Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
ÜÇ AYLAR: İMAM GAZÂLÎ OKUMA ETKİNLİĞİ
Besmele - Hamdele - Salvele.. Selamünaleyküm dostlar.. İçinde bulunduğumuz zamanın hayrını diler, şerrinden Allah'a sığınırız. Malumunuzdur ki; mübarek üç ayların içerisindeyiz. Bizler de bu mübarek ayların kıymetini hatırlatıcı bir etkinlik yapmak istedik. Etkinliğimiz Recep ayının son haftasında başlayıp, Ramazan bayramının ilk gününe kadar
İnsanlık
Mayıs Ayı Hikaye Etkinliği (Kaç nolu resim olduğunu ön yargıya kapılmadan okumanız için en sona bıraktım.) (Mümkünse şu müzik eşliğinde okuyun. youtu.be/A3CK21RhynY )
Reklam
Şubat’ın son günü sızısı
Saygı, özlem ve rahmetle (28.2.2015🎗️
Yaşar Kemal
Yaşar Kemal
) Farklı bir mizahı vardı Yaşar Kemal’in: Aziz Nesin bir gün Moskova’ya gitmiş. Çevirmen olarak Türkoloji’yi yeni bitirmiş Vera adlı genç bir kızı vermişler yanına. ”Ne kadar şanslıyım,” demiş Vera. “Mezun olur olmaz sizin gibi ünlü bir yazara çevirmenlik yapıyorum. Üstelik iki gün sonra Yaşar Kemal geliyor, onun çevirmeni olarak da beni görevlendirdiler. Türkçemi ilerleteceğim.” "Boşuna sevinme," demiş Aziz Nesin. "Yaşar Türkçe bilmez." "Türkçe bilmez mi?" ”Bilmez.” İki gün sonra Yaşar Kemal’i karşılamış Vera. Yaşar Kemal, "Merhaba, bacım," demiş. Sarılmış Vera’nın boynuna. Yanaklarından öpmüş. Şakır şakır konuşmaya başlamış. Vera şaşırmış: "Ne kadar güzel Türkçe konuşuyorsunuz." Şaşırma sırası Yaşar Kemal’e gelmiş: ”Anlamadım…” ”Sizin Türkçe bilmediğinizi söylemişlerdi de…” Yaşar Kemal gülmüş: "Haa… Demek Aziz Moskova’da !" Aktaran: Ülkü Tamer
Stefan Zweig ve Karısının İntiharı
Bugün de
Stefan Zweig
Stefan Zweig
'ın trajik ve bir o kadar da üzücü intiharını anlatmak istiyorum. Kendisi muhteşem bir insan en az kitapları kadar. Nazilerin iktidar olması ve savaş karşıtı olan bütün sanatçı ve yazarlara düşmanlıkları son sürat başlamış ve geniş bir yankı uyandırmıştır. Naziler sanatçı ve bilim adamlarına karşı açtıkları savaşta onların eserlerini yakarak başlarlar. İlk sıralarda da tabi ki
Stefan Zweig
Stefan Zweig
vardır.
Stefan Zweig
Stefan Zweig
Alman şair Kleist'in kendisini vurmasından çok etkilenir ve o da intihar etmek ister. Bu senaryoda eşi de vardır tabi. Nazilerin zulmüne dayanamayıp eşiyle birlikte intihar eden, savaş mağduru büyük yazar
Stefan Zweig
Stefan Zweig
intihar mektubunu şöyle bitiriyor; “... yeniden başlamak çok özel bir güç gerektiriyor. Ve benim gücüm yıllar süren vatansız yolculuklardan sonra iyice tükendi. Bütün dostlarımı selamlarım! Hepsine uzun geceden sonra gelen tanın kızılllığını görmek nasip olsun! Ben, her zamanki sabırsızlığımla önden gidiyorum.” Zweig, bir soda şişesinin içine “Veronal” denilen zehri ilave eder ve bu şişeden 3 büyük yudum alır. Eşine şişeyi uzatırken “Yanıma gelmek arzusundaysan eğer bunu istediğin zaman yapabilirsin…” der. Ardından eşi beni "seviyor musun" diye sorar. Evet cevabı alır almaz şişeyi kafasına dikler. Eşi ile sarılmış vaziyette, yatakta cesetleri bulunur...
Nazımca
Yaşar Kemal’in
İnce Memed (Birinci bölüm)
İnce Memed (Birinci bölüm)
isimli romanını Rusçaya kazandıran;
Nazım Hikmet Ran
Nazım Hikmet Ran
olduğunu biliyor muydunuz? İlk olarak 1957’de Bulgarcaya çevrilen romanı, 1959’da Nâzım Hikmet Rusçaya çevirmiştir. Çeviri Hikâyesi: İnce Memed’i çok sevmiş Nâzım Hikmet. Rusça’ya çevirmeye çalışıyor. Vera’nın anlattığına göre çok heyecanlanmış Yaşar Kemal’i göreceği için. Kalbini zorlamış olmalı bu durum.. Yani Nâzım Hikmet’in ölüm sebebi olan kalp krizinin İnce Memed’i Rusça’ya çevirmesinin verdiği heyecan olduğu ima ediliyor ya da öyle anlıyoruz. Yaşar Kemal de İngilizce öğrenmek için Tilda ile beraber Cambridge’e gitmiş. Nâzım’ın Paris’te olduğu haberini alınca hemen onun yanına gitmişler. O güne kadar hiç tanışmamışlar fakat Yaşar Abi, Nâzım hayranı. Nâzım da Moskova’da Yaşar Kemal’i hiç tanımadığı halde kitaplarını çevirtiyor, bastırıyor. Ve ilk defa Paris’te karşılaşıyorlar. Nâzım Hikmet 3 Haziran 1963’de vefat ettiğine göre, kitabın Rusça çevirisi Nazım’ın ölümünden sonra yayınlanmıştır…
Bütün yalnızlar gibi özgür ve bütün özgürler gibi yalnız…
Zweig, bir soda şişesinin içine “Veronal” denilen zehri ilave eder ve bu şişeden 3 büyük yudum alır. Eşine şişeyi uzatırken “Yanıma gelmek arzusundaysan eğer bunu istediğin zaman yapabilirsin…” der. Eşi Lotte ona son olarak şu soruyu yöneltir: “Beni seviyor musun?” "Evet” cevabını verir Zweig ve Lotte, şişenin tamamını içip, çiçekli elbisesiyle eşinin yanına uzanır. 23 Şubat 1942 tarihinde eşi ile birlikte ölüme yürür Stefan Zweig.
Reklam
Başlayamama
Başlamam gerek biliyorum , ama nereden. Her zaman bir yolunu bulurum aslında başlamanın. Bu kez neden olmuyor ki? Bir şeyin olmasını mı bekliyorum başlamak için? Hiç bir şey yetmiyor artık, neden bilmiyorum. Kaç gün oldu gideli, üç mü daha? Çok uzun geldi bu kez.Bir hafta olmuştur diyordum. Gelmeyeceğinden belki, kesin konuştu giderken.
. . . ŞİİR-MİİR K/aralamalar (Not: Mükerrer kayıtlar, sâir hata ve düzenlemeler bir ara yapılacaktır inşallah, diyelim... Bu hususta okurlardan özür dileriz...)
6 Şubat
Senin güzel yüzünü, güzel gülüşünü hiç unutmayacağım Mehmet. Daha on yedinde gittiğini kabul edemezken, inşallah yanmadan önce ölmüştür diye dua ettiğimi unutmayacağım. En çok seni unutmayacağım Mehmet. Emekli olmasına rağmen, canını dişine takarak çalışan, bana sürekli yatırım tavsiyeleri veren, beni her gördüğünde, seninle müşteri doluyor
- İnceliğe bakarmısınız...? Eskiden "Kapıyı kapat...!" denilmezmiş. Allah kimsenin kapısını kapatmasın diye düşünülürmüş. "Kapıyı ört, ya da sırla" denilirmiş. Kapının kapanmadan yavaşça örtülmesi edeptenmiş... “Lambayı söndür” demezlermiş. Allah kimsenin ışığını söndürmesin. "Lambayı dinlerdir" derlermiş. Lamba yakılmaz, uyandırılırmış... Uyuyan birisi uyandırılmak İçin sarsılmaz veya adı ile çağırılmazmış. "Agâh ol erenol" derlermiş. Nezaket, incelik, edeb her işin başı imiş de ondan... Ona eren uyanık olurmuş... Hanımlar beylerine "Efendi" derlermiş, "siz" derlermiş. Hanımefendiliklerini gösterirlermiş... Kapı eşiğindeki misafirlere ait ayakkabılar, dışarıya doğru değil, içeriye doğru çevrilirmiş. "Git bir daha gelme!" der gibi değil de. "Gitsen de ayağının yönü buraya dönük olsa" dercesine dizilirmiş...
Reklam
ahh..Zweigim...keske seni bir muzeye kapatip hep yazdirsalardi.....
28 kasım 1881'de Viyana'da doğdu canim
Stefan Zweig
Stefan Zweig
imm...Belcika'dayken 1. dunya savasi basladi. Zweig evlendi , unlendi... ardarda cok basarili eserler cikartiyordu. netekim bu durum nazilerin hosuna gitmemisti.nazilerin ,
Stefan Zweig
Stefan Zweig
a olan dusmanligi artiyor, yaktiklari kitaplar arasinda
Stefan Zweig
Stefan Zweig
kitaplari ilk siralarda yer aliyordu.zamanla
Ekim Ayı Öykü Etkinliği / Yağmur ve Rüzgar
-mmm- kahvenin en sevdiğim yanıydı; kokusu. En sevdiğim yerdi, evin mutfağı; yaptığım yemekler... İran'dan kaçak getirttiğim çay... veranda da biraz sonra keyfini süreceğim kahvemin son dokunuşlarını yapıyorum. Beni sinsice bekleyen Mükremin de, verandada duran minderimin üzerine uzanmış uyukluyordu, belki kitabım bitene kadar da uyuklayacak gibi.
263 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.