İyi olmak insanın doğasıyla uyumlu olmasıdır. Başkalarıyla uyumlu olmaya çalışınca uyumsuzluk baş gösterir. Bir insanın yaşamındaki en önemli şey kendi yaşamıdır. Komşunun yaşam şekline gelince; insan, yobaz ya da Püriten değilse ahlaki değer yargılarıyla caka satmamalı, çünkü başkalarının yaşam şekilleri bizi hiç ilgilendirmez. Ayrıca nihai hedef birey olmayı başarabilmektir.*
Örneğin Ahmet isminde oğlu olan bir kadın, eşinden bahsederken “Ahmet’in babası” diyor. Çerkezlere bu adetlerin nedenini sorduğunuzda, kendilerine öğretildiği gibi, “Saygı.” diyor, sırf böyle söyledikleri için, böyle yapmalarının saygıyla herhangi bir ilgisi olabileceğine gerçekten de inanıyorlar. Halbuki dünyada herhangi birinin
Bir insan güzel mi gülüyor, demek ki iyi insandır. Bu arada bütün ayrıntıları iyice izlemek gerekir. Sözgelimi bir insanın gülüşü hiçbir zaman size aptalca görünmemeli; söz konusu insan ne kadar neşeli, ne kadar saf
olursa olsun! Gülüşünde en küçük bir aptallık belirtisi sezdiniz mi, demek ki söz konusu insan kesinlikle sınırlı bir zekaya sahiptir; daha önce durmadan yüksek düşünceler ileri sürmüş olsa bile! Bir insanın gülüşü aptalca değilse ama gülmeye başladı mı nedense size çok az da olsa gülünç görünmüşse, bilin ki söz konusu insanın gerçek an lamda haysiyeti yoktur, hiç değilse tam anlamıyla haysiyetli bir insan değildir. Ya da bu gülüş başkalarını da neşelendirdiği halde, gene de size biraz adice görünüyorsa, bilin ki söz konusu insanın karakteri de biraz adidir
“Erkekler ağlamaz” diyorlar; bunu dediklerine göre ağlamak doğru değil. Peki ama ağlamak iyi bir şey değilse neden kızlara yasak değil? Acaba kızların kötü şey yapmaları doğru da erkeklerinki mi değil? Ya da kızlar için ayrı erkekler için ayrı kötü şeyler mi var?”
Sayfa 14 - Doğan Egmont Yayıncılık ve Yayımcılık, 66. BaskıKitabı okudu
İnsan asla evlilik ilişkisine girmemelidir. Karı koca sonsuza dek birbirlerini seveceklerine söz verirler. İyi hoş da, pek anlamı yok: çünkü zamanla aşkları bittiğinde, elbette ki sonsuzluk içinde bitmiş
olacak. O yüzden taraflar, “sonsuza dek” yerine “Paskalya'ya kadar” ya da “Bahar Bayramı’na kadar” deseler hiç değilse sözlerinin bir anlamı olurdu; çünkü o zaman gerçekten belirli bir şey. belki fiilen yerine getirebilecekleri bir şey söylemiş olurlardı.
“erkekler ağlamaz” diyorlar; bunu dediklerine göre ağlamak doğru değil. Peki ama ağlamak iyi bir şey değilse neden kızlara yasak değil? Acaba kızların kötü şey yapmaları doğru da erkeklerinki mi değil? Ya da kızlar için ayrı erkekler için ayrı kötü şeyler mi var?
Hayatın sırlarıyla karşı karşıya gelmek, korku ile de karışarak dinleri yaratmıştır. Ulaşamayacağımız bir şeylerin var olduğunu bilmek, ancak en ilkel bir biçimde anlayabileceğimiz en derin aklın ve en parlak güzelliğin belirtilerini görmek, bu bilgi ve bu gerçek dindarlığın tâ kendisidir, işte bu anlamda, ve yalnız bu anlamda, derinden dindar