Uzun ama lütfen okuyun
Bakıyoruz da gönlümüze, kırık. Sevgimiz kime neye belli değil, bölük pörçük. Yazdığımız aşk mektupları sefil. Arzuhalcilerin kapısında bekleşir gibi, şöhrete, servete, güvenceye, eşyaya, dünyaya götürecek vasıtaların şefaati için bekleşip durmaktayız. Ulvi ve süfli âlemdeki her şeyden var içimizde.Fakat akıl arınıyor.Onunla, hayır ve şerri birbirinden ayırmak üzere mükellef kılındık.Ve kalp marifet ve hakikatin aynası olmak yolunda.Vesvese veren şeytan rezil, kaçıyor.Sırtlan gibi tebelleş olan nefis yorulup bitab düşüyor.
“Ve hiç şüphesiz, insanı biz yarattık ve nefsinin/duygusunun ona ne vesvese verip düşündürdüğünü biliriz. Çünkü ilmimizle biz ona şah damarından daha yakınız.” Kâf Suresi, 16. Ayet
Sayfa 518 - Server Yayınları, 16. BaskıKitabı okuyor
Reklam
Kış devam etti, annemin gidişiyle hava, zaman, yıldızlar, her şey dondu sanki, hepimiz bembeyaz karların altında soluksuz kaldık.
Kendini bilmek, Tanrı’yı bilmektir. Dünya baştan başa şeytani vesvese ve asılsız şeylerle doludur.
Sayfa 62 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
And olsun ki insanı Biz yarattık; nefsinin ona ne vesvese verdiğini de biliriz. Çünkü Biz ona şah damarından daha yakınız. Kaf Suresi 16. Ayet
Sayfa 716
Annem her gece ‘’anne’’ diye bağırıyordu, insan her yaşında annesini özlermiş, o zaman anladım.
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.