Zor,yorucu bir o kadar da düşündürücü bir hikaye ile karşınızdayım bu kez.
Zweig; Dostoyevski için "Psikologların psikoloğu" demiştir.Ne demek istediğini bu eseri okuduktan sonra anlayacağınızdan emin olabilirsiniz....
Çağın yazarıdır kendisi...her eserinde toplumun farklı noktalarına ışık tutması,hayatı bu derece derinlere girerek sorgulaması ve bunu okuyucuya yansıtması eserlerine hayran bırakması başlıca sebepler olsa gerek....
İlk okuduğum eserin değildi Dostoyevski Amca her okuduğum eserinde ki bana kattıklarını kelimelere dökemem cümlelerin eksik kalacağından korkarım....
Çok beğenilmesini beklemeden günümüz toplumunda budala ile iyi insan olmak arasında ki o ince çizgiyi siz okurlarıma yansıtmaya çalışırken,aşka da,arkadaşlığı da,dostluğu da,hırsa,egoya,paraya kısaca hayatta hepimizin yaşadığı duyguları yansıtmaya çalıştım.
Karakterlerim arasında kendinize yakın bulunduklarınız burda beni anlatmış dediğiniz kahramanlarım da olabilir bilemem..Asıl yapmak istediğim sizi kendinizle yüzleştirmekti...
İyi insan olup "Budala"olarak anılmayı mı yoksa kötü duygularla beslenen ve kalbini pislikle doldurup toplumda yer edinmeye çalışan karakter mi olmak istersiniz...
Seçim sizin...
Bizi biz yapan vazgeçtiklerimiz,kabul ettiklerimiz ve seçimlerimizdir.
Hayatınız ile ilgili verdiğiniz karar doğru karar olmasını dilerim.Yaptığınız seçimlerden pişmanlık yaşamayacağınız bir ömür diliyorum.
Sevgi ile Kalın.
BudalaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201225,1bin okunma
Ahmet Erhan, “Yarasanın 21 Şiiri”nde “Mesela alfabenin 14. harfinde ölmek / Yarım kalmış bir ansiklopedinin sayfalarında kalmak / Adamım, / Kendini kıran bir dal kadar yalnızım” diyerek yarım kalmak üzerine düşündürür bizi. Üstat Yahya Kemal de “Bir tel kopar ve ahenk ebediyyen kesilir” dizesiyle insanın bitmek bilmeyen trajedisine dikkat çeker.
Ne için , neden varız?
Hayat; zaten akılda kalan birkaç güzel an ya da anıdan ibaret, geriye kalan her şey rutinden ibaret. Bu anları totale vurduğumuzda en fazla şu kadar saat ediyor. Dayatılan bir yaşam , iraden dışında bir yaşam, sen doğduğunda sana biçilen bir ömür. Ortalama 75 yıl yaşayan insan, 27 bin gün yaşar. Bu 27 bin gün sen doğmadan
Uyanır uyanmaz ölü bir köpekle göz göze geldim. Alışkanlıktan arta kalanları kusuyordu. Geleneksel ölüm törenlerinde saklanan şeyler ağzının kenarından akıyordu. O, yeni başlayan güne ulaşamadan ölen binlercesinden biriydi artık.
Başka biri.
O artık ölü bir köpekti.
Ben böyle sabahlarda morg kapılarında bekleyip ceset torbaları teslim aldım.
Bakın, yaptıklarımız veya yapmaktan vazgeçtiklerimiz için neden göstermek en kolay iş, hiçbir nedeni yoksa bile veya neden yeterli değilse bile hemen bir gerekli neden uyduruveririz,