim. Bazen de kaybettiğim oldu doğal olarak. Fakat genel olarak fena bir oyuncu sayılmam. Satrançta meşhur açılışlar vardır; İspanyol açılışı, Hint açılışı gibi. Aynı zamanda
BEYAZ LÂLE Hudutta bozulan ordu iki günden beri Serez’den geçiyordu. Hava serin ve güzeldi. Ilık bir sonbahar güneşi, boş, çimensiz tarlaları, üzerinde henüz taze ve korkak izler duran geniş yolları parlatıyordu. Bu gelenler, gidenlere hiç benzemiyorlardı. Bunlar adeta ürkütülmüş bir hayvan sürüsüydü. Hepsinin tıraşları uzamış, yüzleri pis ve
1.373 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.