Ya ne yapmak lâzımmış?
Sağlam bir dayı bulup çatmak sırnaşık gibi,
Bir ağaç gövdesini, tıpkı sarmaşık gibi,
Yerden etekleyerek velinimet sanmak mı?
Kudretle davranmayıp hileyle tırmanmak mı?
İstemem eksik olsun!
Herkes gibi, koşarak,
Yabanın zenginine methiyeler mi yazmak?
Yoksa nazırın yüzü gülecek diye bir an
Karşısında takla mı
Ya ne yapmak lazımmış?
Sağlam bir dayı bulup çatmak sırnaşık gibi,
Bir ağaç gövdesini tıpkı sarmaşık gibi,
Yerden etekleyerek velinimet sanmak mı?
Kudretle davranmayıp hileyle tırmanmak mı?
İstemem eksik olsun! Herkes gibi, koşarak,
Yabanın zenginine methiyeler mi yazmak
Yoksa nazırın yüzü gülecek diye bir an
Karşısında takla mı atmak
İnsanlar yaptıkları iyilikleri hep veresiye defterine yazıyor. Bir gün çantayı alıp sokağa çıkacaklarını ve bir haciz memuru gibi alacaklarını toplayacaklarını düşünüyorlar. Bu dünyada ya da öteki dünyada... Fark sadece zamanlamada
Bilmem, Tanrım, beni yaratırken neydi niyetin ,
Bana cenneti mi, cehennemi mi nasip ettin;
Bir kadeh, bir güzel, bir çalgı bir de yeşil çimen
Bunlar benim olsun, veresiye cennet de senin
Birincisi: İşlediği günahlardan dolayı kalbinde biriken zulmet, pas ve tabiat hâline gelir ve bu pasın silinmesi artık mümkün olmaz...
İkincisi: Bir hastalık veya ölüm gelir de kişiyi, işlediği günahları silecek meşguliyetleri yapmaya fırsat tanımaz.
Helak olanlar ancak (tövbeyi) ertelemekten dolayı helak olur. Bu itibarla tövbeyi geciktirmek peşin olarak kalbi karartırken, bu karartıyı gidermek ise itaat ve ibadetle veresiye olur. Derken sonunda ölüm ansızın gelerek kişiyi kapar ve temiz olmayan bir kalp ile Allah'ın (cc) huzuruna götürür. Oysa kurtuluşa eren kişi ancak temiz bir kalp ile Allah'ın (cc) huzuruna varan kişidir.
Öyleyse kalp, Allah'ın kuldaki emanetidir. Ömür ise Allah'ın nezdindeki emanettir.
İbadet ve itaat vesileleri de böyledir. Bu itibarla kim emanete ihanet ederse ve bu ihaneti de daha sonra telafi etmezse bu kişinin durumu tehlikelidir..