Özellikle Asim b. Sabit'in cesedine çok talip çıkardı Mekke'de. Çünkü Asım b. Sabit, Sulâfe isimli bir kadının iki oğlunu Uhud da öldürmüştü. Sülâfe bundan dolayı ölü ya da diri Asimi getirene yüz deve vereceğini vaat etmişti." Bunun için Asimin cesedi onlar için çok kıymetli idi. Cesedini verip bir sürü para ya da yüz deve
Kırpışan bir ovayı geçerek geldim
Quasimodo yazgısıyla
Ben kürelerde meraklı eller
Kuru çeşmeler özleminde
Sonra doğurdun beni
Kendimi içimde unutarak
Nasıl sancımaz kaburgaların
Bu gece başımı alıp gideceğim
Yağmurun bittiği yere,
Orayı çocukluğumdan beri merak ediyorum.
Belki şu anda bir ebemkuşağı
Mersin ağaçlarının üzerinden
Yalnız geceleri yaşayanların
Elleri ve gözleri için
Doğmuş bulunuyor.
Ölüm ister istemez olağan nedenler yüzünden gelecektir. Bu kaçınılmaz sonu insanın tüm hayatı hazırlar ve yağmurun yağışı gibi doğal bir olaydır bu. İşte bu düşünceye bir türlü boyun eğemiyorum. İnsan neden dilediği gibi, kendi seçme hakkını kullanarak ona bir anlam vererek arayamaz ölümü? Bunu yapamaz da ölmeyi bekler elleri bağlı? Neden?
kalabalığın pervanesi sustu
gecenin çıplak atlasında
ilk insanın elleri konuşuyor.
*
avuçlarında yağmurun küçük harfleri
kumlar bir ırmağı denize taşıyor.
*
(Bilmiyorum nedir bu sende olan, bu kapayan ve açan; yalnız anlıyor içimde birşey gözlerinin sesini güllerden derin olan)
Kimsenin yok, yağmurun bile, böyle küçük elleri.
Bilmiyorum nedir bu sende olan,
Bu kapayan ve açan;
Yalnız anlıyor içimde birşey
Gözlerinin sesini, güllerden derin olan
Kimsenin yok, yağmurun bile,
Böyle küçük elleri!
E.E.Cummıngs
Orada, yağmurun sustuğu yerde Gözleri önemli, gözleri
İki damla çığlık, bir yudum keder
Takılmış sokak dolusu çocuğun ardına
Kalbi bedeninde bir çakır dikeni
Elleri balkon demirlerinde pır pır eder...
Sayfa 15 - e - kitap Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu