Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
BİR MASAL GİBİ Dondurucu soğukta bir an önce evime varabilmek için hızla yürürken, ayağımın ucunda bir cüzdan gördüm.. Hemen aldım. Sahibini gösteren bir kimlik vardır diye acele acele açtım.. İçinde üç dolar ve sararıp kat yerleri yıpranmış eski bir zarftan başka birşey yoktu... Sol üst köşede yalnızca gönderenin adresi, alıcı adresi
Sayfa 133Kitabı okudu
Önceleri çocuklar ''küçük boy'' insanlardı; çıraklar da onlardı, hizmetkarlar da... Çocuk henüz ''ekmek'' diyemiyor da ''epe'' diyorsa, ona kalkıp ''epe'' diye söz etmeyelim ekmekten.O zaman ''epe'' den ekmeğe geçim süreci uzar, ya da hiç değilse, biz uzamasını istiyoruz demektir.Çocuk edebiyatı budur.
Reklam
Bir hayvan, duygusal donanımı ne kadar incelikten yoksun ve ilkel olsa da özgürlüğe karşı kayıtsız değildir. Esir ve rahat bir hayat sürmektense tehlikeli ve özgür bir hayat yaşamanın daha iyi olduğu, en kaba içgüdüye ait arşivlerin bir yerlerinde kayıtlıdır. Kafeste, hatta daha kaliteli hayvanat bahçelerinin sunduğu “doğal parklar”da bile bir
"Asla bir insan tümüyle kutsal ya da tümüyle günahkar olamaz. Böyle gibi görünmesi, yanılmamızdan, zamana gerçek bir nesne gibi bakmamızdandır. Zaman gerçek değildir. Zaman gerçek değilse, dünya ile sonsuzluk, acı ile mutluluk, kötü ile iyi arasında var gibi görünen çizgi de bir yanılgıdan başka bir şey değildir."
Heranuş, o yıl üçüncü sınıfı da başarıyla bitirmişti. Çok çabuk öğrenen ve sorumluluk sahibi bir çocuk olduğundan ev işlerinde annesine yardım etmekle kalmıyor kardeşleri ile ilgileniyor, onlarla oyunlar oynuyor, okulda öğrendiklerini onlarada öğretmeye çalışıyordu. Havaların ısındığı ekinlerin büyüdüğü günlerden bir gün köylerini jandarmalar
Sayfa 44 - MetisKitabı okudu
Dünyadaki kötülük hemen hemen her zaman bilgisizlikten ileri gelir ve iyi niyet eğer bilgiyle aydınlanmış değilse hemen hemen kötülük kadar zarara yol açabilir . İnsanlar kötü olmaktan çok iyidirler ve aslında sorun bu değildir . Az çok bilgisizdirler ve erdem ya da kötülük adı verilen şey de işte budur . Kötülüğün en umut kırıcısıysa her şeyi bildiğini sanan ve o zaman da kendinde öldürme hakkını bulan bilgisizliktir . Katilin ruhu kördür ve mümkün olan tüm açık görüşe ulaşılmadıkça , ne gerçek iyilik ne gerçek sevgiden söz edilebilir .
Sayfa 132
Reklam
Ya hatırladığım kadar iyi değilse. Bazı şeylerin kayıp kalması daha iyi.
Beyaz Zambaklar Ülkesinde
Kahramanlar ve Millet Bazı devletler şiddetli buhranlar geçirirler ya da bütünüyle mahvolurlar. Bazı milletler ise yaşantılarını bilgece bir güzellik içinde düzenlerler. Bu örneklerin her ikisi de yalnızca devlet adamları, milletvekilleri, senatörler ve çarlar için önem taşımayıp, toplum bireylerinden her birini de ilgilendirmesi
Hırsızkratların halkın desteğini kazanmanın son çaresi hırsızkrasiyi haklı çıkaracak bir ideoloji ya da din inşa etmeleridir. Obaların ve kabilelerin zaten kör inançları vardı, çağdaş kurumsal dinlerin de var. Ama obaların ve kabilelerin kör inançları merkezi otoritenin, zenginliğin el değiştirmesinin ya da akraba olmayan insanlar arasında barışı korumanın haklı gerekçesini sağlamaya hizmet etmiyordu. Kör inançlar bu işlevleri kazandığı ve kurumlaştığı zaman din dediğimiz şeye dönüştüler. Hawai şefleri başka yerlerdeki şeflerin tipik örneğiydi; tanrı olduklarını, tanrıdan geldiklerini ya da hiç değilse tanrıyla doğrudan ilişki kurduklarını iddia ediyorlardı. Şef halk adına tanrılarla ilişki kurarak, çok yağmur yağdırmak, iyi ürün almak, bol balık yakalamak için gerekli tören kurallarını halka vererek hizmet ettiğini iddia ediyordu.
Bir ay önce daha mı iyi bir insandım? Kendi kendime de olsa, üzülüyordum hastalığına, hiç değilse hasta olduğunu biliyordum... Ama şimdi? Geçti artık, şimdi yalnız kendi hastalığımı, kendi esenliğimi düşünüyorum, ama ikisi de sen demeksin.
Reklam
Öyle şeyler soruyordu ki, samimi olup olmadığını anlayabilmek zordu. Sordukları samimi ise onun hesabına, değilse benim hesabıma dikkatli bulunmak lazım geliyordu. Öyle ya, ya alay ediyorsa... Cepheyi ona göre alır, bir fırsatını bulup tüymek hayırlı olur.. Ama ciddi ise bu samimiyeti çocukluğa, toyluğa vermeli. Nasıl olsa bir gün kafasında senin için daha çok histen doğan hayranlık duygusu silinip gidecektir. Bu hayranlığa da fazla güvenmeye gelmez. Sürüp gitmesi benim için de, onun için de iyi bir şey ya. Onun için şüpheliyim. İkimizin de uzun uzun yerimizde saydığımıza bir işaret olmaz mı?
Sayfa 69 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Seni boşuna mı seviyorum sanıyorsun? Biz Kâlubelâ'da beraber değil miydik? Ben o günü hatırlayamıyorum. Sen de hatırlayamazsın. Ama mutlaka yanyana idik. Tanrı buyruğuna beraber baş eğmedik mi? Evet demedik mi? Çünkü sensiz eksik oluyorum. Yarım oluyorum. Biz birbirimize Kâlubelâ'da vurulduk. Peteng Kalası önünde Hakan'ın buyruğunu hatırlıyor
undefined
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.