Bazı kardeşlerim bana "Abla nasil Risale-i Nurlarla tanıştın diye sualde bulunmuş bende buna seve seve cevap vermek isterim.
Elcevap; üniversite 2. Sınıf'ın vize haftasında iken o günkü sınava çalışmak üzere okul kütüphanesine gitmiştim. Sürekli olarak çalıştığım bir yer vardi her zamanki gibi oraya gittim. Masanın üstünde
! Bu bir alıntı değil tecrübe paylaşımıdır. Uzun yazı okumayı sevmeyenler burada ayrılabilir.
- Şahsi umreye gitmek isteyenler yada tura parası yetmeyenler icin 10 günlük ilk umre tecrübemi aktarmak istedim.
بسم الله الرحمن الرحیم
Umreye gitmeyi Niyeti alıp besmeleyi çektikten sonra uygun bilet arayışına giriyoruz. Şuan için takip edersiniz
Herkese merhaba arkadaşlar,
İstanbul buluşmalarımızın 5.sini gerçekleştirmiş bulunuyoruz. Sayımız hava muhalefeti, vize haftası, akraba düğünleri gibi nedenlere bağlı olarak bir önceki buluşmaya nispeten daha azdı. Tüm bu olumsuz nedenlere mukabil yine de 22 kişiye ulaşmış olduk, gelenlerin ayaklarına sağlık diyor, günün panoramasına
... Hâlâ düşünüyorum. Bulutlar geçip gidiyor üzerimden.. Büyük bulutlar, küçücük bulutlar.
Herhalde o küçük bulutlar büyük bulutların
çocukları olmalı. Acaba bulutları mı yazsam?
Şanslı bulutlar diye düşündüm.... Gerçekten
şanslı olduklarını düşünüyorum. Çünkü dünyada
istedikleri her yere gidiyorlar. Kimse onlara hesap sormuyor. Başka başka ülkelere gidiyorlar. Ne pasaport gerekiyor, ne vize...
Beyaz bulutlar iyi bulutlar olmalı.Yağmur getiren kara kara bulutlar da kötü niyetli bulutlar. Hep beyaz bulutlara saldırıyorlar. Beyaz bulutlar kaçıyor ama kara bulutlar önlerini kesiyor. Tam yakalayacaklar, birden rüzgâr çıkıyor. Vuuuu... Çok güçlü bir rüzgâr, Beyaz bulutların dostu. Var gücüyle beyaz bulutlara doğru üflüyor, üflüyor, üflüyor.
Kara bulutlar yetişemiyor... Kızgınlıklarından
bağırıyorlar. Gümbür gümbür... Gök gürlüyor... Silahlarını gönderiyorlar beyaz bulutların üzerine. Şimşekler çakıyor, yıldırımlar düşüyor ve bir de bakıyorsunuz beyaz bulutlar çoktan gitmişler. (...) Bulutların kavgası..
Sınavlara girip çıkarken bir yandan nasıl kitap okuyabiliriz? Bence bir yandan üniversite sınavı, vize ve finallere çalışırken bir yandan da kitap okuma eylemini devam ettirmek mümkün.
"Peki nasıl?" diye soruyorsanız cevabı YouTube kanalımdaki yeni videomda 🤓 : youtu.be/ap5oGpvnWfs
Yine fırtına çıktı. Bu memleketinde Yarıkkaya fırtınası meşhurdur meşhur olmasına ama 47 kg olunca o fırtınada uçmamak için ayaklarımıza ağırlık bağlamamız bile gerekebilir.
Şimdi dışarıya nasıl çıkacağım diye düşünürken kapı çalındı. Gelen kuzenim. Saçlar başlar dağılmış, perişan bir halde. Ee bu fırtınanın bir özelliğide, benim diyen
Kitabın ince olması, adı, konusu, kapak resmi okumam için fazlaca merak uyandırdı bende. Başları tam bir hayal kırıklığıydı benim için fakat ortası ve sonu güzeldi. Çoğu kişi mizahi yanını vurgulamış, ben dramatik yönünü daha ağır buldum bazı yerlerde gülümsetmesi dışında mizahi tarafını da göremedim. Bence yazarın mizah yapmak gibi bir çabası yok
Selam arkadaşlar ! benim gibi vize haftasında olup da çılgınlar gibi kitap okuyanlara buradan kalp :).
Biraz duygusal bir inceleme olacak bu yüzden önce kitap hakkında konuşmak istiyorum.
Kitap1928 yılında yayımlanmış Cumhuriyet öncesi eserlerden.Kitabın olaylar zincirini Öğretmen Zehra ve babası Mürşit Efendi oluşturuyor.Yazar bu eserinde