İnsan ancak kendi kitabını okuduğunda, kendi nefsi ve manevi kalbi üzerinden doğru cevapları almaya başlar. İşte 21. yüzyılın gerçek bilimi, ruhsuz makinelerden değil, insanın bir rehber vasıtasıyla kendi kendini keşfetmesi ile ortaya çıkar.
Sayfa 207
9. Cüzde Neler Var?
❗🤔 ✨Dokuzuncu cüz Araf Suresi 88. ayetle başlar. Sure 206. ayetle biter ve Enfal Suresi 40. ayetle devam ederek cüz biter. Şuayb Peygamberin halkına yaptığı nasihatlerle başlayan sure 94-102 ayetler arasında kendilerine peygamber gelmiş halkların çoğunlukla iman etmediklerini anlatır. 📖103- 174 ayetler arasında Hazreti Musa'nın mücadelesi
Vuslatsız Firak

Vuslatsız Firak

@_Hudabin_
·
19 Mart 13:13
8. Cüzde Neler Var?
❗🤔 ✨Sekizinci cüz En'am Sûresi 111 ile başlar ve 165. ayet ile sure biter. Ardından Araf Sûresi başlar 87. ayetle cüz biter. 📖 Enam Suresi inançla ilgili bazı yanlışlıklar üzerinde durur ve her âyet bu anlamda dikkat çekicidir. 📖Enam 120' de günahın gizli ve açık her halinden sakınmamız emredilir. . 📖 160. âyette bir iyiliğin on kat
Reklam
Sadude - Son Dans....
"Gideceğim ben, Poyraz. Gerçekten gideceğim. En azından benden özür dileyemez misin ? ". "Senden özür dilemeyeceğim, çünkü hiç bir özür yaptıklarımı karşılamaz, biliyorum ama başka bir şey söyleyeceğim. Dinle ,Nil .Sana gitme demeyeceğim, diyemiyorum.buna hakkım yok ama kaç sene geçerse geçsin,yıllar sonra bana gelirsen ve afettim dersen , o an yine seni böyle istiyor olacağım. Benim senden başka biriyle hayalim yok , olmayacak. Hiç kimse sen olmayacak. Seni bekleyeceğim de demeyeceğim,bu üzerine yük olur ama gidersen ve geri dönersen aynı adamı bulacaksın."
Sayfa 55 - İndigoKitabı okuyor
8. Cüzde Neler Var?
❗🤔 ✨Sekizinci cüz En'am Sûresi 111 ile başlar ve 165. ayet ile sure biter. Ardından Araf Sûresi başlar 87. ayetle cüz biter. 📖 Enam Suresi inançla ilgili bazı yanlışlıklar üzerinde durur ve her âyet bu anlamda dikkat çekicidir. 📖Enam 120' de günahın gizli ve açık her halinden sakınmamız emredilir. . 📖 160. âyette bir iyiliğin on kat
Vuslatsız Firak

Vuslatsız Firak

@_Hudabin_
·
19 Mart 13:12
7. Cüzde Neler Var?
❗🤔 Yedinci cüzde Maide Suresi 83-120 ayetler ile Enam Suresi 1-110 ayetleri vardır. 📖Maide 89. âyette yemin kefareti yer almaktadır. 📖90-91 ayetlerinde ise içki yasağının dördüncü ve son aşaması yer alır. Bu ayetle içki tüm vakitlerde yasaklanmıştır. 📖94-96 ayetler arasında avcılık ile ilgili bazı konulara temas edilmiştir. 📖 105-108 ayetler
7. Cüzde Neler Var?
❗🤔 Yedinci cüzde Maide Suresi 83-120 ayetler ile Enam Suresi 1-110 ayetleri vardır. 📖Maide 89. âyette yemin kefareti yer almaktadır. 📖90-91 ayetlerinde ise içki yasağının dördüncü ve son aşaması yer alır. Bu ayetle içki tüm vakitlerde yasaklanmıştır. 📖94-96 ayetler arasında avcılık ile ilgili bazı konulara temas edilmiştir. 📖 105-108 ayetler
Vuslatsız Firak

Vuslatsız Firak

@_Hudabin_
·
19 Mart 13:10
6. Cüzde Neler Var?
❗🤔 🔷️Altıncı cüz Nisa Suresi 148 - 176 ve Maide Suresi 82. ayetler arasıdır. 📖 Nisa Suresi 148-175. ayetler arasında ehli kitaptan bahseder. Yahudilerin işlediği günahlar ve Hristiyanların teslis inancı üzerinde durulur. 📖Nisa Suresi 176. ayet mirastan bahseder ve sure biter. 🔵Maide Suresi🔵 ️ Maide, üzeri kurulmuş yemek sofrası demektir.
İbn Hüzeyme'nin naklettiğine göre Selman (r.a) şöyle anlatmıştır; Resulullah (s.a.s) bir Şaban ayının son gününde bize şöyle hitab etti:�"Ey insanlar! Yüce ve mübarek bir ay'ın gölgesi üzerinize bastı. O ayda bir gece vardır ki bin aydan daha hayırlıdır. Allah o ayda oruç tutmayı farz kıldı. Geceleyin ibadet yapmayı (teravih) kılmayı nafile kıldı. O ayda bir hayır işleyen kimse diğer aylarda bir farz işlemiş gibi olur. O ayda bir farz işleyen ise diğer aylarda yetmiş farz işleyen gibidir. O, sabır ay'ıdır, sabrın karşılığı ise Cennettir. O, yardımlaşma ay'ıdır. O ayda müminin rızkı bollaştırılır. O ayda kim bir oruçluyu iftar ettirirse bu, günahlarının bağışlanmasına ve Cehennemden kurtulmasına sebep olur. Aynı zamanda oruçlunun sevabı kadar sevap verilir. Oruçlunun sevabından da birşey noksanlaşmaz. " Ashab; "Ya Resulullah! Hepimiz oruçluyu iftar ettirecek bir şey bulamıyoruz" deyince Resulullah (s.a.s):”Allah bu sevabı oruçluyu kuru bir hurma ile veya bir yudum su ile ya da bir yudum süt karışığı ile iftar ettirene de verir. O öyle bir aydır ki; evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu da Cehennem ateşinden kurtuluştur. O ayda köle ve hizmetçilerinin yükünü hafifleten kimseyi Allah bağışlar ve Cehennem ateşinden kurtarır" (et-Tergîb, II, 94-95).
Reklam
Son yirmi üç yılda bana asla işin aslını sormamış, hiç şöyle dememişti: Başından geçtiğine inandığın neyse anlat. Bunun yerine, vahşice bir panik ve içgüdüsel bir endişeyle tepki gösteriyordu. İnkarda mıydı? Hayır, hayatını bir yalan üzerine kurmamıştı, çünkü buna inanmıyordu. Kafası o kadar çalışıyordu, hikayem kabul edilir de ona inanılırsa kendi hayatının alacağı haldi sorun. Korktuğu buydu.
Sayfa 212 - Siren Yayınları
Umut ki, insanı en son bırakan cevher ve en kıymetli hazinedir.
Alman komutanları yürüdükleri yanlış yolda yürümeye devam ediyorlardı. Kendilerine, haklı savaşlarını bile kaybettiren insancıl sevginin ne olduğunu bir türlü öğrenememişler, her zaman zaferin arkasını şiddet ve korku olarak bellemişlerdi. Albay Alfons Karr da bunlardan biriydi. O da tanrısı Çelik ve zır olan bir genelkurmayın, demir bir elle çalıştırdığı ve imalata geçirdiği bir fabrikanın sonrasından çıkmıştı. Alfons Karr’ı Mitza gibi bir kadın, bir ana doğurmamıştı. O Reich seri numarasını taşıyan bir piyondu. yaşamıyordu, onu oyun tahtasının üstünde bir yerden bir yere süren yabancı ellerdi. Kalbini çıkarmışlar, yerine yalnız Germen hayalinin yararına çalışan güçlü bir dizel motoru takmışlardı. Dizel motorunun duygularla ve insancıl davranışlarla değil, mazotla çalıştığı da bilinen gerçeklerdendi.
Selmanoviç’i bilenler için gerçek bu değildi. Bazı pis ve iğrenç ayaklar canı gibi sevdiği toprağını çiğnemişti. Bu toprak anasıydı, babasıydı, kızıydı, karısıydı. Onun gözünde toprak da bir insandı, hepimiz bir insandı hem de. Konuşması yoktu ama dilinden anlayan anlardı. Bu domatesler, bu mısırlar çocuklarıydı. Onlara özene bezene bakmış, hepsini gece gündüz demeyip suyla değil kanıyla beslemişti.Bu kan da şimdi boşuna akmıştı. Çocuklarının ölüsüne için için, kara kara ağlıyordu. Azamoviç de bu toprağın bir parçasıydı. ikisi de ne güzel anlaşmışlardı, birbirlerine ne kadar da çok seviyorlardı. Bu sevgi bile onları savaşın her şeyi acımadan ezen tekerlekleri altında yok olmaktan kurtaramıştı. Toprak da bir insandı, anaların anasıydı. insanların arasında yalnız sevgiye inanan Selmanoviç’i ağlatan, deliye döndüren şey gerçekte ne domatesler ne de mısırlardı. onu ağlatan aklını başından alan bu ananın ölümüydü. Bu acının ne demek olduğunu ancak onun kadar toprağa yakın olanlar ve onu mutlu bir türkü gibi içinde duyanlar anlayabilirdi.
Reklam
Son itiraf Hayatın sevilecek yanlarını bana sen ögrettin Portuga,şimdi çocuklara bilye ve artist resimi dağıtma sırası bende çünkü sevgisiz hayatın hiçbir anlamı yok.Ara sıra sevgimle mutluyum,ara sıra da yanılıyorum.Bu daha sık oluyor. Hiç duymamıştım... Uzun yıllar önce bir budala prensin gözlerinde yaşlarla bir sunagin önünde diz çöküp ikonlara sorduğu su soruyu; Küçücük çocuklara olup bitenleri neden anlatmak gerek. Hakikaten de sevgili Portuga,bana her şeyi çok erken anlattılar. Hoşçakal Son
“ Çok sayıda kısa süreli aptallığa aşk diyorsunuz sizler. Ve evliliğiniz kısa süreli aptallıklara bir son verirken, uzun süreli bir aptallığa yol açıyor. “
Sayfa 81 - Koridor YayıncılıkKitabı okudu
176 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
John Fante'nin Toza Sor kitabından sonra okuduğum ikinci eseri oldu. Yine aynı naiflik, yine aynı samimiyet ve sadelik bu kitapta da mevcut. Bu yazarı benim kanaatime göre değerlendirince - bu iki kitap özelinde- müthiş bir samimiyeti var ve bunu okuyucuya son derece başarılı şekilde aktarıyor. Bu kitapta da Toza Sor kitabında olduğu gibi
Bahara Kadar Bekle, Bandini
Bahara Kadar Bekle, BandiniJohn Fante · Parantez Yayınları · 2003971 okunma
… artık yaşanacak bir yanı kalmadı bu dünyanın. Bir ilaç bulun da şu kötülük tohumlarını toptan öldürün içimizde. Yoksa bunlar yeşerip dalbudak saldıktan sonra insanı götürüyor. Mesela biz çiftçiler bu durumda toprağı hemen altüst ederiz, yani üstte ne varsa hepsini alta gömeriz. Siz de buna benzer bir şey yapamaz mısınız? Şu içimizi dolduran pislikleri boşaltıp bir daha hiçbir kötülüğün barınmayacağı biçimde kalplerimizin ve kafalarımızın içine dezenfekte edemez misiniz? İnsanlık böyle bir doktoru bekliyor işte.
Asla Uyumayan Makine
Bilinçaltınız şu anda, gece gündüz, tam olarak, bilinçsizce kendinize tanımladığınız kişi olmanızı sağlamak için çalışıyor. Gerçekte, sıradan, alışkanlık edindiğimiz günlük içe dönük konuşmanın çoğu, dikkat bile etmediğimiz türdendir. Kendimize sessizce, sık sık kelimeler olmadan söylediklerimizdir. Kendimizle konuşmamızın çoğu şüphenin sessiz kemirişleri, küçük (ya da büyük) başarısızlıkların kelimelere dökülmemiş korkusu ve huzursuzluğundan oluşur. Geçmişte, sık sık, en kötüye ilk ve en iyiye son olarak, otomatik bir şekilde inanmayı öğrendik. Fakat anladık ki bu şekilde olmak zorunda değiliz.
Sayfa 45 - Sistem Yayıncılık ve Mat. San. Tic. A. ŞKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.