Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Çok öskedim seni. Öskedim, bizim doğu dialektinde özledim demektir. Neyini, nereni, hangi halini desem ki? Sesini öskedim örneğin. Yüzünü, şeytan çocuk gülüşünü, öfkeni, yeryüzünü ve kaskatı canımı ısıtan varlığını. Şükür varsın. Oturup “nasılsın” diye açabilir insan. Sevinebilir, övünebilir, ağlayabilir insan. Ne tuzsuz şeydi şu dünya be. Geldin, buldun, şenlendirdin, insan ettin beni. Yemeyip-içmeyip, yatmayıp-uyumayıp, seni anlatmalı bu yürek. Senden bir ricada bulunucam ama en iyisi şimdilik susmak. Mâdem sen sözünde durmadın ben de sürpriz yapıcam! Şaşırtıcam seni! Hem böylesi şeyler gevezeliğe gelmez, tadı kaçar sonra... Gene de ödeyemem. Böylesi daha güzel. Sana mahkûm kalmak güzel. Gözlerinden öperim. N’olur yaz.
...Sana bu parayı veriyorum, çünkü beni artık mutlu eden pek bir şey yok, sadece sen varsın. Beni tanımanın sana acı ve hüzün getirdiğinin farkındayım. Umarım bir gün bana daha az öfkeli ve kırgın olduğunda sadece bu yaptığımdan başka yapacak bir şeyim olmadığını, bunun gerçekten iyi bir yaşama sahip olmana, benimle tanışmasaydın sahip olacağın hayattan daha iyi bir hayata sahip olmana yardımcı olacağını da anlarsın. ... İşte böyle. Kalbimde bir iz bıraktın Clark. Komik kıyafetlerin, kötü esprilerin ve en küçük bir duygunu bile saklamak konusundaki beceriksizliğinle odamdan içeri girdiğin ilk andan itibaren bende bir iz bıraktın. Sen benim hayatımı, bu paranın senin hayatını değiştireceğinden çok daha fazla değiştirdin. Beni o kadar sık düşünme. Seni sulu gözlü bir şekilde hatırlamak istemiyorum. Sadece iyi yaşa.
Sayfa 478Kitabı okudu
Reklam
"Ya Rakîb!.. Ey isimleri arasında beni en çarpan ad olarak «Rakib» ismini gördüğüm Allah... Neyi karıştırsam, neyi eşelesem altından «Rakib» ismin çıkıyor. Elimizi yakmaması için gaflet maşasıyla tuttuğumuz her şeyin üstünde ve altında sen, dibine vardırmak istediğimiz her hasretin içinde ve dışında sen varsın!.. Bir ismin de «Karib»... Yakın... Yakın olan Sensin!.. Her şey uzak, her şey uzak... Ve bütün yakınlıklar, uzaklık..."
Akşam iş dönüşü eve girer girmez bilgisayarımı açmaksa ilk işim, yüzlerini hiç görmediğim ama ne yazdı, ne okudu, ne paylaştı diye birilerini merak ediyorsam ve son zamanlarda yanımdan her geçeni belki de 1000kitaptandır, belki de 1000kitapta iletilerini hep beğendiğim biridir diye düşünceler sarıyorsa beni doğru yerdeyim demektir. Hiçbir şeye tutkuyla böyle bağlanmamıştım. Ne yapsam, neyle ilgilensem sorusu hep bir muammaydı sizi bulana dek. Ahh 1000kitap sen yok musun! :) Evet varsın, iyiki varsın, herkes iyiki var. Seviyorum ki ben burada olmayı, sizinle olmayı.
''Biz onlara benzemeyiz. Niye mi? Çünkü, çünkü yanımda sen varsın, beni kollarsın, senin için de ben varım. Niyesi bu işte...''
Sayfa 20 - Sel Yayıncılık
Çünkü... Çünkü benim için sen varsın, senin içinde ben. İşte ondan.
Reklam
Geçmiş oIan dünden hiç yad etme, yarın da geImemişken feryad etme, düşünme geIeceği de geçmişi de, şimdi şen oI da yaşamı berbad etme. Eğer her şeyini kaybetmişsen ve cebinde bir ekmek aIacak kadar paran kaImışsa, git kendine bir demet menekşe aI ve ruhunu besIe. Bence bu çok anIamIıdır ve kişinin önceIikIe ruhunu besIemesi Iazım. Kendini satmayan
Bizim gibilerin ailesi yoktur. Biraz paraları olduğunda hemen harcayıp bitirirler. Onları düşünen tek bir kişi bile yoktur bu dünyada... Ama biz öyle değiliz. Çünkü sen varsın benim yanımda ve ben varım senin yanında. Biz ikimiz hep birbirimizin yanındayız, işte böylece bizi düşünen biri var bu dünyada.
Saadet zamanı:avluya doğru oturmuşuz, sen ve ben endamımız çift, sûretimiz çift, ruhumuz tek, sen ve ben bulandıran palavralardan azade, gamsız bir keyif, sen ve ben sen ve ben, ne sen varsın ne de ben, bir olmuşuz aşk elinden (Mevlana) youtube.com/watch?v=KsMEBEc...
"Şükraaaan! Canım, Güzelim, Bebeğim, Koca kafalım, Kara adamım, Eğri bacaklım, Yakışıklım, Bunları çabucak, arka arkaya sıraladığımda gülerdin mutlaka. İnanılmaz güzellikte bir gülüş... Mahmut'un çektiği resimdeki gibi... En İyi Oyuncu Ödülü'nü aldığında, sevinçle kucaklaştığımızda çekilen fotoğrafımızdaki gibi... O resimlere ve kafamdaki sonsuz resimlerine baktığımda, büyük acıma senin gibi gülümseyerek bakmaya ve büyümeye çalışıyorum. Kafamda, yüreğimde, önümde, ardımdasın. Hep yanımdasın. Çiçeklerde, esen rüzgârda, doğan güneşte, incecik beliren ayda, dolunayda hep sen varsın. Yanımdasın. Seni duyuyorum, seninle yaşıyorum. Sana uzanmak, o şefkatli ellerine dokunmak istiyorum. Dokunamıyorum... Ağlıyorum." Yıldız Kenter'in eşi Şükran Güngör'ün ölümü ardından yazacağı onlarca mektuptan ilki.
Reklam
''Ne dost, ne güzel, ne ölünecek kızsın be! Bu bok hengamede, bu deliler, aptallar, eşekzadeler ve kısırlıklara rağmen sen varsın. Sen yaşıyorsun. Veyl onlara ki seni tanımadan ölüp gitmişler! Veyl! Hala da tanımayanlara. Gözlerinden öperim canım. Hemen yaz.
Sayfa 71 - kitapKitabı okudu
Eğer günün birinde, gerçekten de bir başkasına, "her şey silindi ve artık yalnız sen varsın" diyebildiyseniz ya da bunu gerçekten hissettiyseniz, bunun yalnız ayaklarınızı yerden kesen değil aynı zamanda ne korkunç bir duygu olduğunu da bilirsiniz. İnsanın sihirli bir değneğin dokunuşuyla bir anda tümüyle unutmak için her şeyini verebileceği ama -ne tuhaf- aynı anda bu mümkün olsa bile unutmaya kıyamayacağı bir duygudur bu.. Her zaman sizin dediklerinizi yapacağını sandığınız içinizdeki benliğin birdenbire kendi başına, sizi dinlemeden, asi bir çocuk gibi çılgınca davrandığını fark etmenin çaresizliği, onunla başa çıkamadığınızı görmenin verdiği şaşkınlık ve aynı zamanda onun peşinden giderek başka hiçbir şeyde bulunmaz bir heyecan duyduğunuz o maceranın vazgeçilmez çekiciliği... Bildiğim diller var ama hiçbir dilde o an içinde bulunduğunuz duyguyu anlatabilecek sözcükler yok. Başucumda Müzik - Kürşat Başar
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.